gelindiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne , 7.500.00.- TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ve davalı ... ile dava dışı... arasında ... adı altında 01.07.2008 tarihinde Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu, ortakların her birinin 1/3 oranında pay sahibi oldukları, adi ortaklık ilişkisinin 10.11.2008 tarihinde sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 26.07.2008 tarihli sözleşme içeriği, iddia ve savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında dava dışı .... da dahil olduğu bir ortaklığın kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, taraflar arasındaki ilişki, 6098 sayılı TBK'nun 620. (818 sayılı BK.520.) maddesi ve devamı maddeleri kapsamında, bir adi ortaklık ilişkisidir. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar....
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu uyarınca ispat edilemeyen kar payı isteminin reddine, ortaklık sermaye payına yönelik talebin ise kısmen kabulü ile 17.570 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline dair verilen 17/02/2015 tarihli hüküm; tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 07/06/2017 tarihli ve 2016/745 Esas 2017/9233 Karar sayılı ilamla; davacı ile davalı ve dava dışı ... arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, davanın davaya konu adi ortaklığın diğer ortağı ...'e de yöneltilmesi gerektiği, mahkemece dava dışı ortak ...’in de davaya taraf olarak katılımının sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur....
Tasfiye payının haczi için ortakların muvafakatı gerekmediği gibi adi ortaklık sözleşmesindeki ortakların işin bitimine kadar ortaklıktan ayrılamayacaklarına ilişkin kararlaştırma ancak ortaklar arasında hüküm ifade eder. Yasal koşullar oluştuğunda 3.kişi dahi ortaklığın fesih ve tasfiyesini isteyebirler. Bu bağlamda borçlu ortağın tasfiye payına haciz konulabilir. Bir ortağın tasfiye payına haciz konulması ise, BK'nun 535/3. maddesine göre adi ortaklığın fesih ve tasfiye sebebidir. Somut olayda adi ortaklığın ortağı ... Ltd. Şti. hakkında icra takibi yapılıp kesinleştiği ve tasfiye payı üzerine yöntemine uygun cebri icra vukuu bulduğuna göre, davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin istemesinin yasal koşulları oluşmuştur. Mahkemece BK'nun 538-540. maddeleri gözetilerek adi ortaklığın feshi ile tasfiyesini yapması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Her ne kadar taraflar arasındaki adi ortaklığa ilişkin yazılı bir sözleşme mevcut değilse de, ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, bu husus ispat koşulu bakımından değerlendirilmelidir. Bu durumda davacılar, oğlu/kardeşi olan davalılar murisi ile, dava konusu araçlar ve araç hattı üzerindeki, kayden olmasa da iç ortaklık tarzındaki adi ortaklık ilişkilerini yakın akrabalık ilişkisi nedeniyle tanık dahil her türlü delille kanıtlama hakkına sahiptirler. Somut olayda; davacılar, davalarını ve dolayısıyla davalı ile adi ortaklık oluşturduklarına dair iddialarını, taraflarla akrabalık ilişkisi bulunmayan tarafsız tanık beyanları ile ispatlamış olup, dava konusu araçların ve araç hattının davalılar murisi adına tescil edilmiş olması, davalılar murisinin söz konusu ortaklıkta yönetici ortak olduğuna delalet etmektedir....
ın faaliyetiyle ilgili defterler olduğu, taraflar arasında kurulduğu iddia edilen ortaklığın mal alım satımı yaptığı, borçlu ya da alacaklı duruma geldiğini gösterir hukuken muteber bir belgenin ibraz edilmediği, böylelikle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı belirtilmiştir. Ne var ki, davacının delil olarak dayandığı protokollerin konu başlıklı kısmında, M.. A.. üzerine kayıtlı .. Tekstil ünvanlı iş yerinin işletilmesi ile ilgili olarak adi ortaklık sözleşmesinin yapıldığı açıkça belirtildiği gibi, duruşmada davacı tanığı olarak dinlenen M.. A..'da kendi adına kayıtlı olan işletmenin davacı ve davalı tarafından birlikte işletildiğini beyan etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacı ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu, davacının ortaklığa 40.000 Dolar nakit para koyduğu, ayrıca dava dışı M.. A..'a ait ... Tekstil isimli iş yerinin işletilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı kabul edilmelidir....
Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen BK'nın 535 inci (TBK'nın 639 uncu) maddesinin birinci fıkrasında; ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesiyle ortaklığın sona ereceği düzenlenmiştir. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK’nın 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir....
Dosyanın yapılan incelemesinde mahkemece davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile reddine karar verilmişse de dava dilekçesinin ekinde tarafların imzasını içeren adi ortaklık sözleşmesinin bulunduğu söz konusu yazılı sözleşmenin bertaraf edildiğine dair dosya içerisinde başkaca bir delilin bulunmadığı ve davalının söz konusu belgedeki imzaya ilişkin bir itirazının bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekmektedir. Uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK.nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
Ortaklığının kurulduğunu, kurulan adi ortaklık ile yüklenici olarak dava dışı şirketleri arasında Büyükçekmece .... Noterliğinin 09.01.2018 tarih ve ......
Pide Kebap Salonu” adı altında bir müesseseyi, düzenlenen Yazılı Ortaklık Sözleşmesi hükümlerine uygun bir şekilde işletmek üzere bir adi ortaklık tesis ettiklerini, Ocak/1995 tarihinde vefat eden ...’ın kanuni varislerinin asli ortak olarak, ortaklığa devam ettiklerini, diğer ortak ...’ın sonradan hissesini davalıya devrettiğini, işyerinin yüksek cirolu ticari işletme olduğunu, ancak davalının olumsuz yaklaşımları ve muris ...’ın kalp hastası olması nedeniyle, gerçek kar miktarı ve marjını araştırmadan davalının tek taraflı hesaplarla belirlediği rakamlar doğrultusunda ortaklık kar payını almak zorunda kaldığını, ancak davalının 10/07/1996 tarihinden itibaren ortaklık kar payı ödemesini yapmadığını buna karşılık ortaklıktan elde ettiği ve dağıtmadığı kar payları ile ticari deposu olan bir dükkan satın aldığını öne sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ticari işletmenin kazancıyla alınan ve fakat davalı adına tescil edilen dükkan ile ticari deponun 1/3 hissesinin davacılar...