Maddesi gereği yurda kesin dönüş şartını 01/12/2018'de yerine getirdiği, davacının 30/01/2019 tarihinde aylık bağlanması için tahsis talebinde bulunduğu, dolayısıyla davacının gerek 3201 sayılı Kanunun 6. maddesi, gerekse 5510 sayılı Kanunun 28. maddesindeki yazılı talep şartını yerine getirdiği, ayrıca bir matbu tahsis talep dilekçesi beyan ve taahhüt belgesinin doldurulmasının zorunlu olmadığı, davacının 30/01/2019 tarihli dilekçesiyle talebini ve iradesini açık ve net bir şekilde ortaya koyduğu, davacıya tahsis talep tarihini takip eden 01/02/2019'dan itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği, davacının yazılı talep koşulunu 01/12/2018'de henüz yerine getirmemiş olduğu anlaşılmış davacının asıl talebinin reddine, feri talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki karar verilmiştir." gerekçesiyle, "1- Davacının asıl talebi olan, 01/12/2018 tarihinden itibaren Türkiye'de yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ilişkin isteminin reddine, 2- Davacının feri talebinin KABULÜ ile;...
KARAR Dava, Kurum işleminin iptali ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin Almanya'da sigorta kapsamına alındığı 27.09.1976 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Birleşen .... 1. İş Mahkemesi 2012/366 Esas sayılı dosyası ile davacı,asıl dosyada sigortalılık başlangıcının 27.09.1976 olduğunun tespitine karar verilmesi halinde 05.06.2012 tarihli tahsis talebini takip eden ay başından itibaren malullük aylığına hak kazandığının tespiti ile tahsis talep tarihinden itibaren ödenmeyen aylıkların faizi ile ödenmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigorta başlangıcının yurtdışında çalışmaya başladığı 20/04/1978 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıcı olduğunun tespitine, tahsis talep tarihinden itibaren emekli olduğuna karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının ... ülkesinde çalışmaya başladığı tarih olan 20.4.1978 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti ile 7.1.2013 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir....
K A R A R Dava, davacının yurt dışındaki sigortalılığı nedeniyle ülkemizdeki sigortalılık başlangıç tarihinin 12.11.1982 olduğunun tespiti ile 01.02.2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin Almanya’da çalışmaya başladığı tarih olan 12/11/1982 tarihi olduğunun tespitine, kararın kesinleşmesi halinde davacının tahsis talep tarihi olan 04/01/2013 tarihini takip eden aybaşından itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Somut olayda tahsis talep tarihinin 09.05.2013 olduğu anlaşılmakla, aylık başlangıç tarihinin tahsis talebini takip eden aybaşından( 01.06 2013) olması gerektiğinin tespiti yerine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....
K A R A R Dava, davacının yurt dışındaki sigortalılığı nedeniyle ülkemizdeki sigortalılık başlangıç tarihinin 06.02.1973 olduğunun tespiti ile 01.05.2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin Almanya’da çalışmaya başladığı tarih olan 06/02/1973 tarihi olduğunun tespitine, kararın kesinleşmesi halinde davacının tahsis talep tarihi olan 30/04/2013 tarihini takip eden aybaşından itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine, karar verilmiştir. Somut olayda tahsis talep tarihinin 02.05.2013 olduğu anlaşılmakla, aylık başlangıç tarihinin tahsis talebini takip eden aybaşından( 01.06 2013) olması gerektiğinin tespiti yerine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....
K A R A R Dava; davacının 06.05.1987 – 01.03.1989, 23.07.1990 – 09.05.1991, 21.05.1993 – 23.03.1995, 15.11.1995 – 13.03.1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun ve 01.01.2011 tarihinden itibaren yaşlılık yalığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 06.05.1987 – 01.03.1989, 23.07.1990 – 09.05.1991, 21.05.1993 – 23.03.1995 tarihleri arasında çakışan 220 günlük 506 sayılı yasa kapsamındaki çalışma haricinde, 15.11.1995 – 13.03.1997 tarihleri arasında 1996 yılının 2. dönemindeki 41 günlük 506 sayılı yasa kapsamındaki çalışma haricinde 1479 sayılı Yasa gereğince sigortalı olduğunun tespitine, 23.12.2010 tarihli tahsis talebine istinaden 1479 sayılı Yasa'nın Geçici 10....
-K A R A R- Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olup ....06.1995 tarihinde haksız olarak ihracına karar verildiğini, ihraç kararının mahkeme kararıyla iptal edildiğini, ....09.1992 tarihli düzenleme şeklindeki kur'a zaptıyla ... numaralı dairenin müvekkiline tahsis edildiğini, ancak dairenin davalı ... tarafından işgal edildiğini ileri sürerek, ... numaralı dairenin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile davalıların müdahalesinin önlenmesine, şimdilik ....000,00 TL ecrimisilin davalılardan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı ... vekili, müvekkilinin de davalı kooperatifin ortağı olduğunu, dairenin kooperatifçe müvekkiline tahsis edildiğini, müvekkilinin 1996 yılından bu yana dava konusu daireyi kullandığını, bu durumu bilen davacının müvekkilinin kullanımına uzun süre ses çıkarmadığını ve istemlerin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davalı Kurumun tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, yurtdışı borçlanma talebini reddeden Kurum işleminin iptali, davacının talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın yurtdışında Türk vatandaşlığında boşta geçen sürelerle hizmet sürelerini 3201 sayılı Yasaya göre Türkiye'de borçlanma hakkı olduğunun kabulü, borçlanma talebinin talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespiti, Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin 29/4 maddesi gereğine davacının Almanya sigorta başlangıç tarihinin Türkiye hizmet başlangıcı olarak kabul edilmesi ve borçlandırma işleminin 4/1-a kapsamında geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dosya içerisinde yer alan yaşlılık aylığı tahsis talebinin 05.03.2013 tarihli olduğunun anlaşılması karşısında, bu tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği gözetilmeyerek, Mahkemece tahsis talep tarihi olan 05.03.2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazındığının tespitine yönelik, yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No : Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.03.1985 olduğunun tespiti ile tahsis talebini takip eden aybaşı itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması ve gecikmeli olarak ödenecek birikmiş yaşlılık aylığına da ödeme tarihine kadar aydan aya yasal faiz uygulanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....