WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fesih ve tasfiye edilmeyen adi ortaklıkta da zamanaşımı süresi başlamaz. Eş söyleşiyle, zamanaşımı süresi ancak fesih ve tasfiye anında başlar. Dava konusu olayda, ortaklık konusunu oluşturan ... 28.2.2002 tarihinde tamamlanmış ise de, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiye edildiği iddia ve ispat edilemediği için zamanaşımı süresi henüz başlamamıştır ve bu nedenle olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan da söz edilemez. Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulup, ortaklık konusu işte gerçekleştirildiğine göre, tasfiyeninde bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538.maddesinde belirtildiği gibi tasfiye bütün mal varlığının belirlenip ortaklarının birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan ... tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

    ruhsat numaralı sahadan çıkartılan ve satış, pazarlanması vs. tüm işletmecilik hakkı adi ortaklığa ait olan kömürü rayiç fiyatların altında satmış olması halinde, rayiç kömür fiyatları üzerinden müvekkilimizin net kar alacağının tespiti ile belirsiz alacaktan şimdilik 100.000 TL’nin tahsiline; adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile adi ortaklık yararına müvekkil şirket tarafından verilen ve tahsis edilen krediler ana para + işlemiş faizleri toplamı 1.341.074,51 TL'nin davalıdan ticari avans faizi ile birlikte tahsiline; adi ortaklığın davalının kusurlu davranışları nedeniyle ileriye etkili olarak fesih edilmesini, ......

      Ortakların sermaye olarak emeklerini de ortaklığa getirmeleri mümkün olup ortaklığın kurulması bakımından sermaye taahhüdünde bulunmak yeterlidir. Ortak, taahhüt ettiği sermaye payını hiç ödemez veya eksik öderse, bu durum ortaklığın tasfiyesinde dikkate alınır(Şener, Oruç Hami: Adi Ortaklık, Ankara 2008, s. 191). Somut olayda, taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde adi ortaklığa emeği ile katıldığını belirtmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da davacının adi ortaklığa sermaye olarak emeğini getirdiği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak, davacının mahkemeye sunduğu 24/09/2014 tarihli dilekçesinde, ortaklık borcu bitine kadar kardan pay almayacağını, sadece geçimini sağlamak için davalıların kendisine maaş vereceklerini belirtmiştir....

        Davalı, davacının dava dışı 3. kişiye verdiği vekaletname ile ortaklığın feshedildiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, adi ortaklık sözleşmesinin feshe yetkisi olmayan vekil tarafından imzalandığı ve bu nedenle davacıyı bağlamadığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi olduğu ihtilafsızdır. Davacının talebi adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik bir taleptir. Hal böyle olunca, adi ortaklık sözleşmesi gereği taraflar arasındaki ilişkinin B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesi gerekir. BK'nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

          Taraflar arasındaki ortaklığın feshi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı (karşı davacı) avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkili ile davalının 4.11.2000 tarihli ortaklık sözleşmesi ile granit blok ve parke taşı üretimi ve satışı konusunda ... adı altında adi ortaklık kurduklarını 210.000 DM. ... olarak ortaklığa verdiğini, verilen bu paraylada 4400 ton granit taşı alınıp üretildiğini, davalının kendi adına kayıtlı olduğunu ileri sürdüğü taş ocağının aslında davalıya ait olmadığının ortaya çıktığını, davalının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediği gibi ortaklığa ait taşların bir bölümünü gizlice piyasaya sürerek gelir elde ettiğini, bu durumda ortaklığın devamının mümkün olmadığını ileri sürerek ortaklığın feshine ortaklığa ödenen 210.000 DM'nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Taraflar arasındaki ortaklığın feshi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı (karşı davacı) avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkili ile davalının 4.11.2000 tarihli ortaklık sözleşmesi ile granit blok ve parke taşı üretimi ve satışı konusunda ... adı altında adi ortaklık kurduklarını 210.000 DM. ... olarak ortaklığa verdiğini, verilen bu paraylada 4400 ton granit taşı alınıp üretildiğini, davalının kendi adına kayıtlı olduğunu ileri sürdüğü taş ocağının aslında davalıya ait olmadığının ortaya çıktığını, davalının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediği gibi ortaklığa ait taşların bir bölümünü gizlice piyasaya sürerek gelir elde ettiğini, bu durumda ortaklığın devamının mümkün olmadığını ileri sürerek ortaklığın feshine ortaklığa ödenen 210.000 DM'nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              Taraflar arasındaki ortaklığın feshi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı (karşı davacı) avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkili ile davalının 4.11.2000 tarihli ortaklık sözleşmesi ile granit blok ve parke taşı üretimi ve satışı konusunda ... adı altında adi ortaklık kurduklarını 210.000 DM. ... olarak ortaklığa verdiğini, verilen bu paraylada 4400 ton ... alınıp üretildiğini, davalının kendi adına kayıtlı olduğunu ileri sürdüğü taş ocağının aslında davalıya ait olmadığının ortaya çıktığını, davalının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediği gibi ortaklığa ait taşların bir bölümünü gizlice piyasaya sürerek gelir elde ettiğini, bu durumda ortaklığın devamının mümkün olmadığını ileri sürerek ortaklığın feshine ortaklığa ödenen 210.000 DM'nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                Mahkemece; davalı Fatih'e, üç ayrı dekontla toplam 15.000,00 TL ödediği, ödemeyi davacının ağabeyinin yaptığı, ödemenin davacı adına yapıldığı ancak paranın limited şirket ve ortaklarını bağlayacak şekilde limited şirket adına gönderilmediği, dekontlara eklenen açıklamanın münhasıran adi ortaklık sözleşmesinin varlığını göstermeye yeterli olmadığı, davacı tarafa, davalılara yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatıldığı, davacının, yemin teklif ettiği, davalıların, taraflar arasında limited şirket kurulması konusunda bir anlaşmaya varılmadığı konusunda yemin ettikleri, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; adi ortaklığın feshi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır....

                  İş. sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını ileri sürerek; adi ortaklığın tasfiyesine , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300.000,00 TL sermaye ve kar payının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının hiçbir haklı nedene dayanmaksızın ortaklıktan kendi isteğiyle ayrıldığını, delil tespitini kabul etmediğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine, 50.802,93 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 23.12.2014 tarihli ve 2014/5479 E. - 2014/17082 K. sayılı ilamı ile, "...Taraflar arasındaki ilişki gözden geçirildiğinde, bu ilişkinin sözleşmeye dayalı olduğu tartışmasızdır....

                    Maddesine dayalı adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davadır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı T7 aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2018/103349 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının alacağı karşılar malvarlığı tespit edilemediğini, "T7- T11 iş ortaklı " nezdinde doğmuş ve doğacak kar payı, tasfiye payı, istihkak, hak ve alacakları üzerine TBK' m. 638 gereği haciz konulduğunu, hacze dayanarak İcra Mahkemesi'nden aldığı yetki gereğince adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın kabulüne, iş ortaklığının feshi ve tasfiyesine dair verilen karar davacı ve davalı M.C.A İnş.Ltd.Şti. tarafından istinaf edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu