"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alie Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-İncelenmesine gerek görülen; Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2008/337 esas, Mersin 5. İcra Müdürlüğünün 2008/3180 esas, Mersin 8. İcra Müdürlüğünün 2008/1399 esas sayılı takip dosyalarının ilgili icra müdürlüklerinden istenerek dosya içine alınması, 2-Dava konusu Adana, ... köyü, 5866 ada 8 parsel, A/9, 18 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan ipoteğe (01.02.2007 tarih, 2036 sayılı) ait resmi senet örneği eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.05.04.2010 (Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı aile konutu niteliğindeki taşınmaza ipotek konulduğunu belirterek bu ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince ......
İcra Müdürlüğü'nün 2016/3166 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi amacı ile takip başlatıldığını, davalı banka tarafından aile konutu üzerine konulan ipotek için müvekkilinin yazılı rızasının alınmadığını, aile konutu üzerinde tesis edilen ipotek işleminin hukuksuz olduğunu belirterek, davalı banka tarafından tesis edilen ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kabulü ile Elazığ ili, Merkez ilçesi, Sürsürü Mahallesi,1800 ada, 10 parselde kayıtlı 10 nolu bağımsız bölüm üzerinde davalı baka lehine kurulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Değerlendirme Dairemizin 03.03.2022 tarihli ve 2021/9559 esas, 2022/2000 karar sayılı ilamı ile dava konusu aile konutu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin, tarafların ortak çocuklarının sahibi olduğu dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunun teminatı olarak konulduğu ve davacı eşin genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı nazara alındığında, davacının açık rızası alınmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemesinin, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukukun korumayacağı, gerçekleşen bu durum karşısında davacının ipoteğin kaldırılması davasının reddi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak davanın reddi cihetine gidilmiş ise de; 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ :(Aile Konutu Olarak Özgülenen Taşınmaza Konulan) :İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davalı bankadan temyiz başvuru harcı ve nispi peşin harcının alınmadığı görülmektedir....
Davacı eş, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu iddia ederek, açık rızası alınmadan eşi tarafından davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. İstek Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine dayanmaktadır ve aile hukukundan doğmaktadır. 4787 sayılı Yasanın 4/1. maddesi gereğince aile mahkemesi görevlidir. Bu açıklamalar karşısında, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının ıncelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi....
ayrı ayrı satışının mümkün olmadığını, bu nedenle tüm binanın satışı için konulan ipoteğin devamı gerektiğini, davanın kötü niyetle açıldığını belirterek davanın kabul edilen kısmı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İpotek konulan taşınmazın aile konutu olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; Dava konusu taşınmaz üzerinde, ipotek tesis edilen 04/12/2018 tarihinde aile konutu şerhinin bulunmadığı, bu şerhin 26/09/2019 tarihinde konulduğu, davacı T1 ile feri müdahil Cömert Gürel'in 21/03/2004 tarihinden beri resmi nikahlı karı koca oldukları, çıkartılan Takbis kaydına göre davacının Konya'da tek bir meskeninin bulunduğu, bunun da ipotek konulan taşınmaz olduğu belirlenmiştir. Davalı bankaya 17/06/2020 tarihli duruşmada verilen 5 nolu ara kararı ile tanınan süreye rağmen davalı bankanın ipotek konulan taşınmazın aile konutu olmadığını ispat edemediği, ipoteğin tesis tarihi itibariyle bu şerh bulunmasa dahi davalı bankanın basiretli bir tacir olarak bu hususu araştırması ve bilmesi gerektiği, dolayısıyla ipotek tesis tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Bozma ilamı doğrultusunda dava dosyası dairemizce yeniden ele alınmış, incelenmiş ve ipoteğin fekki ile taşınmazın aile konutu olduğu yönünden yeniden hüküm oluşturulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın tapu kaydı üzerindeki ipoteğin kaldırılması davasıdır. Davacı davaya konu taşınmazın murisi eşi Mustafa Kınış ile aile konutu olduğunu, eşinin sağlığında kendisinin bilgisi ve rızası dışında davalı şirket lehine davalı bankaya tapuda ipotek verildiğini, kendisinin bu işlemi çok sonra öğrendiğini, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile taşınmazın aile konutu olmasından dolayı ipotek işlemenin kaldırılmasını talep etmektedir....
bulunduğunu, müvekkilinin rızasının alınmadığını belirterek dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanılan bölümü ile sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına, tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini istemiştir....