nin adi ortaklığı tasfiye sürecine sokmadığını, bu nedenle adi ortaklığın tasfiye payının belirlenemediğini, haciz edilen kar payının da belirlenip icra dosyasına ödenmediğini, adi ortaklık ilişkisinde bir ortak tarafından alacak talepli ikame edilen davanın ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsayacağını, böylece taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinin TBK 639 gereğince sona erdiğini, bu nedenlerle davalılar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, ortaklığın menkul mallarının muhafaza altına alınmasına yönelik teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesine, tasfiye görevlisi tayin edilerek tasfiye ve kar payının tespitine, tasfiye ve kar payından davalı borçluya düşen tasfiye ve kar payının davacı alacaklıya veya takibin yapıldığı icra dosyasına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ... ...San....
Dava; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi - alacak istemine ilişkindir. 1-) Mahkemece, her ne kadar, bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarih ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.)...
konusunda anlaşamadıklarından Mahkeme tarafından Adi Ortaklığın faaliyet konusunda da uzman olan tasfiye görevlisi / görevlileri atanmasına, müvekkili ile davalı müflis şirket arasında imzalanan hisse devir ve ibra protokolleri uyarınca davalı müflis şirketin Adi Ortaklığa ilişkin hiçbir hak, alacak, kar payı, tasfiye payı ve sair isteminin bulunmadığı da dikkate alınarak Adi Ortaklığın yasal düzenlemelere uygun olarak tasfiyesine, huzurdaki davanın ......
Mahkemece, davacı tarafın adi ortalığa dış nakit katkı bedeli altında ödenen 7.000 TL'nın tahsili isteminin davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine, davacının 4.813 TL'nın tahsiline ilişkin isteminin reddine, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi isteminin kabulü ile 27.174.16 TL'nın faizi ile davalıdan tahsiline, işletmenin davalıda kalması suretiyle adi ortaklığın tasfiyesine, tarafların diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı ve davalının ... Yapı adında inşaat malzemeleri alanında faaliyette bulunmak üzere adi ortalık oluşturdukları, tarafların her birinin işletmede %50 pay sahibi oldukları ve adi ortaklığın yöneticisinin davalı olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bu husus mahkeme ve tarafların kabulündedir. Davacı davasında adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istemiş olup, taraflar daha önce tasfiye hususunda analaşmadıkları için tasfiyenin mahkemece bizzat yaptırılması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2020 NUMARASI : 2019/106 Esas - 2020/355 Karar DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 4....
Tarafların ortak beyanlarından ortaklığa konu işin amacına ulaşmadan ortaklığın son bulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle ortaklığın son bulduğu tarih saptanmalı, bu tarih itibariyle ortaklığın tasfiyesi bizzat sağlanmalıdır....
Mahkemece adi ortaklığın feshi ile fesih ve tasfiyesi için tasfiye memurunun atanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların noterde 27.6.2002 tarihli sözleşme ile ... Lokantasının işletmeciliği konusunda adi ortaklık yaptıkları, davacının %25, davalının ise %75 oranında paylarını olduğunu, davalının yönetici ortak olduğu,davacının mahkeme aracılığı ile yaptırdığı tesbite göre işletmenin zarar ettiği hususları taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davacı, kar payının tahsili ve yönetici olarak atanması için eldeki davayı açmıştır.Davalı ibraz ettiği 4.4.2004 tarihli sözleşme ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verildiğini,fesih ve tasfiyesinin buna göre yapılması gerektiğini, davanın yersiz olduğunu savunmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesinde adi ortaklığın feshi istemiyle 2015/96 E. sayılı (görevsizlik kararı sonrasında Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/417 Esas sayılı) dosyası açıldığı bildirilerek, bu dosyanın sonucunun beklenmesi talep edilmiştir. Söz konusu dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi olup, eldeki davaya konu iş makinesinin; mülkiyeti, gelir ve giderlerinin paylaşımı, taraflar arasında yapıldığı iddia olunan adi ortaklığın da konusunu oluşturmaktadır. Adi ortaklığın tasfiyesi işlemi, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılması işlemidir. Başka bir deyişle bir arıtma işlemidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; adi ortaklığın tarafları olan davalıların oybirliği ile 15.05.2018 tarihinde adi ortaklığı tasfiye ettikleri, adi ortaklığın tasfiye işlemi ile ilgili tutanak aslının Mahkemeye sunulduğu, davalıların yaptığı tasfiye işleminin bilirkişiye denetlettirildiği, tasfiye işleminde davacının veya üçüncü kişilerin aleyhine yada zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirildiği gerekçesiyle; davacının yetkiye dayalı olarak açtığı adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının kabulü ile davalılar ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tasfiye yargılama aşamasında gerçekleştirildiğinden tasfiye memuru atanmasına yer ve gerek olmadığına, davalı ... İnşaat Nakliyat Madencilik San. ve Tic. Ltd....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere, hüküm yerinde gösterilen gerekçelere ve "davalının yönetici ortak olarak defterleri tutmasına ve işletme defterinde ortaklığının zararının olduğuna dair bir kaydın bulunmamasına bu kapsamda adi ortaklığı oluşturan ortakların sermaye paylarını geri istemelerinin mümkün ve mahkemece verilen kabul kararınında adi ortaklığın tasfiyesi sonucunu doğurduğunun anlaşılmasına" göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 661,95 TL harcın davalıdan alınmasına, 24.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....