AŞ arasında mevcut ihtilaf nedeniyle tapuda gerekli intikal işleminin yapılmadığını, her iki davalı arasındaki ilişkinin kesinleşen yargı kararlarına göre adi ortaklık ilişkisi olduğunu, bu nedenlerle davalı ......... AŞ adına olan tapu kaydının iptaliyle müvekkili adına tesciline; bu talep kabul edilmediği taktirde taşınmaz için ödenen 1.800.000-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......... vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile diğer davalı ....... AŞ arasında düzenlenen gayrimenkul satış vadi sözleşmesinin feshedildiğini, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında herhangi bir akdi ilişkinin bulunmadığını, müvekkili şirkete herhangi bir ödemenin de yapılmadığını, bu nedenlerle müvekkili yönünden yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Tüketici ve ...... 6. Asliye Ticaret Mahkemelerinin ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tellallık sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın simsarlık sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu ve 6502 sayılı Tüketici Kanunu Hakkındaki Kanunun 3, 73 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/118 Esas KARAR NO: 2021/913 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/03/2020 KARAR TARİHİ: 08/12/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ---- arasında imzalanan yapım işi sözleşmesi ile davalı adi ortaklığının, ----üstlendiğini, müvekkili ile davalı adi ortaklık arasında işbu sözleşmedeki bedel üzerinden ----bedelli alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, müvekkili firmanın sözleşme konusu yapım işi kapsamında yer alan tüm işleri sözleşmeye ve genel şartnamelere uygun olarak tamamladığı----kabul yapıldığını, idare tarafından fatura bedelleri --- ortaklık hesabına ödendiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği müvekkili şirketin --- alacağı bulunmasına rağmen davalı tarafça bu tutarın ---- bakiye alacağının bulunduğunu, Taraflar arasındaki taşeron sözleşmesi ve alt yüklenici...
Dava, adi ortaklık payının satışına ilişkin bakiye devir bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak taraflar arasında düzenlenen "Ticari Ortaklık Payı Devir Sözleşmesidir." başlıklı sözleşmeyle davacı ... ... Madencilik San. A.Ş. ile yapmış olduğu adi ortaklıktaki ortaklık payını 200.000 TL bedel mukabilinde davalıya devretmiş ve devredilen ortaklık payı bedelinin 4 eşit taksitle ödenmesi ve ödemeden sonra ortaklıktaki tüm hak ve borçların devralana devir ve temlik edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 3-b maddesine göre ödemelerin vadesinde ve belirtilen miktarda yapılması halinde devir eden ...'nun adi ortaklıktaki payı sona erip tüm hak ve borçlar davalı ...'a devir ve temlik edilmiş olacaktır. Bu işlemin tamamlanması için de davacı noterden bir istifa beyanı gönderecektir. Ne var ki davadışı diğer adi ortak ... Madencilik San....
Taraflar arasında BK.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, yönetici ortağın davalı şirket olduğu açıkça anlaşılmaktadır. O halde davanın adi ortaklık davası olarak tavsifi ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekir.BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO :2023/585 Esas KARAR NO :2023/680 DAVA: Tapu İptali Ve Tescil + İpoteklerin Fekki Bu Talep Kabul Edilmezse Satış Bedelinin İadesinden Kaynaklı Alacak Davası DAVA TARİHİ :18/08/2023 KARAR TARİHİ: 23/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil + İpoteklerin Fekki Bu Talep Kabul Edilmezse Satış Bedelinin İadesinden Kaynaklı Alacak Davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE: Davacı vekili tapu iptali tescili talep ettiği, ---------- yapımının müteahhit--------------- tarafından oluşturulan ------- inşa edildiğini; arsa sahibinin ------------olduğunu; arsa sahibi ile müteahhit arasında usulünce düzenlenmiş kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu; müvekkiline dairenin satışını ---------- müteahhitten aldığını, ancak arsa sahibi veya müteahhidin borcundan dolayı davalı bankalar tarafından daire üzerine ipotekler konulduğunu; müvekkili tarafından satış bedeli olarak 2.709.280,00 TL ödendiğini, müvekkilinin...
hüküm konulduğunu, Adi Ortaklık Sözleşmesi'nin 6.5. maddesinin (d) bendi "Adi Ortaklık için edinilen veya Adi Ortaklık’a devredilen tüm menkuller ve gayrimenkuller, alacaklar ve ayni haklar, elbirliği/iştirak hâlindE Taraflar’a ait olacaktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2021 NUMARASI : 2018/176 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)|Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Ayvalık 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dosya davacısı taşeron firma, dava dilekçesinde özetle; davalı yüklenici firma ile inşaat maliyeti ve %5 kar payı karşılığı yapılan adi yazılı taşeronluk sözleşmesine istinaden, davalı yüklenici ve arsa sahibinden, yapılan inşaattaki bağımsız bölümlerin tapu iptal ve tescilini talep etmiş olup birleşen dosyada ise davalı-karşı davacı yüklenici şirket, yine aynı adi yazılı ve ücret karşılığı yapılan taşeronluk sözleşmesine istinaden, ücret alacaklısı taşeron davalının, haksız olarak ele geçirdiği ve yükleniciye kalacak olan bağımsız bölümlerin adına tescilini talep etmektedir....
Şti. adına tapuya tescil edildiğini, talep ettikleri ihtiyati tedbirin, davanın sonucunu doğrudan etkilemediğini ve ve yalnızca müvekkilinin hukuki durumunda doğmuş olan zararın artmasını engellemeyi amaçladığını, davalı adına kayıtlı olan ancak esasen adi ortaklık anlaşması gereği %50 payının müvekkili adına kayıtlı bulunması gereken bağımsız bölümlere ihtiyati tedbir konulmadığı takdirde, müvekkilinin adi ortaklıktan doğan alacaklarını elde edememe tehlikesi kuvvetle muhtemel olduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini ileri sürmüştür. Dava, taraflar arasında yapılan adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile ortaklığın tasfiyesi ve sözleşme gereği davalı yüklenici olan şirket adına kayıtlı olan taşınmazların yarısının tapusunun iptali ile davacı adına tesciline ve yargılama süresince taşınmaz kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulması talebine ilişkindir....
Taraflar arasında, davalı-karşı davacının 26340 ada 9 parsel numaralı taşımaz üzerinde inşa edeceği binada, davalı yükleniciye isabet eden daireler için ortaklık oluşturulduğu, ve bu suretle tüm masraflara ve elde edilecek hak ve menfaate tarafların yarı yarıya ortak olduğu, davacı-karşı davalının 675.000 TL ile daha sonra ortaya çıkacak ek maliyet bedelinden hissesine düşen kısmı ödemeyi kabul ettiği anlaşılmakta olup, bu husus taraflar arasında da ihtilafsızdır. Davacı-karşı davalı adi ortaklık konusunu oluşturan ve yüklenici sıfatıyla davalı-karşı davacı adın tescil edilen dairelerin tapu kayıtlarının iptali ile eşit olarak taraflar adına tescilini istemiş, davalı-karşı davacı ise ortaklığın tasfiyesini talep etmiştir. Mahkemece, ortaklığın tasfiyesine, öncelikle borçların ödenmesine arta kalan kısmın taraflar arasında paylaştırılmasına ve tasfiyenin davalı-karşı davacı tarafından gerçekleştirilmesine karar verilmiştir....