ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 2020/743 E. sayılı dosyasında verilen kararda vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında kurulan pansiyon otel işletmesine yönelik adi ortaklığın tasfiyesi talebinden ibarettir. Her ne kadar taraflar gerçek kişi tacir ve karar ATM since verilmişse de adi ortaklığın tasfiyesi talep edilmektedir. İstanbul Bam iş bölümü kararının "Kararı veren mahkemenin ve tarafların sıfatına bakılmaksızın adi ortaklıktan kaynaklanan davalara " karşı istinaf istemlerini inceleme görevi İstanbul BAM 3 Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla; dosyanın görevli İstanbul BAM 3 Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
KARAR Davacı, “... ve ortakları” adi ortaklığının ortağı olduğunu, yönetim yetkisinin davalılar tarafından kullanıldığını, davalıların kendisini dışladığını, yönetimde söz ... vermediklerini, kasa defterlerini ayrıca tuttuklarını, şirketin gelir ve giderleri hakkında bilgi vermediklerini, Ocak 2006 – Kasım 2007 dönemleri arasında çok cüz’i kâr payı verdiklerini, kendisini dükkana almadıklarını, gerçek değerinin çok altında fiyat teklif ederek hisse devri için zorladıklarını, ileri sürerek, adi ortaklığın feshi ile tasfiyesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ortaklıktan ayrılma payı olarak şimdilik 6000- TL nin en yüksek ticari faizi ile ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, adi ortaklığın tarafların anlaşması ile 13 05 2007 tarihinde ve şahitler huzurunda sona erdiğini, davacının alacağını fazlasıyla alarak adi ortaklıktan ayrıldığını savunarak, davanın reddine ve adi ortaklığın son bulduğuna karar verilmesini dilemişlerdir....
Davamıza konu uyuşmazlıkta talep; davalı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına münhasır olup, 3 şirketin oluşturduğu adi ortaklığın ortaklarından birinin (davalı ortağın) anılan 633 maddede sayılan hallerin hiçbirisinin söz konusu olmaması karşısında mahkemece bu yasal düzenleme dışına çıkılarak ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi mümkün bulunmamaktadır.TBK' nın 639 maddesinde ortaklığın sona erme sebepleri gösterilmiş olup, davadaki talep yukarıda belirtildiği üzere 633 madde kapsamında ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin olmakla, ortak sayısı da dikkate alındığında, davacının somut talebinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi olarak değerlendirilebilmesi de, münhasır talep ve ortak sayısı dikkate alındığında usulen mümkün görülmemiştir....
, davacının bu süreçte işletmenin hesap defterini ve mali tabloyu net bir şekilde incelemek istemişse de bu talebin her seferinde geçiştirildiği, davacının gelir gider hesaplarının net bir şekilde kendisine raporlaması yapılmazsa hiçbir suretle gelir elde edemediği iş bu adi ortaklıktan ayrılacağı konusunda tarafları bilgilendirdiğini, davacıya işletmenin kar elde ettiği--------- tarafından söylenmişse de davacının----şekilde incelemek istemesi sonucunda işletmenin ---- olduğu, depolarda mal kalmadığı ve yeni mal sipariş edecek sermayenin de bulunmadığının ortaya çıktığı, davacının bu durumda ortaklıktan ayrılmak istediğini, ortaklıktan ayrılma sürecine dair bütün ortaklar bir aradayken 11.08.2018 tarihinde tutanak ------ imzalanan sözleşmeye göre davacının ortaklıktan ayrılmasına ve sermaye olarak ödemiş ---- ---- davalı ortaklar tarafından davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığı, ödeme tarihinde davalılara başvurulduğu ve davacının parasını alamadığı, nu nedenle davalılara gönderilen...
Davacının dava dilekçesinde fesih ve tasfiyesini talep ettiği ortaklığın taraflar arasında kurulduğu iddia olunan adi ortaklık olduğu, davada adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile bu ortaklığa ilişkin sermaye payının istenmesi, talebinin bulunduğu, adi ortaklığa ilişkin fesih ve tasfiye usulünün 6101 sayılı TBK Yürürlülük Kanunu m. 1'e göre TBK’nun 642 ve devamı hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği belirlenmiştir. Somut olayda davacının talebi dava dilekçesinden adi ortaklığın feshine ilişkin olduğu belirlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasındaki yapı ortaklığı sözleşmesinden herkesin eşit paya sahip olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde olmayan her iki tarafın bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davalının peşin harcın onama harcından çıkartılmasına, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 22.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, adi ortaklıktan ve mirasın haksız kullanımından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen gerekçelere göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ve davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, davacı taraf adli yardımdan yararlandığından harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 5.209,71 TL harcın davalı taraftan alınmasına, 28.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Asıl ve birleşen dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen gerekçelere göre mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ve davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, davacı ... adli yardımdan yararlandığından harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 748,24 TL harcın davalılardan alınmasına, 24.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Adi ortaklığından icra takip tarihi itibariyle .....kredi kartından kaynaklanan 20.375,65 TL asıl alacak + 1.410,67 TL işlemiş faiz + 70,53 TL BSMV olmak üzere toplam 21.856,86 TL nakit alacağının bulunduğu, davalılar ... ve ...'in sorumluluk tutarının belirlenmesi; Adi ortaklığı oluşturan kişiler Adi ortaklığın borçlarından üçüncü kişilere karşı bütün mal varlıkları ile sorumludurlar, ortaklar arasında müteselsil sorumluluk bulunur, buna göre Bankanın asıl borçlu ... ve Ortağı isimli adi ortaklıktan kredi kartından kaynaklanan 20.375,65 TL asıl alacak +1.410,67 TL işlemiş faiz + 70,53 TL BSMV olmak üzere Toplam 21.856,86 TL nakit alacağından davalılar ... ve ...'in müteselsilen sorumlu oldukları yönünde rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi ek raporu fennî sıhhati haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davalıların Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün ......