Dava; ortaklık payı alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bir ortak tarafından, adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.10.2006 gün ve 2006/9332-2006/10834 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
Dosya üzerinde yapılan incelemede, davacıların, davalı aleyhine Çorum ili Merkez ilçe Eskiekin köyü Kıran mevki 176 ada, 24 nolu parsele ilişkin olarak tapu iptal ve tescil davası ile davacılar tarafından davalıya verildiği iddia edilen 500.000,00'er TL bononun iptali konusunda dava açıldığı, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verildiği, ancak senetlerin iptaline ilişkin dava yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığı gibi bu hususun gerekçeli kararda tartışılmadığı, dosya içerisinde bulunan davaya konu taşınmazın tapu kaydının incelendiğinde, dava açıldığı tarih itibariyle taşınmazın malikinin davalı T4 olmadığı, tapu malikinin Suzan Uzun olduğu, mahkemece taraf teşkili sağlamadan, tapu iptal tescil davasında davalının taraf ehliyetinin bulunmadığı hususu dikkate alınmadan karar verildiği, Davacıların kambiyo senetlerine ilişkin olarak açmış oldukları bononun iptaline ilişkin davada, davalının senetleri almadığını savunması karşısında, davacılar...
A.Ş. arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, davalılar arasında ise adi ortaklık ilişkisinin söz konusu olmadığını, derdest davaların sonucunun beklenmesi gerektiğini, hukuki mütaalada yer alan tespitlerin dikkate alınmadığını, davalının muhatabı alan diğer davalı ... A.Ş.'nin dahi tescil talep etme hakkı bulunmadığını, belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı üzerine düşen edim borcunu yerine getirmiş olduğundan diğer davalıların aralarındaki, hasılat paylaşımı esasına dayalı, adi ortaklık ilişkisi nedeniyle ortaklardan ... Properties Gayrimenkul Geliştirme A.Ş.'...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının daha önce açtığı tapu iptal ve tescil davasında...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin...kilde yapılmış olması ve yüklenicinin yaptığı imalatın seviyesi dikkate alınarak, davanın reddine karar verildiği, kararın 01.04.2009 tarihinde kesinleştiği, davacının tapu iptal ve tescil istemli davasını fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ya da terditli olarak açmadığı, eser sözleşmesinden kaynaklı istemlerin 5 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, davalının süresinde zamanaşımı savunmasında bulunduğu, sözleşmenin 1987 yılında imzalandığı, eldeki davanın 02.09.2010 tarihinde açıldığı, bu haliyle davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Noterliği'nin düzenleme şeklindeki 27.07.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 35 ada 29 parsel sayılı taşınmazı davalıdan satın aldığını, satış bedelinin ödendiğini ve zilyetliğin teslim alındığını, satış vaadi sözleşmesinin 2010 yılında tapuya şerh edildiğini, taşınmazın sözleşme tarihinden itibaren müvekkili tarafından kullanılmasına rağmen davalının halen tapuyu devretmediğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı, dava konusu taşınmazın Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda yayla vasfıyla Hazine adına kaydedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yaylak vasfıyla özel siciline kaydedilmesine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; tapu iptal ve tescil davası olup, ticaret Mahkemesince açılmış bulunmaktadır. Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesi, davanın dayanağının ticari nitelikte olmayıp, Borçlar Kanunundan kaynaklı inaçlı işlem niteliğinde olduğu kabul edilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiş olup, işbu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş bulunmaktadır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile ... 28....
Somut olayda, davalı ... ve ... ’nin dava dışı arsa sahipleri ile akdedilen 10/04/2017 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi her ne kadar sözleşme yalnızca ... tarafından imzalanmış ise de, işin yapımı davalılar ... ve ... tarafından birlikte taahhüt edildiğinden adi ortaklık bu kişiler arasında adi ortaklık bulunduğu kabul edilmelidir. Bu durumda yapılan işten dolayı TBK 638nci madde gereğince adi ortaklar müteselsilen sorumlu tutulmalıdır. Mahkemece, ... ve ...'ın adi ortak oldukları gözetilerek bu çerçevede değerlendirme yapılıp hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Yine davada terditli taleplerden biri tapu iptal tescil olup tapu maliki olan davalı arsa sahibi ...'a da husumet düşmeyeceği söylenemez. Karar açıklanan nedenlerle hatalı olmuştur....
DELİLLER : Tapu kaydı, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yükleniciden temlik alınan taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansman sağlayarak arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....