WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Sendikası tarafından organize edilen işe gelmeme veya işi yavaşlatma şeklindeki izinsiz eyleme katılmış olduğunun düşünüldüğünü, iş sözleşmesinin davalı havayolu şirketi tarafından haksız ve mesnetsiz olarak feshedildiğini beyanla, davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti karan ile birlikte 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesi gereğince işverenin işçiyi bir ay içinde işe başlatmasına, başlatılmaması halinde davacıya sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödenmesine, kararın kesinleştirilmesine kadar çalıştırılmadığı süreler için davacıya dört aylık ücret ve diğer tüm haklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, mahkemenin görevsiz olması sebebiyle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, görev itirazının kabul edilmemesi halinde, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemesinin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkillerinin murisi olan ..., dava dışı... ve ... arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, müvekkilinin fiil ehliyetinin bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, bu sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir....

      Somut uyuşmazlıkta; davacı, iş sözleşmesinin 31.08.2015 tarihinde feshedildiğini, ikale sözleşmesinin 2 gün sonra 02.09.2015 tarihinde ibraname ve diğer belgelerle birlikte baskı altında imzalatıldığını ileri sürmüştür. Davalı ise 29.08.2015 tarihinde imzalanan ikale sözleşmesi ile iş sözleşmesinin sonra erdiğini ve işe iade davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını savunmuştur. İşe iade davasının 30.09.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin 31.08.2015 tarihinde sona erdiği ve işe iade davasının 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacının işten ayrılma iradesinin bulunmadığı, davalı taraftan gelen ikale teklifi üzerine sadece kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek ve makul bir yarar da sağlanmaksızın iş sözleşmesinin feshedildiği gerekçesi ile feshin geçersizliğinin tespitine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmiştir....

        Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; ana taşınmazın tapu kayıtlarından davacı dışında ... isimli bir paydaşın daha olduğunu, bu paydaş ile sözleşme yapılmadığı ve TMK'nın 692. maddesi gereğince sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Arsa payı karlılığı inşaat sözleşmesinin kurulduğu esnada taşınmazın hissedarlarının davacı ile dava dışı olan ve davalı yüklenicinin babası olduğu belirtilen ... isimli kişi olduğu sabittir. ... isimli kişinin sözleşmede taraf olmamasına rağmen sözleşme tarihinden sonra yapı ruhsatı alımı için belediyeye müracaat ederek yapı ruhsatında taşınmaz maliki olarak imzası bulunmaktadır. Dava dışı ...'nın hissesini ise yapı ruhsatı alındığı tarihten sonra ... isimli kişiye satış suretiyle devrettiği ve inşaatın yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre % 56 seviyesinde olduğu anlaşılmıştır. İlk pay sahibi ...'...

          Feshin geçersizliği ile birlikte, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret ve diğer hakların belirlenmesine karar verilmekte ise de, bunların miktar olarak değil, kanuni sınırlar içinde ay olarak tespiti ile yetinilmesi gerekir. Zira işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların ödenmesi, feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Asıl istek feshin geçersizliği ve işe iadedir. Bu sebeple işe başlatmama tazminatının veya boşta geçen süre ücretinin talepten az belirlenmesi sebebi ile davalı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderine karar verilmemesi gerekir (Yargıtay 9. HD. 10.11.2008 gün ve 2008/5822 Esas, 2008/30578 Karar ve 06.07.2009 gün ve 2009/20151 Esas, 2009/19581 Karar sayılı kararları). Ayrıca asıl istek olan feshin geçersizliğinin tespiti halinde, davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmalıdır. İşe başlatmama tazminatının alt sınırdan belirlenmesi, davanın kısmen kabulü anlamına gelmez....

            Belediyesi'nin yetki alanı gasp edilerek Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın görev, yetki ve sorumluluk alanında olan hizmetlerin ve alanların açıkça hukuka aykırı olarak davalı şirkete devredildiği, bu itibarla yapılan ihale işlerinin kiralama sözleşmesine ilişkin yapılan ihale işlerinin iptali ve geçersizliğinin tespitine karar verilmesine ilişkin olup, davalı şirkete ihale edilen kiralama sözleşmesinin iptal ve geçersizliğinin tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (6.)...

              Tüketici Mahkemesince, dava dilekçesinde devremülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ödenilen bedelin iadesi talep edildiği, tapudan gelen cevabi yazıda ilgili taşınmazın davacı adına devrinin yapıldığı, sözleşmenin feshi halinde tarafların aldıklarını vermekle yükümlü olacağı bu nedenle taşınmazın aynına yönelik bir hüküm kurulacağından HMK.'daki kesin yetki kurallarının uygulanması gerektiği, somut uyuşmazlık yönünden taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, dava dilekçesinde taşınmazın aynına ilişkin talep bulunmadığı, davalı tarafça da yasal süresinde ve yöntemine uygun şekilde yapılmış yetkisizlik itirazının olmadığı, davanın hukuki niteliği gereği kesin yetki kuralı teşkil etmeyen ve yetki itirazı bulunmadığı halde mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmesinin geçersizliğinin tesbiti ve davalıların feshi ihbar taleplerinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                  Davalılar vekili, dava konusu taşınmazların tapu kaydında kamulaştırma şerhi bulunduğunu, davacının bu şerhlerin varlığını bilerek kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davası açmak için satış vaadi sözleşmesi düzenlediğini ve vekaletname aldığını, davacının bu şekilde başka davalarının da olduğunu, davacının müvekkillerinin tecrübesizliğinden yararlandığını, taşınmazların değerini bilirkişi raporu ile öğrendiklerini, davacının hilesi ve gabin söz konusu olduğunu, satış vaadi sözleşmesine konu olamayacak taşınmazlar için düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu beyan ederek, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemiş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen ilk kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2015 tarih, 2015/1164 Esas -2015/2654 Karar sayılı ilamıyla, “Somut olayda dayanılan 29.11.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi kanuna ve usulüne uygun düzenlenmiş geçerli bir sözleşmedir....

                    Mağaza açılıncaya kadar geçecek olan süre bu süreye ilave edilir. ", kira bedeli başlıklı 4. maddesinde " Aylık brüt kira bedeli, kiracının kiralananda faaliyet gösterecek satış mağazasının bir takvim ayına ait net satışının %2'sidir. Net satış, satışlardan elde edilen meblağdan katma değer vergisi çıktıktan, satış iadeleri ve satış indirimleri düşüldükten sonra kalan meblağı ifade eder. " düzenlemeleri mevcuttur. Davacı dava dilekçesinde, mağaza açılış tarihine kadar geçecek sürenin ilavesi ile kira sözleşmesinin 13/01/2015 tarihinden itibaren yenilendiğini bildirdiğine göre, sözleşmenin 13/01/2015 tarihinden itibaren birer yıllık sürelerle yenilenerek devam ettiğinin ve bu çerçevede de sözleşme süresi bittikten sonra yenilenen dönemde kiraya verenin kira bedelinin tespitini isteme hakkının olduğunun kabulü gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu