Dosya kapsamından; davacı ile davalıların 12.11.2008 tarihli "Adi Ortaklık" sözleşmesi ile davalıların daha evvel 02.12.2005 tarihli ortaklık sözleşmesi ile kurdukları Reyhan Kebap Salonuna 1/3 oranında ortak oldukları, davalıların 05.01.2009 tarihli ihtarı ile adi ortaklığın feshedildiği anlaşılmaktadır. Davada, adi ortaklığın sona erdiğinin tespiti ile tasfiyesi talep edilmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
Mahkemece,taraflar arasında kurulan 07/01/2008 tarihli adi ortaklığın fesh edildiğinin tespiti ile, 25.863,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava;adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. ./.. -2- Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar....
Noterliğinin ... yevmiye numarası ile onaylanan 08/03/2013 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinin düzenlendiği ve bu şekilde adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu dosya kapsamı ile sabittir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre ortaklık adına yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminde bulunabilmek için, ortaklığın tasfiyesi edilmesine gerek yoktur. Bu talep, ancak taraflar arasındaki adi ortaklığın fiilen sona ermesi durumunda adi ortaklığın tasfiyesini de gerektirecektir. Davalı vekili 07/02/2018 tarihli celsede taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin sona ermediğini, halen devam ettiğini belirtmiştir. Davaya konu adi ortaklığın ihaleye konu işin (belirli bir iş) yapılması amacıyla kurulduğu, ancak ortaklığın halen devam ettiğinin anlaşılması karşısında, davacı vekilinin adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmediği şeklindeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir....
Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır. ( Şener, Oruç Ham, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482 ) Öte yandan; ortaklık amacının elde edilmesinin imkansız hale gelmesi durumunda, ortaklık ilişkisi kendiliğinden sona erecektir. Ortaklık sözleşmesinin sona ermesine neden olacak imkansızlık devamlı, açık ve objektif bir imkansızlık olmalıdır. Buna karşılık subjektif imkansızlık ortaklığın sona ermesini gerektirmez. Ancak, ortaklar bu durumda haklı sebeple fesih davası açabilirler....
,adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir....
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama neticesinde; davacı ve davalı arasında 55 K 0603 plakalı vincin işletilmesi açısından eşit hisseli adi ortaklık olduğunun kabulü ile, bu adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir ....'ın atanmasına, mali müşavire tasfiyeyi tamamladıktan sonra son raporu mahkemeye sunması gerektiğinin ihtarına karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir. Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında; davalı adına kayıtlı 55 K 0603 plakalı vincin birlikte işletilmesi hususunda bir adi ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça; taraflar arasında, yargılama sırasında varlığı ispat edilen ortaklığın, fesih ve tasfiyesi talep edilmiş olup, bu durumda tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar....
Tedbir yönünden yapılan incelemede: Adi ortaklık kapsamında olduğu yukarıda açıklanan ve satılmayan taşınmazlarla ilgili ihtiyati tedbirin devam etmesinin, adi ortaklık sözleşmesi sebebiyle tarafların hak ve menfaat dengesine uygun düşeceği değerlendirilmekle ,davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir." gerekçeleriyle kararın, HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karar sonrası davalı tarafça; 01/06/2023 tarihli dilekçesi ile; dava konusu 23.02.2009 tarihli sözleşmenin, hukuken geçerli bir adi ortaklık sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların adi ortaklık adına satın alınmadığı ve dolayısı ile davacı T1 davalı müvekkili Kayhan'dan ortaklık kar payı talep etme hakkının bulunmadığı hususlarının sabit olduğunu, bu nedenle, davalı müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması adına öncelikle dava konusu taşınmazlar üzerindeki İhtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
tespitine, adi ortaklık ilişkisinde davalıya sermaye payı olarak fazla ödendiği tespit edilen 57.071,23 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak şirket adına ödeme yapan davacı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/205 Esas KARAR NO : 2021/281 DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 19/06/2020 KARAR TARİHİ : 26/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE : Davacılar vekili, taraflar arasında "---------- oluşturulduğunu; adi ortaklık kurulduğunu; ancak müvekkillerine şimdiye kadar hiç kar payı ödenmediğini; bu husus iki kez davalı adi ortaklara bildirilmesine rağmen sonuç alınamadığını; ----davalı şirket adına kayıtlı olduğunu ancak taraflar arasındaki anlaşma gereğince müvekkili ...'ın %25 diğer müvekkili ...'ın ise %30 hissesinin bulunduğunu, bu çerçevede kar payı almaları gerektiğini ancak 4 yıldan beri hiç kar payı ödenmediğini bildirerek; adi ortaklığın tasfiyesine ve eksik ödenen kar paylarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/205 Esas KARAR NO : 2021/281 DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 19/06/2020 KARAR TARİHİ : 26/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE : Davacılar vekili, taraflar arasında "---------- oluşturulduğunu; adi ortaklık kurulduğunu; ancak müvekkillerine şimdiye kadar hiç kar payı ödenmediğini; bu husus iki kez davalı adi ortaklara bildirilmesine rağmen sonuç alınamadığını; ----davalı şirket adına kayıtlı olduğunu ancak taraflar arasındaki anlaşma gereğince müvekkili ...'ın %25 diğer müvekkili ...'ın ise %30 hissesinin bulunduğunu, bu çerçevede kar payı almaları gerektiğini ancak 4 yıldan beri hiç kar payı ödenmediğini bildirerek; adi ortaklığın tasfiyesine ve eksik ödenen kar paylarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....