WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava ,01/03/2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına ve ödenmeyen aylıkların faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının 10/10/2014 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, kurumun 17/10/2014 tarihli yazı ile sigorta giriş tarihinin 01/05/1996 olduğu, toplam 5559 gün prim ödeme süresi olduğu, 52 yaşını 02/02/2022 tarihinde dolduracağı ve 5825 gün prim ödemesi gerektiği belirtilerek tahsis talebinin reddedildiği, bunun üzerine davacının sigorta başlangıç tarihinin 01/03/1989 olduğunun tespiti ve kurum işleminin iptali ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti talebi ile dava açtığı, Ankara 27....

nın sigorta başlangıç tarihinin 01.01.1980 olduğunun tespitine ve davacının 01.08.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile davalı SGK'nın aksi yöndeki işlemlerinin iptaline, davacının fazlaya ilişkin (02.01.1980 - 31.03.1980 tarihleri arasındaki çalışmasının geçerli sayılması yönündeki) talebinin reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Birinci Bozma Kararı 1.Mahkeme kararına karşı davacı ve davalı Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dosya kapsamı incelendiğinde, 1479 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı hizmetleri bulunan davacının 20/11/2014 tarihinde 6552 sayılı kanun kapsamında yapılandırmaya başvurduğu ve ödeme yaparak 28/11/2014 tarihinde tahsis talebine istinaden kendisine 4 a kapsamında, 01/12/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlandığı, Kurumun 09.09.2015 tarihli davacıya yönelik yazısında; davacının, 23.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6645 sayılı Kanun’dan yararlanarak 4 b hizmeti ile birlikte borç sildirme işleminin ve tahsis talebinin, Kanun’un yürürlük tarihinden önce olduğundan ve yeniden tahsis talebinde bulunması gerektiğinden, başlangıç tarihi olan 01.12.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bağlanan yaşlılık aylığının iptal edildiğinin bildirildiği, davacının 30.11.2015 tarihinde yeniden tahsis talebinde bulunması üzerine kendisine 01.12.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, asıl davaya konu...

      e 2003 yılında tahsis edildiğini, bu kişinin de daireyi üçüncü kişilere kiraladığını ileri sürerek, A3 blok, 13 nolu dairenin davacıya tahsisi ile dairede bulunan üçüncü kişinin konuttan tahliyesini, aksi halde dairenin rayiç değerinin tespiti ile davacıya ödenmesini ve 2003 yılından bu yana 7.000,00 TL ecrimisil bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin ... isimli üyeden boşalan üyeliği devraldığını, bu nedenle davanın müvekkiline karşı açılamayacağını, konut tahsisi geçerli olduğundan konutu kullanmasında hukuka aykırılık olmadığını, konut değeri belirlenerek harcın ikmali gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davacının ortaklıktan ihraç kararının iptal edilerek kararın kesinleştiği, bu arada davalı kooperatifin, davacıya tahsis edilen daireyi diğer davalıya tahsis ettiği, davalı ...'...

        Eldeki davaya konu olayda, davacı 20.04.1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak Kurumca Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmekte iken, vergi kaydının bulunmadığı 31.01.1985-01.05.1985 tarihleri arasında kalan süreler yönünden sigortalılığın iptal edildiği, bu nedenle, 05.01.2006 tarihli tahsis talebinin ret edildiği, devam eden sigortalılığı gözetilerek, 06.02.2007 tarihli tahsis talebi üzerine, 01.03.2007 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı tahsis edildiği, davacının, 31.01.1985-01.05.1985 tarihleri arasındaki sigortalılığının geçerli olduğunun ve ilk tahsis talebini takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....

          Dosya içeriğine, toplanan delillere, davacı tarafça açılan mera komisyon kararının iptali istemi ispat edilememekle bu yöndeki mahkemenin red gerekçesi doğru olduğu gibi dava konusu ile ilgisi olmayan muhtesat aidiyet ve el atmanın önlenmesi davası ıslah yolu ile bu davada istenemeyecek olup bir an ıslahın mümkün olduğu düşünülse bile niteliği mera olan taşınmaz üzerindeki muhtesat için aidiyet tespiti davası dinlenemeyeceğinden davacının ıslah dilekçesindeki talebinin de yerinde olmamasına, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde ve hükmün fer'ilerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde aidiyet tespiti davası açılamaz. Aidiyet tespiti davasına bakılabilmesi için aranacak temel koşul hukuki yarar koşuludur. Davacının eda davası açması mümkün olduğu halde, tespit davası açma yoluna gitmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle İş bu davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir. Dava konusu 101 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz; 16/06/1965 tarihli tapulama tutanağına göre kadimden beri Gündoğdu Köyü mezarlığı olarak kullanıldığı tespit edilerek Gündoğdu Köyü tüzel kişiliği adına 144 parsel numarası ile tescil edilmİştir. Söz konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22. Maddesinin 2....

          Uyuşmazlık, vergi kaydının bulunmadığı, ancak meslek kuruluş kaydının bulunduğu sürelerde...geçerli olup olmadığı ve bu çerçevede tahsis koşullarının oluşup oluşmadığı konusundadır. Dairemizin bozma kararında; oda kaydının sahteliği konusunda bir ceza davası varsa sonucunun beklenmesi, yoksa davacının ...sigortalısı sayılmadığı 20.08.1987 - 06.09.1990 ve 01.04.1993 – 16.08.1993 dönemlerinde kendi nam ve hesabına çalışma olgusunun gereğince araştırılması, kendi nam ve hesabına çalışma olgusunun belirlenmesi halinde dosya içeriğinde mevcut tahsis talebinin bulunmaması nedeniyle dava tarihinin esas alınarak tahsis koşullarının bu çerçevede değerlendirilmesi bozma nedeni yapılmışken; Mahkemece bozmadan sonra; yapılan araştırma ile oda kayıtlarının sahteliği ile ilgili Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmadığı anlaşılmış ise de, davacının anılan dönemde kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma olgusu tam olarak araştırılmamıştır....

            Mahkemesi Davacı, ...... talebinin işlemden kaldırılmasına dair ...... işleminin iptaliyle ...... işleminin geçerli olduğuna 01.11.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına kararı verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki ...... okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Davacı, 25.04.2011 tarihli ...... talebinin işlemden kaldırılmasına dair 07.04.2014 tarihli ...... işleminin iptali, 25.04.2011 tarihli talebine göre yapılan ...... işleminin geçerli olduğunun tespiti ile 25.10.2013 tarihli tahsis talebi uyarınca 01.11.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Davacı bu iki ayrı sigorta sicil numarasındaki çalışmaların kendisine ait olduğunun tespiti talebi ile dava açmış olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de hükmün eksik incelemeye dayalı olduğu anlaşılmıştır. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için tanık sözlerinden ayrı olarak işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadadır. Somut olayda; her iki işe giriş bildirgesinde şahsi bilgilerin aynı olduğunda tereddüt yoksa da, farklı soyad ve doğum yerleri ile kayıtlardaki bağlantı belirlenememiştir....

              UYAP Entegrasyonu