WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aidiyet istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1' inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır....

    Hal böyle olunca davacının aidiyet tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 532,50 TL temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 21.12.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir. Mahkemece davanın kabulü yönünde yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir....

        Hukuk Dairesi'nce, uyuşmazlığın orman iddiası ile açılan mera komisyon kararının iptali istemine ilişkin olduğu nedeniyle Yargıtay 20.Hukuk Dairesine aidiyet kararı verilmiş, 20.Hukuk Dairesi'ncede dairemizin görev alanına girdiğinden bahisle aidiyet kararı verilmiştir. Ne var ki, iki mahkeme görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse merci tayini yoluna gidilir. Dosya içeriğine göre İkinci Mahkeme kararı olan Gaziosmanpaşa Kadastro Mahkemesinin 26/09/2012 tarihli , 2011/07 esas, 2012/14 karar sayılı kararı davacı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle söz konusu karar kesinleşmemiştir.Temyiz edilen karar Kadastro Mahkemesince verildiğinden ve orman iddiası ile açılan mera komisyon kararının iptali istemine ilişkin olduğundan, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir....

          Mahkemece, bozmaya uyularak karar verilmesine rağmen, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiş; aidiyet konusunda yapılan araştırma yetersiz bulunmuştur. Önceki bozma ilamında işaret edilen, davacıyla aynı isimde olduğu anlaşılan Vakkas oğlu 1971 doğumlu ... hakkında araştırma yapılmış olmasına karşın; ... ve ... oğlu ... 'nün Kurum sicil dosyası da celp edilerek incelenmeden; öte yandan bu kişinin gerekirse beyanına başvurulmak suretiyle de aidiyet uyuşmazlığı tereddütsüz belirlenmeden eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle aidiyet kararı verildiği, dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22.04.2014 günlü kararı ile dosyanın mercii tayinine ilişkin olduğu ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görev alanıda olduğundan bahisle dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, dosya hakkında iki ayrı dairenin aidiyet kararı bulunduğundan, görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir. Ayrıca, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir....

              Diğer taraftan; davacı köy ortaya çıkan muarazanın giderilmesi istemiyle birlikte merada aidiyet tespiti hükmü verilmesini de talep etmiştir. Aidiyet tespitine ilişkin bu gibi talepler mülkiyet çekişmesi olmadığından, inceleme yeri kadastro mahkemesi değil, genel mahkemedir. Kabule göre de, aidiyet belirlenmesi ile ilgili istem hakkında da görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün açıklanan nedenden ötürü de bozulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 22.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen ortaklığın giderilmesi davasının 22.07.2008 tarihinde sonuçlandığı, taşınmazdaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 16.11.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafın taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat nedeni ile yaptığı masrafların tahsili istemi ile davalı ... aleyhine 01.05.2008 tarihinde alacak istemli asıl davayı açtığı, ne var ki yargılamanın 04.12.2008 günlü oturumunda davasını aidiyet tespiti davası olarak ıslah ettiği ve aynı hukuki sebebe dayanarak taşınmazdaki diğer paydaşlar aleyhine 16.02.2009 tarihinde birleşen davayı açtığı anlaşılmaktadır. Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır....

                  Sayılı ilamıyla aidiyet kararıyla yeniden Dairemize göndermiştir. Yerel mahkemece verilen karar İş Mahkemesi sıfatıyla değil Sulh Hukuk Mahkemesi sıfatıyla verildiğinden uyuşmazlık Borçlar Kanununun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden kaynaklandığından, Yargıtay Kanunu uyarınca Dairemizin Sulh Hukuk Mahkemesince verilen herhangi bir kararı inceleme yetki ve görevi bulunmamaktadır. Bu nedenle Yargıtay Kanunu uyarınca dosyanın temyizen incelenmesi görevi 13. Hukuk Dairesi’ne aittir. Dosya hakkında görevli olduğu belirtilen Daire tarafından daha önce aidiyet kararı verilmesi nedeniyle inceleme merciinin belirlenmesi açısından dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu