"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BANDIRMA AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2014 NUMARASI : 2013/559-2014/237 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AKHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2014 NUMARASI : 2014/116-2014/618 Taraflar arasındaki nafakanın arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı tarafından davalı şirketin sermaye arttırımı sonrasında davacıya hisse verileceği taahhüdüne dayalı olarak yapılan ödemelerin iadesi isteminden ibarettir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocuğu 13/04/2003 doğumlu Havva Nur Solak için Mahkemenin 2009/1024 esas 2010/261 karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 100,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL arttırımı ile aylık 250,00 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, iştirak nafakası çocuğun reşit olması ile kendiliğinden sona ereceğinden bu nafakanın çocuğun reşit olduğu 13/04/2021 tarihine kadar devamına, bu tarihten sonrası için çocuk reşit olduğundan nafakanın devamına yer olmadığına, tarafların müşterek çocuğu 13/06/2004 doğumlu Ömer Tarık Solak için Mahkemenin 2009/1024 esas 2010/261 karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 100,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL arttırımı ile aylık 250,00 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan...
alacaklarını azalttığının da tespit edildiğini belirterek davalı şirketin, sermayesinin 100.000,00 TL'den 2.500.000,00 TL'ye arttırılmasına dair sermaye arttırımı işleminin batıl olduğunun tespitini, bunun mümkün olmaması halinde iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in şirketin faaliyet alanına giren başka bir şirketin ortağı olduğunu, bu şirketle yapılan ticari işlemlerle şirketin zarara uğratıldığını, usulle aykırı sermaye arttırımı yapılarak müvekkilinin hissesinin azaltıldığını ileri sürerek ... 'nin TTK 636/3. maddesi uyarınca haklı sebeplerle feshine, fesih kararı verilmemesi halinde davacının hisse payının ödenerek ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar mahkemece, 5846 sayılı FSEK'nın 68. maddesi uyarınca, rayiç bedelin 3 misli arttırımı ile tahsil talebinin mahkemenin takdirinde olduğu karar gerekçesinde belirtilmişse de, Dairemizin 27/12/2011 tarihli 14831/17744 sayılı kararında da belirtildiği üzere, rayiç bedelin 3 katına kadar arttırımı talep hakkı eser üzerindeki hak sahibine ait bulunduğundan, bu yöne ilişkin gerekçe yerinde olmamakla birlikte, mahkemece talep edilen rayiç bedelin 3 katına da hükmedildiğinden bu hususun neticeye bir etkisinin olmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....
Bilahare, davacı vekilince bu kez bilirkişi raporu sonrasında 10.02.2015 harç tarihli "talep arttırımı" adı altında dilekçe verilmiştir. Bir davada taraflardan her birinin ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği, ancak eldeki uyuşmazlıkta davacı tarafın, mahkemenin usulüne uygun olamayan ara kararı uyarınca ilk talep arttırımını yaptığı, dolayısı ile bu talep arttırımının dikkate alınmaması gerektiği gözetilmemiştir. Davacı tarafın 2. talep arttırımı ise ıslah olarak yorumlanmalı ve ıslah dilekçesine itibar edilerek, dava kısmi dava olarak görülüp, yargılama buna göre yapılmalıdır. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.480.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. F) SONUÇ: Hüküm fıkrasının ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına ilişkin bendlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine; "2-1.263,09 TL. ihbar tazminatının 750,00 TL.'...