WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Her ne kadar adi ortaklık ilişkisi her hangi bir şekle bağlı değilse de, bu kural geçerlilik şekli bakımından söz konusu olup, ihtilaf çıktığında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklıkta yazılı sözleşme, geçerlilik koşulu değil, bir ispat aracıdır. HMK'nun 200/1. maddesi gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500,00 TL'yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09/10/2008 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, sözleşme imzalanmadan müvekkilinin işçilerinin Tunustaki şantiyeye mart 2008 yılında gittiklerini, adi ortaklık ilişkisinin başladığı ekim 2008 tarihine kadar müvekkiline ekstra işler yaptırıldığını bir aylık ücret ödendiğini ancak kalan ücretin ödenmediğini, adi ortaklık sözleşmesi gereğince müvekkilinin alacaklı olduğunu, defterlerin müvekkilinin incelemesinden kaçırıldığını, harcamaların ortaklık konusu işle ilgili olup olmadığının tespit edilemediğini belirtmiş ve dilekçesinde belirtmiş olduğu diğer sebeplerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan tasfiye payı alacağının ödenmesi sözleşme dışı yapılan iş bedelinin ödenmesi ve teminat senedinin iadesi, birleşen dava adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir....

    nın karakol ifadelerinde, adi ortaklık ilişkisini kabul ettiklerini; davalı şirket ortak ve temsilcilerinin kendisine kar payı değil, sadece koymuş olduğu sermaye bedelini ödemeyi kabul ettiklerini; bu sebeple, sermaye ve kar payı alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; davalı şirket ile aralarında mevcut olan adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sermaye ve kar payı alacağına yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın şimdilik 200.000,00 TL' lik kısmı açısından iptali ile, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın kar payı ödeme talebi ispat edilemediğinden reddi ile 17.570,00.-TL ortaklık sermaye payı olarak davalı ...'dan alınarak davacı yana verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, karar verilmiş,hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık; adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar....

        Hukuk Dairesinin 17.11.2012 tarihli ve 2011/4911 E., 2012/364 K. sayılı ilamıyla; karşı davada ileri sürülen hususlar ve taleplerin esasında adi ortaklığın feshi istemini içerdiği, bu durumda karşı dava yönünden adi ortaklığın feshi koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur. B. İkinci Bozma Kararı 1. Bozmaya uyan mahkemece; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulü ile adi ortaklık sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti ile ortaklığın tasfiyesine, davalı/karşı davacının tasfiye payı alacağı olarak belirlenen 7.400 TL’nin 09.08.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karara karşı, taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairece verilen 06.07.2017 tarihli ve 2016/240 E., 2017/11254 K. sayılı ilamla; bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğinden bahisle, karar bozulmuştur. C....

          Mahkemece; mevcut dosyada adi ortaklar arası iç ilişkiden kaynaklanan talebin bulunduğu, taraflar arasında adi ortaklığın olduğu ve söz konusu adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği yönünde her hangi bir anlaşmazlığın bulunmadığı, bu nedenle davacının diğer adi ortak olan ...' den (söz konusu senedin muvazaalı olduğundan bahis ile) yapmış olduğu talebini ancak adi ortaklığın tasfiyesi aşamasında ileri sürebileceği, şayet adi ortaklığı tasfiye olmamış ise söz konusu talebi kendi adına değil adi ortalık adına isteyebileceği, söz konusu talebin davacı tarafından bizzat kendi adına istenildiği, bu durumun yerinde olmadığı, adi ortaklık devam ederken mevcut talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafndan temyiz edilmiştir. Davada; taraflar arasında kurulan adi ortaklık gereğince, ortaklığa ait menkul malların yarısının değeri talep edilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi ile tasfiye alacağı talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Adi ortaklığın kuruluşu herhangi bir şekle tabi değilse de, ortaklık sözleşmesinin ve ilişkisinin yazılı delille ispatı gerekir. Somut olayda, davalılar ortaklık ilişkisini kabul etmemiş davacı davalı ile adi ortaklık ilişkisi kurduklarını yazılı delille ispat edememiş, yemin deliline de dayanmamıştır. Dosyaya sunulan delil ve belgeler, davacı ile davalının birlikte hayvan alımı, bakımı ve satımı konusunda adi ortaklık kurduklarını ispata yeter nitelikte değildir. Davalı şirket kayıtlarında da bu hususta herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Davacı iddiasını usulüne uygun yazılı delillerle kanıtlayamamıştır....

            Davalı; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunu ancak davacının ortaklık payını kendisine devrettiğini, davacının devir anlaşmasının şifahi olarak yapılması nedeniyle iş bu davayı açtığını, ayrıca çiftliğe alınan tüm balıkların giderlerini kendisinin karşıladığını, davacının balıkların yetiştirilmesi için bir harcama yapmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiş ve Dairemizin 14/04/2015 günlü ve 2014/20234 Esas 2015/6246 Karar sayılı ilamıyla; (...Bu durumda, tarafların babalarıyla birlikte adi ortaklık kurduklarının kabulü gerekir. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Adi ortaklıkta, ortaklardan birinin ölümü, sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa ortaklık ilişkisi bakımından bir sona erme sebebi olarak kabul edilmiştir. Adi ortaklığın, tüzel kişiliği yoktur. Tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyeti de yoktur....

              Mahkemece; iddia edilen adi ortaklık ilişkisinin varlığının sadece tanık beyanları ile ispat edilemeyeceği, delil olarak dayanılan ajanda belgesi içeriğinin de ispata elverişli bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 27/03/2018 tarihli ve 2016/10535 E. 2018/3022 K. sayılı kararla, “...Somut olayda; davacı, davalı taraf ile adi ortaklık sözleşmesi yaptıklarını yasal delillerle ispatlayamamıştır. Bu durumda, davacı tarafın, iddiasını ispat zımmında, ‘yemin delili’ kalmaktadır ki, dosyanın incelenmesinden, davacının dava dilekçesinde ‘sair delil’ deliline dayandığı anlaşılmaktadır....

                Davada, taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinde, işletmeden elde edilen karın paylaşılmış olmasına rağmen, davacının hissesine düşenin verilmediği iddiası ile alacak talep edilmektedir. Taraflar arasında, bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlığın, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin yapılıp yapılmadığı, davacının bir alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu