WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Özel Güvenlik Koruma Ve Eğitim Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi 'nden ödeme tarihi olan ... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere tahsili ile davacıya verilmesine, 5.337,61-TL kıdem tazminatı bakımından yapılan ödemenin davalılar...Koruma Ve Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi ve ... Özel Güvenlik Koruma Ve Eğitim Sistemleri Ve Hizmetleri Ticaret Limited Şirketinden ' nden ödeme tarihi olan ....1 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 70,90-TL genel tatil alacağı bakımından yapılan ödemenin davalılar ... Koruma Ve Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi ve ......

    Üstelik, son yıllarda iş mahkemelerinde iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku diye bir alt ihtisaslaşmaya da gidildiği göz önüne alındığında görevsizlik kararlarına daha temkinli yaklaşmak gerekeceği görülmektedir. Sosyal Güvenlik iş hukuk sistemine girdiğinden beri bu konulara ilişkin davalar en başından beri iş mahkemelerinde çözülmüş ve temyiz incelemesi de yüksek 10. ve 21. Hukuk Dairelerinde yapılagelmiştir. Üstelik 5510 sayılı Yasa kapsamındaki uyuşmazlıkların iş mahkemesi yerine genel mahkemelere taşınmasında da izah edici yeterli bir neden yoktur. Haksız fiil, nedeniyle meydana gelen zararın, eylemi gerçekleştiren kimse tarafından tazmin edilmesi asıldır.Haksız fiil ispatlanmadan kişiye bağlı karine konusu yapılamaz.Failinin ceza yargılaması ile belirlenmesi veya fiilin ikrar edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Kurumun ATM'den çekilen aylıkların karine gereği mirasçılardan istemesi de ayrı bir hata oluşturmaktadır. Zaten haksız fiil olgusunun tereke ile bir ilişkisi yoktur....

      Hukuk Dairesinin temel görevi, Yargıtay Büyük Genel Kurumunun 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı kararında belirtildiği üzere "Sosyal Güvenlik Hukuku"ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 02.07.2021 tarihli iş bölümü kararına göre Dairemiz sadece iş mahkemesi veya iş mahkemesi sıfatıyla verilen hüküm ve kararlara bakmakla görevlidir. Dava asliye hukuk mahkemesinde görülmüş ve Dairemiz tarafından genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünden bozma kararı verilmiştir. Bozma kararı gereği yerine getirilerek mahkemesince hükme bağlanan dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmiş ve ilgili Daire tarafından onanarak kesinleşmiştir. Karar düzeltme talebiyle dosya tekrar Dairemize gönderilmekle ve iş bölümüne göre Dairemizin görev alanına girmediğinden, Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İdare Mahkemesi kararıyla; davacı ile davalı idare arasında yapılan iş ve ücret sözleşmesinin 10.maddesinde sözleşmelinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre sigortalı olarak çalışacağı ve sosyal güvenlik bakımından Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olduğu, 11.maddesinde de bu sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıkların çözümünde ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetin tespiti davasının reddine dair Menderes Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.10.2012 gün ve 47/496 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

            Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, fatura ile satışı yapılan iş makinesinin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dosya incelendiğinde; ticaret siciline kayıtlı olmayan iş makinasını 15.500,00 TL fatura bedeli ile satın alan davacı, Ticaret Odasına tescil ettirebilmek için Sulh Hukuk Mahkemesine aidiyetin tespiti davası açtığı, mahkemesince HMK.m.2'ye atfen Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, Asliye Hukuk Mahkemesinin ise "Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir" (HMK.m.383) hükmü gereğince karşı görevsizlik kararı verdiği anlaşılmıştır. Mahkemeler arasında dava konusu vakıanın çekişmesiz yargı işi olduğuna dair ihtilaf yoktur. işbu dava 09.05.2012 tarihinde açılmıştır....

              Maddesine göre iş, sosyal güvenlik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca yüklenici, istihdam edilen özel güvenlik görevlisinin işvereni olarak kabul edilecek ve mevzuattan doğan bütün borç ve yükümlülükler ile istihdam edilen tüm özel güvenlik görevlisinin özlük, yıllık ücretli izne ilişkin hakları ile ilgili kanun ve bunlara ilişkin tüzük, yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş tüm yükümlülükler, yüklenici tarafından yerine getirileceğinin hükme bağlandığı, yine aynı şartnamenin 17. Maddesine göre ise yüklenici yürürlükteki iş ve sosyal güvenlik hukuku mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı güvenlik görevlilerinin her türlü özlük haklarını karşılamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda (kıdem tazminatı hariç olmak üzere) tüm sorumluluğun yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı, halihazırda Hizmet İşleri Genel Şartnamesi'nin 38/6 maddesi ile Satın Alım İhalesine ait Teknik Şartname'nin 17....

                Mahkemece, davacının 14/02/2005 günü gerçekleşen olayın mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu Madde 11 anlamında ( Sosyal Sigorta Hukuku açısından) İş kazası olarak kabulüne yönelik açtığı davanın reddine, davacının 14/02/2005 günü gerçekleşen olayın tazminat hukuku veya genel hukuk kuralları çerçevesinde iş kazası olduğuna ilişkin tespit talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak ...Milli sınırları içerisinde ve ..’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir....

                  Kararın temyizi üzerine ise çoğunluk görüşü ile kararın onanmasına karar verilmiştir. 4.Daha önce bozma kararına karşı yazılan karşı oy gerekçesinde ayrıntılı yazılan hukuki gerekçeler ve sosyal güvenlik hukuku ile ilgili kuralların doğrudan uygulanan kurallar ve kamu düzeni ile ilgili olması karşısında, yurt dışı işyerinde çalıştıran, Türk Mevzuatına tabi olan davalıyı hizmet tespitinde davalı göstererek dava açmasında hukuki yararının olduğu, tespiti yapılacak hizmetin, uzun veya kısa vadeli sigorta kapsamında kaldığını davalı kurum tarafından değerlendirilmesi gerektiği, vazgeçilmez ve kamu düzeninden olan sosyal güvenlik hakkını ortadan kaldıracak şekilde, topluluk sözleşmesi kapsamında bildirilmeyen yurt dışında çalışan Türk vatandaşının hizmet tespitini isteyemeyeceğini belirtmenin hukuki olmadığı, kaldı ki mevzuata uymayanın davalı işveren olduğu, kurallara uyulmadan yapılan işlemlerin hukuk düzenince kabul edilmemesi gerektiği açıktır....

                    Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu