A.Ş. ile davalı arasında mevcut olan adi ortaklığın haklı nedenlerle feshine ve feshedilen adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında adi iş ortaklığı kurulmuşsa da, ... A. Ş.'nin hangi ihalelere katıldığı, ihale kendi uhdesinde kaldıysa, ne kadar gelir elde ettiğinin, müvekkili şirket tarafından da bilinmediğini, taraflar arasındaki Adi Ortaklıktan doğmuş bir gelir veya giderin müvekkili şirkete bildirilmediğini, davaya konu Adi Ortaklığa ait hiçbir mal veya gelir veya gider kaydı bulunmadığını, dava dilekçesinde yer alan izahatlardan da görüleceği üzere adi ortaklığın hesap hareketlerinde müvekkili şirkete aktarılmış bir ödemeden bahsedilmediğini, ... A. Ş.'...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortaklığın tasfiyesine dair 02.03.2019 tarihli sözleşmenin davacılar ile davalı ... arasında imzalandığı, sözleşme içeriğinde tasfiyeye konu edilen mal varlığı ile ilgili açıklamaların yer aldığı, davacıların sözleşmede ''...bu değerler dışında ortaklıktan ve diğer ortaklara düşen mal varlığından hiçbir hak ve alacakları kalmadığını'' beyan ve kabul ederek sözleşmeyi imzaladıkları, bu ibarenin sözleşme tarihinde mevcut olduğu ve öğrenildiği nazara alınarak dava tarihi itibarıyla hak düşürücü sürenin dolduğu, davalılar Serkan ve Ahmet'in adi ortaklığın tarafı olmadığından sözleşmenin feshi/adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasında bu davalılara husumet düşmediği gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Mahkemece, asıl dava ile birleşen dava birlikte değerlendirilerek ve inşaatın geçici kabulünün 17.1.2008 tarihinde yapılıp faal duruma geldiği ve bu itibarla adi ortaklığın feshinin istenebileceği kabul edilerek ve alınan bilirkişi ek raporu benimsenerek adi ortaklık sözleşmesinin feshine, davanın davacı A… ….....
A.Ş. ile aralarındaki adi ortaklığın feshi talebi ile dava açılmış ise de davacı ile davalılardan ... yaptıkları protokol ile söz konusu A.Ş.'nin kurulduğu ve davacı tarafça bu protokol gereğince kurulan şirketin kuruluş tarihinden itibaren hak kazandığı payların ödetilmesi talebinde bulunulduğu, her ne kadar adi ortaklık bulunduğu belirtilerek ortaklığın feshi talep edilmiş ise de davacı tarafın dilekçe içeriği doğrultusunda öncelikle davacının ... A.Ş. nin ortağı olup olmadığının tespiti ile talep edilen diğer hususlarda varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden ve şirket ortaklığının tespiti ile A.Ş.'...
İmzası davalı tarafından inkar edilmeyen bu sözleşme gereğince taraflar arasında Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin meydana geldiğinin kabulü gerekir. Davalı şirkete ait defterlerde bu konuda alınmış bir karar bulunmaması, dava konusu araçların davalı adına kayıtlı bulunması da, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını göstermez. Zira 31.1.2008 tarihli sözleşme gereğince ortaklık, tarafların dış ilişkide ortak olarak görünmediği bir iç ortaklık tarzında oluşmuştur. Bu itibarla adi ortaklık ilişkisi sebebiyle davacının, ortaklığa yönelik davalıdan talepte bulunabileceği kabul edilmelidir. O halde davacının dava dilekçesindeki talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığına göre, mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
Davalı birleşen dosya davacı; cevap dilekçesi vermemiş, bilahare, bilirkişi raporu ve davaya beyan dilekçesinde; kendilerinin de adi ortaklığın tasfiyesi için dava açtıklarını, birleştirme talep edeceklerini, adi ortaklığın dağılma sebebinin; davacının hesap vermemesi, tüm birikimleri kendi adına yapması olduğunu ile sürmüştür. Mahkemece; ihtarname tebliğinden sonra tarafların tekrar bir araya gelmedikleri, ortaklığı devam ettirmedikleri, dosyadaki delillere göre de bir araya gelemeyecekleri gerekçe gösterilerek, "Adi ortaklığın feshine" karar verilmiştir....
belirterek adi ortaklığın feshini, davalıya 129.520,00 TL’nin ödenmesi karşılığında, teminat amacıyla devredilen taşınmazın 1/2'sinin kendi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Adi ortaklıkta eşit davranış ilkesi geçerlidir. Eşit davranış ilkesi, ortaklık ilişkisinde eşit olmayan bir şekilde davranılamaması anlamına gelir. Somut olayda bu ilkenin aksine gelirlerden oluşan cironun tamamının ve tüm giderlerin davalı-karşı davacıya ait olacağı, davalı-karşı davacının her ay net olarak belli bir bedeli ve cironun %6’sını davacı-karşı davalıya ödeyeceği, kararlaştırılan bedelin ödenmemesi hâlinde ise davacı-karşı davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği kararlaştırılmıştır. Adi ortaklıkta kural olarak ortaklar kâra ve zarara eşit olarak katılırlar. Bir ortak tarafından diğer ortağa kâr elde edilmesine bakılmaksızın her ay belli bir bedelin ödenmesi şeklindeki bir düzenleme adi ortaklık ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca adi ortaklıkta ortaklardan birine tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme yetkisi verilmesi söz konusu olamaz. Adi ortaklığın devam edilmemesi düşünülüyorsa ortaklığın tasfiyesi yoluna gidilmelidir....
Adi ortaklığın ticari faaliyette bulunduğu adına fatura düzenlendiği görülmektedir. Dolayısıyla bu borç, ortakların şahsi borcu olmayıp, adi ortaklığın borcudur. O hâlde adi ortaklığın borcu nedeniyle ortaklar müteselsilen sorumlu oldukları ve ortaklığın mal varlığı elbirliğiyle idare edildiğine göre birlikte sorumluluk gereği adi ortaklığın borcu nedeniyle adi ortaklığa ait mal veya alacağa haciz konulabilir ve alacaklı tarafından ortaklığın mal varlığından tahsilat yapılabilir. Adi ortaklığa ait hakediş ve alacağa haciz konulabilir. Bu şikayetinde reddine karar verilmesi gerekmektedir....
Mahkemece, tarafların adi ortaklık kurdukları, dava konusu edilen makinelerin davacı tarafından adi ortaklığa katkı payı olarak konulduğu ve bu makinelerin halen şirkette mevcut olduğu, makineler dışında davacının başkaca nakdi veya ayni sermaye koyduğuna dair delil bulunmadığı, davacının adi ortaklık için katkı payı olarak koyduğu makineleri istediğine göre, bu isteğin aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteğini de kapsadığı, taraflar arasında düzenlenen ortaklık sözlemesinde ortaklığın fesih ve tasfiyesi hususunda özel bir sebep belirtilmediği, bu nedenle de zaman itibarı ile somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı BK.' nun 535/7 (6098 sayılı TBK.' nun 639/7) maddesi uyarınca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için haklı nedenlerin bulunmasının aranacağı, dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirildiğinde, davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini isteyebilmesi için haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından...