Dava; aile konutu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, davaya konu avlulu ahşap ev niteliğindeki taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 87.629,60 TL olduğu mahkemece yapılan keşif ve aldırılan bilirkişi raporundan anlaşılmış, alınması gereken harç da bu miktar üzerinden hesaplanarak dosyaya yatırılmıştır. O halde, kabulüne karar verilen dava değeri 87.629,60 TL olup, bu miktar, karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'yi aşmadığından istinaf üzerine bölge adliye mahkemesince verilen karar Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince kesindir. Bu sebeple davalı ...'ın temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple davalı ...'ın temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 27.12.2022 (Salı)...
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kesin süreden sonra ıslah yaptığını, buna yapılan itirazların dikkate alınmadığını, davacı lehine belirlenen ücretine vekâletin hatalı olduğunu, sözlü yargılama duruşmasına diğer davalının çağrılmadığını, hem aile konutu şerhi hem de tapu iptal ve tescil talebi hakkında karar verilmesinin hatalı olduğunu, aile konutu şerhi talebi hakkında tapu iptal tescil davasının sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, müvekkilinin taşınmazı aldığı değer ile bilirkişi tarafından hesaplanan değer arasında çok fazla bir miktar farkı olmadığını, müvekkilinin taşınmazı satın aldığı tarihte aile konutu şerhinin bulunmadığını belirterek davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Mahkemece, davanın aile hukukundan kaynaklanan aile konutu iddiasına dayanıldığından Aile Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 4.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi ve yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmayıp, bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle temyiz edilen hükmün bozulmasına; bozma sebebine göre, davacının tapu iptali ve tescil ile taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına yönelik davasında diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptali- tescil ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptali- tescil ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....
Bu durumda, evlilik birliği devam ederken aile konutu olarak edinilen davaya konu taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil isteminin, mal rejimine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olaya gelindiğinde; dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup kal talebi içermemekteyse de taraflar (ve dava dışı kişiler) arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında 26/12/2017 tarihli celsede ilk kararın verilmesi, mahkemece 18/12/2018 tarihli celseye kadar tapu iptal ve tescil davasının bekletici mesele yapılmış olması, tapu iptal ve tescil davasının hile ve korkutma (ikrah) hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılmış olup tapu kaydının iptal edilmesi halinde geçmişe etkili sonuç doğurması ve (UYAP'tan yapılan incelemede) Yargıtay incelemesinde (son aşamada) bulunması gözönüne alındığında, mahkemece tapu iptal ve tescil davasının geldiği aşama itibariyle bekletici mesele yapılarak, kesinleştikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesinin daha doğru olacağı kanaatine varılmıştır." (Yargıtay 7....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, Antalya 9 AHM 2014/444 esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptal ve tescil davası açıldığını bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını ve davanın reddini savunmuştur. Cevaba cevap dilekçesinde; davalının, dava konusu taşınmazda müvekilinin satın aldığı tarihten önce oturduğunu ve işgalci konumunda olduğunu, taraflar arasında herhangi bir kira sözleşmesi yapılmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde her hangi bir aile konutu şerhinin olmadığını belirtmiştir. Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/444 Esas 2014/405 Karar sayılı dosyasında, davacının dava dışı Süleyman ve dava dışı İrfan hakkında tapu iptal ve tescil isteminde bulunduğu ancak bu davanın Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2009/86 Esas 2012/958 Karar sayılı ilamında katılma alacağı ve tapu iptal ve tescil isteminde bulunduğu için usulden reddedildiği anlaşılmıştır. Antalya 3....
KARAR : Başvurunun esastan reddi İLK DERECE MAHKEMESİ : Turgutlu Aile Mahkemesi SAYISI : 2017/735 E., 2020/304 K. Taraflar arasındaki tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tapunun iptali ile davalı eş adına tesciline, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....