Türk Borçlar Kanunu'nun 622 ve 623 (Mülga 818 sayılı BK 522 ve 523.) maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak şirketin iştirak hakkına sahip olduğundan, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki, yıl sonunda bilançonun düzenlenmesi ile ortaya çıkan, kar payını haczettirebilirler. Ayrıca, adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında takip yapılması halinde, adi ortaklığın istihkakına haciz konulamaz. Somut olayda, borçlu şirket aleyhine yürütülen kambiyo senetlerine mahsuz haciz yoluyla takipte, ... Valiliğine İİK.nun 89. maddesine göre gönderilen 1. haciz ihbarnamesi ile borçlu şirketin her türlü doğmuş ve doğacak hak ve alacakları ile istihkakları üzerine haciz konulduğu görülmüştür. Borçlu tarafından Konya Valiliği nezdinde haczedilen alacağın adi ortaklığın alacağı olduğu iddia edilmektedir....
Belediyesi’nin Adi Ortaklığın ifa ettiği taahhüt ve işler nedeniyle olan tüm borçlarını yalnızca müvekkil şirkete ödemesi ve müflis davalı şirket (ve davalı müflis şirketin iflas masası /dosyası) de dahil başka hiç kimseye ödememesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Adi Ortaklığın varsa diğer alacakları ve bu alacakların borçlusu / borçluları bakımından da benzer şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve İhtiyati tedbir kararının icrası için ilgili kişi, banka, kurum ve kuruluşlara gerekli yazı ve müzekkerelerin yazılması ve tarafımıza bu konuda elden takip yetkisi verilmesine, haklı davanın kabulü ile; Adi Ortaklığın kuruluş amacı olan inşaat işinin tamamlanıp ortaklığın amacının gerçekleşmesi ve iki ortaktan biri olan davalı şirketin iflas etmesi nedenleriyle TBK’nın ilgili maddeleri uyarınca Adi Ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (Sayın Mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde Adi Ortaklığın feshine), müvekkili ile davalı müflis şirket tasfiye görevlisi tayini...
Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. ./.....
Mahkemece, "...davacı ve davalı taraflar arasında, dava dilekçesi, davalının Besni CBS'nin 2015/1685 Soruşturma dosyasındaki beyanı ve tanık beyanları dikkate alındığında, TBK'nın 620. vd. maddeleri gereği adi ortaklığın bulunduğu ve söz konusu adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği yönünde her hangi bir anlaşmazlığın bulunmadığı sabittir....
arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....
ve olaya adi ortaklık tasfiye hükümlerine göre değil TBK'ye göre uygulanması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dosyaya sunulan bilirkişi ek raporu ile; kök raporda da belirtildiği üzere davalı tarafından davacıya verilen 100.000 TL katılım bedelinin transfer ücreti sayılıp sayılmayacağı hususunun mahkeme takdirinde olduğu, iş ortaklığı, adi ortaklıkta ortaklardan biri üzerine düşen katılım payını yerine getirmediği takdirde diğer ortağın ifaya ilişkin hükümler uyarınca katılım payının ifasını isteyebileceği, yine haklı sebeple ortaklığın feshini isteyebileceği, bir ortağın katılım payının iadesini istemesi ve bunun için dava açması durumunda Yargıtay' ın bu iade talebini adi ortaklığın feshi ve tasfiye talebi olarak gösterdiği, nitekim davalı vekilinin de adi ortaklığın TBK m.139/1 uyarınca amacının gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği ve infisah ettiğini iddia ettiği, bu durumda taraflar arasındaki iş ortaklığının adi ortaklığın tasfiyesine geçilmesi ve tasfiye aşamasında TBK m. 643/1 uyarınca davalının ortaklığa koyduğu 100.000 TL katılım payının geri verilmesinin gündeme gelebileceği görüşüne...
Konu ile ilgili düzenlemelere kısaca bakılacak olur ise; Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK 620/1.madde) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639. Maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle adi ortaklığa karşı açılan dava, ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak - verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yolu ile ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644....
Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644.maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir....
ın görev süresinin 25/08/2023'te dolduğunu, yeni bir yönetim kurulu üyeside atanmadığını, ... davalının tek pay sahibi olmasına rağmen kendisini yeniden yönetim kurulu üyesi olarak atamadığını, bu nedenle adli ortaklık kapsamında hareket etmenin artık davacı açısından her türlü imkansız hale geldiğini, davalı ile iletişim kurulamadığı için adi ortaklığın adi ortaklık sözleşmesi madde 10 çerçevesinde oybirliği ile alınan bir kararla sonlandırılamadığını, 6098 Sayılı TBK 639.maddesi uyarınca adi ortaklığın "haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla" sona erdirilebileceğini, tasfiyeye konu bir mal varlığı veya kazanç olmaması nedeniyle tahkikat sırasında tasfiye için tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile adi ortaklığın mahkeme kararıyla feshine, feshedilen adi ortaklığın mahkemece tasfiye edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....