Köyü 1535 (eski 1060) parsel nolu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle adli ve idari yargı mercilerinde bu davadan önce veya sonra açılmış dava (kamulaştırmanın iptali, bedel arttırımı ya da indirimine ilişkin) bulunup bulunmadığı, varsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun davacı idareden ve ilgili mahkemesinden, 2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davacı idarece bankaya yatırılan çekişmesiz kamulaştırma bedelinin kim adına yatırıldığının, davalı ya da önceki malikler adına yatırılmış ise, önceki malikler veya davalının kendisi veya yetkili temsilcisine ödenip ödenmediğinin, ödenmişse hangi tarihte ödendiğinin davacı idareden ve ilgili bankadan, Sorularak alınacak cevap yazılarının dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 24/01/2013 NUMARASI : 2010/457 (E) ve 2013/120 (K) SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nun 141/1. maddesi uyarınca belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle aynı Kanun'un 143/1. maddesi uyarınca 1/3 oranında arttırımı sırasında 1 yıl 12 ay hapis cezası yerine, hesap hatası yapılarak 1 yıl 11 ay hapis cezasına hükmedilmesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Köyü Berimki mevkiinde bulunan arazisi sebebi ile cezalandırılmasında, 2. bendde eylemin yeniden tarla açmak şeklinde gerçekleştirilmesi sebebiyle cezanın 1 kat arttırımı sonucu 12 ay hapis yerine 1 yıl hapis cezası verilerek fazla ceza tayini ve dayanak yapılan yasa maddesinin gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, Üst C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'nun 322. maddesi uyarınca kararın hüküm fıkrasının A-2. bendinde sanığın cezasının arttırılmasında dayanak maddesi olarak "6831 sayılı Kanunun 93/2. maddesi gereğince" ibaresinin eklenmesi ve bu maddede verilen 1 yıl hapis cezasının 12 aya, 3. maddede verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının 18 aya, 4. bentde verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasının 15 aya indirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1- Sanığın fırından 20 lira çaldığına ilişkin eylemi gerçekleştirme zamanı belirlenmeden hangi kanıtlara dayalı olarak gece gerçekleştirdiği yöntemince açıklanmadan yetersiz gerekçe ile TCK'nın 143. maddesi ile uygulama yapılarak fazla ceza tayini, 2- Sanık hakkında hükmolunan 2 yıl hapis cezasının TCK'nın 143. maddesi ile arttırımı üzerine belirlenen 2 yıl 4 ay 24 gün hapis cezasından TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken 2 yıl yerine 1 yıl 12 ay hapis cezası tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık C.. K..'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, CMUK'nun 326/son maddesinin gözetilmesine 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Yoksulluk nafakası yönünden; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde yoksulluk nafakası yönünden bir isabetsizlik görülmeyerek davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının reddi gerekir.İştirak nafakası yönünden ise; davacı vekilinin iştirak nafakasının arttırılması yönündeki temyiz talebinin kabulü ile mahkemece nafakanın her yıl TEFE oranında arttırıldığı için davacının iştirak nafakasının arttırımı talebinin yazılı gerekçe ile reddedilmesi uygun görülmeyip, iştirak nafakasının mahkeme tarafından tespiti ve hüküm altına alınması gerekli olup, hüküm bu yönü ile bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıkların, eylemi birlikte işlediklerinin anlaşılması karşısında haklarında TCK’nun 119/1-c maddesi uyarınca ceza arttırımı yapılmaması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği mümkün görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın, ayrıldığı bayan arkadaşı olan müştekiye ait ikamete zorla girerek müştekiyi bıçakla tehdit edip alıkoyduğu, görevliler geldikten sonra serbest bıraktığının anlaşılması karşısında, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesi gerektiğine ve TCK.nın 110. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiş, sanığın eylemini cinsel saikle gerçekleştirmesi karşısında, TCK.nın 109/5. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, temel ceza tayin edildikten sonra TCK.nın 109/3-a maddesi uyarınca ceza arttırımı yapıldığı sırada uygulama yeri bulunmayan aynı Yasanın 109/3-b maddesinin gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Arttırımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 02.06.2020 gün ve 2020/1644-2020/2506 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir, Mahkemece hükmedilen nafakalara ilişkin hüküm karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmayıp, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme sınırı altında kaldığından kesindir...
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki iştirak ve yoksulluk nafakası arttırımı davasına dair ... 4.Aile Mahkemesinden verilen 28/01/2016 günlü ve 2015/751 Esas-2016/74 Karar sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 21/06/2016 günlü ve 2016/5466 Esas-2016/9666 Karar sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 13.390 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3–169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Arttırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli "Yargı Harçları" başlıklı (1) sayılı tarifede; 04/06/2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğüne girdiği 06/06/2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III/e bendi) zorunludur. Davacı kadından bağımsız tedbir nafakasının arttırılması davasına yönelik temyiz itirazı bakımından alınması gerekli maktu temyiz karar harcının alınmadığı görülmektedir....