İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunun, müvekkilinin adi ortaklık gereğince ifa etmesi gereken tüm edimleri ifa ettiğinin yaklaşık olarak değil aksine tam olarak ispat ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak rödavans sözleşmesinden kaynaklanan işletmecilik hakkının 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için ileride tasfiye memuru olarak değiştirilmek üzere tedbiren denetim kayyımı atanmasını istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemli davada, davalı şirketin rödevans sözleşmesinden kaynaklı işletmecilik hakkının tedbiren 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve adi ortaklığa tedbiren kayyım atanması istemine ilişkindir....
Buna göre, adi ortaklıkta, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki kar payını veya adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payını haczettirebilir. Ne var ki, henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı iş karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczi mümkün değildir....
nin aktif ve pasifinin tespitine, katılım payının bugünki değerinin tespitine ve bugünki değeri ile müvekkile iadesine, tasfiye memuru olarak atanacak kişiye tasfiye süresince aktiflerin yediemin olarak teslimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava dilekçesinde ileri sürdüğü katılım payının iadesi ve kâr payı taleplerinin haksız alacak iddialarına dayandığını, ihtiyati tedbir talebinin talep edilen alacak iddialarının konusunu oluşturmadığını, davacının davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak dahi ispatını sağlayacak hiçbir yazılı delili mahkememize ibraz etmediğini, davacının varlığını iddia ettiği adi ortaklığın feshi ve müvekkili ... şirketinin tasfiyesi talepleri HMK m.108 gereği geleceğe etkili inşai dava konusu olduğunu, davada davacı adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istediğini ancak buna ek olarak istediği katılım ve kâr payından...
Adi Ortaklığı adıyla 24.10.2014 tarihinde Konya ...Noterliği'nin 24.10.2014 tarih ve ...yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile ortaklık kurulduğu, sözleşmenin 5. Maddesi ile ortaklığın süresinin 24/10/2014 tarihinden başlamak üzere 5 yıl olarak belirlendiği, sözleşmenin 13. Maddesine göre adi ortaklığın münferiden davalı ... tarafından temsil edileceğinin kabul edildiği, tarafların bir araya gelerek 07/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile adi ortaklığı feshettiklerine ilişkin sözleşme yaptıkları, akabinde 10/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile yeni bir sözleşme yaptıkları ve sözleşmenin 7....
DAVA : Adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacak DAVA TARİHİ : 07/12/2017 KARAR TARİHİ : 29/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; adi ortaklığın, Davalı ...'ın sahibi olduğu ... Hidrolik Mak. San. Tic. Ltd. Sti.ne İş bu dava açılmadan önce 30.06.2017 tarihinde başlayıp, 20.10.2017 tarihinde sona eren satışlarında davalı yanın hangi saikle satış yaptığı adi ortaklıktaki stokları neden kendi sermaye şirketine sattığı araştırılmadan, piyasa araştırması yapılmadan satiş rakamlarının belirlenmesi hatalı olduğunu, satış sonrasında ... Hidrolik Mak. San. Tic. Ltd, Şti. ne satış bedelinin değerinin çok altında bir bedelle satan davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜLKİYET -KARAR- Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile alacak isteklerine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki dava, adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP; Davalı cevabında; davacının adi ortaklık ilişkisine bağlı olarak alacak talebinde bulunmuş ise de adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediğini, yani ortada alacak ve zarar durumunun belli olmadığını, kaldı ki davacının 04.04.2014 tarihli protokol ile adi ortaklık işlerini bizzat kendisinin yönettiğini, idareden tüm hakkedişleri ve vergi dairesinden tüm nakdi vergi iadelerini aldığını ve bunları uhdesinde tuttuğunu, öncelikle davacının geçmiş hesaplar için müvekkiline 200.000 TL ödediğini müvekkilinin, davacı işi aldıktan sonra protokol gereği ödeme beklerken böyle bir alacak davası ile karşılaşmasının kötü yönetim veya hesaplarda yapılan hilenin bir sonucu olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE :Dava ; adi ortaklığın tasfiyesi ve adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacağın davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Her ne kadar, ortaklık adına yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminde bulunabilmek için, ortaklığın tasfiyesi gerekmese de; davaya konu adi ortaklığın ihaleye konu işin (belirli bir iş) yapılması amacıyla kurulduğu, işin tamamlanmasıyla birlikte ortaklık amacı elde edilerek ortaklığın sona erdiği, ortaklığın sona ermesinin zorunlu ve kaçınılmaz bir hukuki sonucu olarak da kendiliğinden tasfiye aşamasına girdiği anlaşılmaktadır. Eş söyleyişle, adi ortaklığın fiilen sona ermesinden sonra, ortaklardan birinin mahkemeye başvurarak, ortaklığın kendisi tarafından ödenen borçlarının diğer ortağa düşen kısmını talep etmesi, aynı zamanda ortaklığın tasfiyesi istemini de kapsamaktadır....
Hal böyle olunca mahkemece adi ortaklığın tasfiyesi talebinin ve alacak talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....