Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunduğunu iddia ettiği taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "Açık rızası alınmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiş, mahkemece; davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı ve taşınmazın tapu kaydına 29.08.2013 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazın, eşlerin ve çocuklarının bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdikleri, acı ve tatlı günlerin içinde yaşandığı, anılarını taşıyan aile konutu niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı taraf aile konutu niteliğindeki taşınmazın, davalı eş Emre tarafından kendisinin rızası alınmadan diğer davalı ..."a devir edildiğini, davalı ... tarafından ise taşınmazın diğer davalı ...'a devir edildiğini, davalıların arkadaş olduklarını, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bilmemelerinin mümkün olmadığını, TMK 194. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı eş Emre adına kayıt ve tescilini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili, Mahkemenin dava dilekçesinin açıklanması talebi üzerine 20/01/2022 tarihli celsede alınan beyanında , dava konusu taşınmazın 22/09/2020 tarihindeki satışının iptalini ve taşınmazın yeniden önceki maliki Selahattin'e dönerek üzerine aile konutu şerhi konulmasını istediklerini, TMK'nun 254. maddesine göre protokolünün onanması ile taşınmazın aile konutu niteliği devam ettiğinden, TMK'nun 194. maddesine göre taşınmazda aile konutu şerhi bulunmasa bile bu taşınmazın aile konutu olduğunu, ayrıca, protokolün yerine getirilmemesi sebebi ile dava açma hakkının zaten saklı olup, davacı müvekkilinin bu taşınmazı kiraya verdiğini, bu durumun taşınmazın aile konutu olmasını engellemediğini belirtmiştir. Davalı Paşa vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. Davalı Selahattin vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden yapılan incelemede, Dava; aile konutu şerhi konulması ve aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile tapuya şerh konulmasına , aile konutu olduğu tespit edilen taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz kaydı üzerine açık izni ve muvafakatı alınmaksızın satılan taşınmazın satışının geçersiz olması nedeniyle tapunun iptalini ve taşınmazın tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası yönünden; davalı banka tarafından aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü yönünden; davalı ... tarafından ise, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı bankanın aile konutu şerhi konulması kararına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, açık rızası olmaksızın tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini de talep etmiştir....
Davaya konu taşınmaz başında fen, gdu ve inşaat bilirkişi marifeti ile keşif yapılmış, fen bilirkişisi Emrullah Aksuoğlu, inşaat bilirkişisi Recep Ayçiçek, GDU bilirkişisi Nizam Yavuz 16/07/2021 havale tarihli raporunu dosyaya sunmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konulunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “Konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2018/1187 ESAS, 2021/743 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı Banka tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın vekili dava dilekçesinden özetle; davalı eşin maliki olduğu taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmazın eşi tarafından rızası dışında ipotek edildiğini belirterek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde aile konut şerhi bulunmadığını, müvekkili bankanın iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 29.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesine dayanılarak açılan davacının rızası alınmadan aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve taşınmaza ait tapu kaydına ait konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Dosya kapsamındaki belgelerden üzerine aile konutu şerhi konulması istenilen taşınmazın aile konutu olduğuna dair herhangi bir kira sözleşmesi, fatura vb. belge ibraz edilmemiş, yaklaşık ispat şartı gerçekleşmemiştir. Öte yandan TMK 194. madde hükmü dikkate alındığında davacının elindeki belgelerle taşınmaza aile konutu şerhinin işlenmesini tapu müdürlüğünden isteyebilmesi mümkün olduğu dikkate alındığında tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından, tamamına yönelik olarak; diğer davalı ... tarafından ise vekalet ücreti, yargılama gideri ve harç yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.09.2020 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....