WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından davanın kabulüne karar verilmemesi yönünden; davalı ... tarafından ise yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir....

    Dava muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde İcra İflas Kanununun 277. vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, Borçlar Kanunu hükümlerine dayalı dava, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanunun 4.maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Açıklanan bu sebeple davanın esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2015(Pzt.)...

      Mahkemece, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydına, davacının talebi ile aile konutu şerhi konulduğu ancak davacının bu iradesini, 20. 08. 2020 tarihli talebi ile değiştirdiği, aile konutu niteliğindeki taşınmazın üzerinde tasarruf yapılmasına aile konutu şerhinin kaldırılması talebi ile ... gösterdiği, buna göre yasada aile konutunun devri için vurgulanan eşin rızası, bu tarihte sağlanmış olduğu, davacı eşin, tapu müdürlüğüne başvurarak aile konutu şerhini rızası ile kaldırmasından sonra, taşınmazın devredilmesi üzerine, yeniden bu taşınmazın aile konutu vasfında olduğundan bahisle, devrinin iptal edilmesini talep etmesi, TMK 194. maddenin açıkladığı hususa uygun olmadığı gibi, TMK 2. maddesinde belirtilen dürüstlük kuralı ile de izah edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

        İsimli şahıs adına kurulduğu ve dava konusu taşınmazın açık rızası alınmadan muvazaalı olarak bu şirket adına tescil edildiği, yine 19.09.2006 tarihinde açık rızası alınmadan davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, cebri icra yolu ile davalı banka adına tescil edildiği, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davacı kadının yolsuz tescil nedeniyle ferağ ve iptal istemi Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen gözetilir....

          Davalı T2 cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki taşınmazın kızı T3 adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tesciline ve tapu kaydına aile konutu şehri verilmesinin talep edildiğini, davacının bu iddialarının tamamen yasaya ayrıkı iddialar olduğunu, eşi olan davacı Fikriye Ailoğlu'nun daha önce müşterek olarak yıllarca yaşadıkları evlerinin üzerine aile konutu şerhi işlettiğini, tapu iptali ve aile konutu şerhi konulması istenilen evde müşterek olarak hiçbir zaman oturmadıklarını, aile konutu olmasının mümkün olmadığını, davacının iki yıldan beri müşterek aile konutunu terk ettiğini, eve dönmediğini ve boşanma davası açtığını, davacının tapu tescili isteme hakkının olmadığını, tamamen borçları ödemek için daireyi kızına sattığını, bu evin kızının olduğunu, davacının taleplerinin tamamen yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Taraflar arasındaki ehliyetsizlik ve gabin nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14.12.2015 gün ve 2015/11492 Esas, 2015/11603 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yanılma, aldatma, aşırı yararlanma ve taşınmazın aile konutu olduğu iddialarına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... davanın reddini savunmuş, davalı ... ise davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece, davaya konu taşınmazın satıcısı olan davalı ...'nin satış tarihinde kısıtlanmış olmadığı, davacı eş olan ...'nin satıştan haberi olduğu ancak satış bedelinin kendisine verilmemesi nedeniyle davayı açtığından davanın reddine karar verilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, aile konutu olduğu iddiasına dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

            a satıldığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş adına tesciline ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalılar ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin 10.06.2015 tarih ve 2014/414 Esas, 2015/763 Karar sayılı kararı ile, taşınmazın aile konutu olduğu sabit bulunmamakla birlikte taşınmaz aile konutu olsa bile taşınmazın tapuda devri sırasında taşınmazın kaydında aile konutu şerhi olmadığı, davalı ... tapuya güven ilkesine uygun olarak taşınmazı devralmış olup bunun da ötesinde kötüniyetli olduğu dosyaya yansıyan deliller ışığında ispatlanamadığından davacının tapu iptali ve tescil davasının ve bu sonuca göre taşınmazın davalı eş adına kayıtlı bulunmadığı nazara alınarak taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması davasının reddine karar verilmiştir. IV....

              Mahkemece, davalılar Sadık ve Şadıman'ın taşınmazı kendilerine devreden Süleyman üzerindeki tescilin yolsuz olduğunu bildikleri veya bilmeleri gerektiğine ilişkin bir delil bulunmadığı gibi, diğer davalılar ile işbirliği içinde kötü niyetli olarak hareket ettiklerinin de kanıtlanamadığı, kaldı ki, dava konusu taşınmazların iki adet olup, her ikisinin de yapılan keşifte gözlemlendiği üzere inşaatı yeni tamamlanmış ve eksiklikleri olan daireler olduğu, bu taşınmazların aile konutu olduğunu söyleme imkanının bulunmadığı, bu nedenle tapu iptal ve tescil talebi ile birlikte aile konutu şerhi konulması talebinin reddinin gerektiği belirtilmiştir....

              Dairenin Bozma Kararı 1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairemizin 05.10.2017 tarih 2016/22990 Esas, 2017/10592 Karar sayılı kararı ile tapu iptal ve tescil talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yersiz olduğu, dava dilekçesinde dava konusu taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil isteminin kabul edilmemesi halinde taşınmazın ekonomik karşılığının ödenmesini talep edildiği, taşınmazın cebri icra ile davadan önce satılmış olması sebebiyle tapu iptali ve tescili isteminin reddine karar verildiği, davacı kadının davalı banka ve davalı ...'...

                UYAP Entegrasyonu