Somut olayda; davacının ismini taşıyan başka kişilerin bulunup bulunup bulunmadığı Nüfus Müdürlüğünden araştırılmamış, bulunduğu takdirde davaya dahil edilmesi gereği gözetilmemiş, çalışma ilişkisi ve aidiyet kuşkuya yer bırakmayacak şekilde yöntemince belirlenmemiştir. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için tanık sözlerinden ayrı olarak işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen, hukuki ve fiili durumlar ışığında, Mahkemece eksik inceleme sonucu hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.09.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bu tür aidiyet ve tespit davalarında, gerçeğin tam olarak saptanması için işin, kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadadır....
Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir....
Bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Öte yandan HMK'nun 26. maddesi uyarınca hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup ondan başkasına veya fazlasına hükmedemez. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı H.M.K. 297 maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Somut olayda; davacının talebi aidiyet olduğu halde taleple bağlılık ilkesi göz ardı edilerek hizmet tespitine karar verilmesi hatalıdır....
Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir....
Mahkemece, davacının nüfus kaydının İzmir iline alınması gözetilerek, İzmir ilinde aidiyet istemine konu olan kayıtlardaki kimlik bilgileri yönünden başka bir kimse olup olmadığı yönündeki araştırma ile aidiyete konu olan 1971 yılı ve sonrasındaki işe giriş bildirgelerinin tarihleri ile bunlara istinaden bildirim yapılan dönemlerdeki öğrenim durumu araştırması yetersiz olup, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Mahkemece, davacının nüfus kaydının İzmir iline nakledilmesine ilişkin nüfus kayıtları celbedilerek, davacının aidiyet istemine konu Kurum kayıtlarındaki nüfus bilgileri yönünden araştırma yapılmalı; 1971 yılı ve sonrasındaki işe giriş bildirgelerinin tarihleri ile bunlara istinaden bildirim yapılan dönemlerdeki öğrenim durumu tespit edilmeli ve tüm dosya kapsamında varılacak sonucua göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup. bozma nedenidir....
GEREKÇE: Dava, hizmet tespiti ve aidiyet istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun'un geçici 7/1. maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanun'un 79. maddesidir. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, esasın kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan T3 hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir. Öte yandan aidiyet davaları da kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir....
İstinaf Sebepleri Davalı Kurum vekili, 1983/3. dönem bordrosundaki çalışmaların davacıya ait olduğu yönündeki tespit kararının aidiyet karar niteliği taşıdığını ve tahkikat aşamasında aidiyet araştırmasına yönelik işlem gerçekleştirilmediğini, işyerinde başkaca ... olup olmadığının tespitinin yapılmadığını ve çalışmanın fiili olup olmadığı yönünden de inceleme yapılmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C....
Hukuk Dairesine aidiyet kararı ile gönderilen dosyanın Dairemiz esasına sehven kaydedilmiş olduğu anlaşılmakla dosyanın Yargıtay 21. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Birinci Hukuk Dairesince aidiyet kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine, 03.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....