Bir ortak tarafından adi ortaklık için yapılan ödemeyi talep istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık için maddi ve hukuki vaka bu şekilde değerlendirildiğinde inceleme bu yönde yapılmalıdır. Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar.Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
Somut olayda, davacı tarafça adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin bu davada talep edilmediği gibi dava dilekçesinde açıldığı iddia olunan davanın ise mahkeme ve numara kısımlarını boş bırakıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemli açılan davada dava konusu taşınmazların adi ortaklığa ait olduğu iddiasıyla adi ortaklığın mal varlığının korunması yönünde tedbir talep edilmesi de mümkündür. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edilmeden pay oranında tescil istenemeyeceği, adi ortaklığın varlığına ilişkin sunulan delillerin ise yaklaşık ispata yeterli olmadığı anlaşılmakla davalıların istinaf talebinin kabulüyle, ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Davacı taraf, ortalık ön sözleşmesi başlıklı belgeye dayanarak, bu sözleşme ile adi ortaklığın kurulduğu iddia edilerek adi ortaklığın tasfiyesi ile davacıların sermaye payı, kar ve katılım paylarının Mahkemece atanacak tasfiye memuru tarafından belirlenecek sair alacaklarının davalılardan tahsilini talep edilmiş , davalı tarafından ise; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulmadığını, adi ortaklığın kurulması için ön protokolün imzalandığını, ancak adi ortaklık sözleşmesinin /adi ortaklığın kurulmadığını, ayrıca davacılar tarafından ön sözleşmenin feshedilerek , adi ortaklığın kurulmayacağının belirtildiği bu nedenle olmayan ortaklığın tasfiyesinin de mümkün olmadığı belirterek davanın reddi savunulmuştur....
davalının sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürerek; adi ortaklığın feshini, davalıya 129.520,00 TL’nin ödenmesi karşılığında teminat amacıyla devredilen taşınmazın 1/2'sinin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. 2....
Adi şirket, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesinde; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleşmeyi üstlendikleri sözleşmedir." denilmiştir. Maddenin lafzından anlaşıldığı üzere, adi ortaklık en basit tanımı ile iki ya da daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. ../... Tarafların yüklenici olarak imzaladıkları 07.05.2012 tarihli Gayrımenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi nedeniyle aralarında bir adi ortaklık kurdukları anlaşılmaktadır. Söz konusu sözleşmede müteahhid olarak taşınmaz üzerine inşaat yapmayı üstlendikleri, aralarında bir adi ortaklığın kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu aşamada, adi ortaklığın sona erme nedenlerinin incelenmesinde yarar bulunmaktadır. Adi ortaklığın sona erme nedenlerini düzenleyen, mülga 818 sayılı BK'nun 535....
Dava; adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davaya konu ortaklığın 21.03.2006 tarihinde kurulduğu, dava dışı İ.. K..'in, % 49 hissesini 05.01.2007 tarihinde, yine kalan %1 hissesini 31.03.2007 tarihinde; davacı İ.. K..'e devrettiği, bu tarihten sonra ortaklığın, % 50 hissesinin, davacı İ.. K..'e, % 50 hissesinin davalı G.. U..'a ait olduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
arz ve izahına nedelerine göre dava konusu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00 TL tasfiye payının müvekkiline ödenmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Birleşen dosyada ise davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 14/08/2017tarihinde adi ortaklık sözleşmesi aktedildiği ve ortaklığın feshi ve tasfiyesi 30/07/2018 tarihinde Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/240 E sayılı dosyası üzerinden dava edildiğini ve derdest olduğunu, davalının ortak bu fesih davasından önce Çorum 2....
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre; 1-Davacının davasının kabulüyle, adi ortaklığın feshine, 2-Fesih işlemleri yapması için Mali Müşavir ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki fesih-tasfiye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların tacir olduğunu ileri sürerek ortaklığın malvarlığının tespitine,ortaklığın haklı sebeple feshine, ortaklığın malvarlığının tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, kullanılan kredilerin de ortaklık hesabına dahil edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakmak görev ve yetkisi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir ....
Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasında imzalanan 20/11/2005 tarihli sözleşmeyle kar ortaklığı konusunda anlaşma yapıldığı, böylelikle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Ortaklık, taraflar arasında yapılan bir anlaşma veya mahkeme kararı olmadıkça tasfiye edilmiş sayılamaz. Bir başka deyişle, tarafların ortaklıktaki hak ve borçları hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadıkça veya bu husus mahkeme kararıyla belirlenip tasfiyeyle karar verilmedikçe adi ortaklığın devam ettiği kabul edilmelidir. Fesih ve tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta da zamanaşımı süresi başlamaz....