belirlenen cezai şarttan şimdilik 8.000 TL nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; ortaklığa ait araçlardan elde edilen gelirin, araçların ve ortaklığın diğer giderlerini karşılamaya yetmediğini, bu nedenle davacı ile müvekkilinin araçların satılmasını kararlaştırdıklarını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi suretiyle giderilebileceği, ancak adi ortaklığın tasfiye edilmesini istemeyen davacı tarafın talep hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 7....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2015 NUMARASI : 2013/394-2015/95 Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak ve ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tarafların kabulüne göre; aralarında bir adi ortaklık ilişkisi mevcut olup bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki, bu kabule göre; Adi ortaklık ilişkisinin, “taraflardan birinin diğer ortağa verdiği bedelin kendisine iadesi” şeklinde tasfiyesi düşünülemez. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....
Şti. arasındaki adi ortaklığın tespitine, adi ortaklığın tespiti kararı akabinde; adi ortaklığın taraflar arasında eşit miktarda alacaklar ve borçlar yönüyle mahkemece re'sen üç adet tasfiye memuru atanmak suretiyle feshi ve tasfiyesine, ilaveten alacaklarının tespitine ve ticari faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 1.000,00TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
. - DAVA :Adi Ortaklığın Tespiti ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ :22/01/2020 KARAR TARİHİ :12/10/2021 KR....
T.. aleyhine adi ortaklığın tasfiyesi talebi ile dava açıldığını, söz konusu dosyaya adi ortaklığı kanıtlamak amacıyla iş bu dava dosyasına sunulan 28.08.2001 tarihli Aile Ortaklık Sözleşmesinin sunulduğunu, eğerAnkara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince adi ortaklığın tasfiyesine karar verilecek olursa 28.08.2001 tarihli belgede adı geçen tarafların ve ailelerinin bütün malvarlıklarının tasfiye sürecine gireceğini, iş bu dava konusu alacak iddiasının da davaya konu olacağını, bu paranın verilip verilmediği ya da ortaklığın oluşup oluşmadığı hususlarının sabit olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur. Davalı M.. T.. vekili cevap dilekçesinde; davaya bir diyecekleri olmadığını, adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, müvekkilinin hissesine düşen meblağı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, davacı A.. T..'in davalılarca oluşturulan ortaklığa 140.000 Alman Markı'nı verdiği hususunun sabit olduğu, davalılardan M.. T..'...
Bu restorana ilişkin kira sözleşmesinin kiraya veren tarafından feshedilmesi üzerine, adi ortaklığın konusuz kaldığı mahkememizce kabul edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere adi ortaklığın konusuz kalması fesih ve tasfiye sebepleri arasında sayılmıştır. Alanında uzman bilirkişiler aracılığıyla hazırlanan 20/05/2022 tarihli bilirkişi raporu uyarınca da 22/01/2021 tarihi itibariyle adi ortaklığın, kuruluş amacını gerçekleştirmesi imkânsız hale geldiği için sona erdiği belirtilmiştir. Adi ortaklığın tasfiyesi işlemleri için taraflar anlaşarak mahkememize atanmasını talep ettikleri tasfiye memurunu bildirmişlerdir....
şirkete gizli ortak olunduğu iddiası ile açılmış adi ortaklığın tasfiyesi davası olup, adi ortaklık TBK'nunda düzenlenmiş olmakla, dava mutlak ticari dava olmadığı gibi uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir olmadığından nispi ticari dava niteliğinde de olmayıp, davaya bakma görevi genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle; dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğunda usulden reddine, davaya bakma görevinin Antalya Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğuna karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı gerekçelerle istinaf edilmiştir....
ın tedbir red kararını istinaf ederek; kıymetli evrakların, adi ortaklık faaliyetinden elde edildiğini, adi ortaklığında feshi talep edildiğinden, adi ortaklığın aktif ve pasiflerinin, mallarının ve kıymetli evrakların bu davanın konusu olduğunu, tedbire konu kıymetli evrakların adi ortalığın faaliyeti sonucunda kazanıldığını davalı tarafından ikrar edildiğini, adi ortaklığın tasfiyesi için iş bu davanın açılması nedeniyle ortaklığın devam etmeyeceği, başkaca alacak ya da borç doğumuna yol açacak anlaşmalar yapamayacağını, kıymetli evrakların ele geçirilerek asılsız cirolarla takibe konulması nedeniyle tedbir taleplerinin yerinde olduğunu, Müvekkili şirket aleyhine yapılan ......
Hal böyle olunca Mahkemece; adi ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesinin ayrı ayrı hukuki işlemler olduğu, tarafların sona eren ortaklığın tasfiyesi hususunda anlaşamadıkları gözetilerek, ortaklığın sona ermesinin yasal sonucu olan tasfiyenin de yukarıda açıklanan sıra ve yöntem izlenerek bizzat yaptırılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yönler dikkate alınmadan, sadece ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru tayinine karar verilmesi, ayrıca tasfiye biçiminin açıklanmaması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. VI....