Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 26.10.2010 gün ve 2009/146-2010/375 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı ile dava dışı arsa sahipleri arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca gerçekleşen imalâtta davalının payına isabet eden bedelin ödenmediği iddiasıyla dava açılmış, davalı da adi ortaklık ilişkisini kabul etmiş, mahkemenin tavsifi de ortaklık niteliğinde oluşmuştur. Bu haliyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafları davada bulunmayıp, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı alacak istemi de bulunmadığından, dosyanın temyiz incelemesi görevi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle Dairemizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir....
nde çalışmaya başladığını, yaklaşık 2 yıl sonra müvekkil ile davalı ...’ın,...’ın klinik'ten ayrılmasıyla ortak olduğunu, veteriner hizmetlerinin verilmesi ve zirai ilaçların satışı işini beraber yapmaya karar verdiklerini, taraflar arasında böylece adi ortaklık ilişkisinin başladığını, davalının kazanılan paralarla kumar oynayıp, çeşitli şekilde şahsi hesabı için harcama yaparak ortaklığa ait paraları kendi hesabına kullandığını, Ortaklığa ait ilaçlara davalı tarafından el koyulmuş hem de müvekkilden haksız şekilde davalı tarafından para istendiğini ileri sürerek, taraflar arasındaki Adi Ortaklık ilişkisinin haklı nedenle sona erdirilmesine karar verilmesini, müvekkilinin katılma payı olarak şimdilik 10,00....
Sözleşme de ortaklar için sermaye payı koyma yükümlülüğünün öngörülmüş olması, birlikte çaba gösterme yükümlülüğüne de yer verildiği anlamına gelmez. Bu unsurun sözleşmenin içeriğinde yer alması gerekir. (N.Barlas 38, O.H.Ş.117.sy) Diğer bir deyimle, taraflar arasındaki ilişkinin ortaklık olarak kabul edilebilmesi için sözleşme, sözleşmeyi yapacak kişiler, sermaye payı, ortak amaç ve işbirliği unsurları bulunmalıdır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme; bu açıklamalar ışığında incelendiğinde; TBK.620. maddesinde tanımını bulan adi ortaklığın unsurları bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek taraflar arasında sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olarak kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Adi ortaklığın feshi Uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinin feshi, kar payı ve sermaya payı alacağının tahsiline ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmadığından dosyanın görevli Yargıtay 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.1.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 19/9/2011 tarih ve 2011/5962 Esas- 2011/12753 Karar sayılı bozma ilamı sonrasında mahkemece bozmaya uyulduğu, yargılama neticesinde, asıl dava yönünden adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile, davacıya ait ortaklık payı alacağı 148.998,00 TL'nin 17/09/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalının 129.242,43 TL ödemesinin icra safhasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesine, birleşen davanın ise reddine karar verildiği görülmektedir....
KARAR Davacı, davalı ile çay bahçesi ve lokanta işletmek üzere adi ortaklık sözleşmesi imzaladığını, demirbaş alımı ve masraflara mahsuben 75.000 YTL ödediğini, davalının sık sık para istediğini ancak hesap vermediği, kar payı da ödemediğinden 1.12.2004 tarihli ihtarla adi ortaklığı feshederek yaptığı masrafları istediğini bildirerek ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının 75.000 YTL ödemediğini, masraflara katılmadığını, taşınmazın imarı ve tefrişini kendisinin yaptığını, kar payı elde edemediğini, bu aşamada feshin iyiniyetli bir davranış olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kiraladığı çay bahçesi ve lokantaya ortak olduğu halde kar payı ödenmediği ve hesap verilmediğinden adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini talep etmiştir....
Asıl Dava adi ortaklığın feshi sebebiyle ortaklık payı talebine ilişkindir .Birleşen dava da iddia edilen adi ortaklığın diğer ortağı ... karşı aynı taleple açılmıştır. Bilindiği üzere adi ortaklığa karşı açılacak davalarda adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından tüm ortaklara karşı açılması gereklidir. Ortakların birbirine karşı açacakları davalar da dava diğer ortaklara yöneltilmesi gereklidir. Davada her şeyden önce taraflar arasında adi ortaklığın olup olmadığı yönünde değerlendirme yapmak gerekmiştir....
olarak yapılan incelemeye göre; Dava, adi ortaklık nedenine dayalı alacak talebine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf talebinde, taraflar arasında adi ortaklık bulunduğunu, davalının sermaye payını davacıya ödediği halde, davacının ortaklıktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, aralarında hesaplaşmanın yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin fesih ve tasfiyesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf talebinde, taraflar arasında adi ortaklık bulunduğunu, davalının sermaye payını davacıya ödediği halde, davacının ortaklıktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, aralarında hesaplaşmanın yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin fesih ve tasfiyesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....