Hukuk Dairesinin 29.04.2014 tarihli ve 2014/2569 E., 2014/6532 K. sayılı kararı ile; “...Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin, kardeşi (davalı) ile 2001 yılından beri %50 hisseli mali müşavirlik ofisi işletmek üzere adi ortaklık kurduğunu, bu ortaklığın vergi dairesine bildirildiğini, taraflar arasında ortaklığın 2010 yılı Ocak ayında sona erdiğini, ortaklığa ait kâr payı ile ilgili olarak davalı tarafından müvekkiline ödeme yapılmadığını iddia ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 50 000,00TL kâr payı alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının otelde çalıştığını, adi ortaklık kurulmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 42 784,77TL alacağın faizi ile tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklık nedeniyle kâr payı isteminden ibarettir....
Bahse konu haciz ihbarnamelerinde her ne kadar borçlu olarak Sedat Maydo gösterilmiş ise de alacağın 2013/160881 ihale kayıt numaralı ihale alacağından kaynaklandığı, SGK İl Müdürlüğünün 27.08.2014 tarihli yazısında ise, bahse konu alacağın adi ortaklığın almış olduğu ihaleye istinaden doğduğu, borçlu Sedat Maydo’nun ortaklık oranında doğan hak edişlerine haciz kaydının işlendiği belirtilmiştir. Adi ortaklıklarda, ortakların borçlarından dolayı takip yapılması halinde, ortağın ancak kar payı veya tasfiye payına haciz konulması mümkün olup, tüzel kişiliği bulunmayan ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz konulamaz. Adi ortaklığın ortaklarından olan borçlunun, adi ortaklık yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından adi ortaklığın alacağına yönelik şikayette hukuki yararı bulunmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir....
A.Ş'nin idare nezdinde istihkak hak ve alacağı bulunmadığı belirtilerek müzekkerenin işleme alınamadığının ifade edildiği görülmüştür. Dava; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklardan ... A.Ş.'ne ait kar payı ve tasfiye hissesinin davacı tarafından ... A.Ş hakkında başlatılan takip dosyasına gönderilmesi talebine ilişkindir. Davacı tarafından .... esas sayılı takip dosyasında ... Anonim Şirketinden alacaklı olduklarını, borçlu şirketin içerisinde bulunduğu ... Anonim Şirketi & ... Şirketi adi ortaklığının ... nezdinde yüklenicisi oldukları iş nedeniyle borçlu şirketin tasfiye payına haciz konulmasına karar verildiğini belirterek İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen yetki kararına istinaden davalılar arasındaki adi ortaklığın feshi ile tasfiyesi ve borçlu ortağın kar payı ve tasfiye hissesinin alacaklı oldukları takip dosyasına gönderilmesi talebinde bulunulmuştur. TBK'nun 639. maddesinde "Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer. 1....
etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava adi ortaklık kar payı alacağına ilişkindir....
Mahkemece, davacının işletmenin 2009 sezonundaki kâr ve zararına ortak olduğu, bu dönemde şirketin zarar ettiği, davacıya ödenecek bir kâr payı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.03.2012 tarihli ilamı ile bozulması üzerine bu kez davalılardan ... karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davacı ile davalılardan ... arasında adi ortaklık kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Borçlar Kanunun 521. maddesi hükmüne göre, ortaklar her türlü nakit, alacak veya haklarını sermaye payı olarak koyabilirler. Davacı, adi ortaklık için koyduğu katkı payını istediğine göre, bu istek aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteğini de kapsar....
Bunun sonucu olarak adi ortaklığın alacaklısı alacağını doğrudan ortaklardan da isteyebilir. Bu durumda adi ortaklığın alacaklısının sadece ortağın tasfiye payına gidebileceği anlamı çıkmamaktadır. Aksinin kabulü müteselsil sorumluluk hükümlerine aykırı olur. 20. TBK’nın 638. maddesinin 2. fıkrasında ise adi ortağın şahsi alacaklısının haklarını ancak o ortağın tasfiye payı üzerinden kullanabileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükümle ortaklardan birinin şahsi alacaklısı ile adi ortaklığın alacaklısının durumunun ayrıldığı anlaşılmaktadır. 21. TBK’nın 638. maddesinin 3. fıkrasındaki düzenleme gereği ortaklığın borçlarından her ortak müteselsil sorumlu ise de müteselsil sorumluluk sadece ortaklık borçlarıyla ilgilidir. TBK’nın 638. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemenin amacı, adi ortağın şahsi borcunun diğer ortağın da elbirliğiyle malik olduğu adi ortaklık malvarlığından ödenmemesi, ortaklık mallarının korunmasıdır....
Somut olayda; dosya kapsamı ve tanık beyanlarından, taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu anlaşılmakta olup; davacı taraf, adi ortaklıktan kaynaklanan alacağı talep etmektedir. Bir ortak tarafından adi ortaklıktan kaynaklanan alacağın istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyesini de kapsar. Uyuşmazlık için maddi ve hukuki vaka bu şekilde değerlendirildiğinde inceleme bu yönde yapılmalıdır. Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)...
Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında; davacının davadaki talebinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığının kabulü gerekmektedir. Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmak suretiyle, 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin taraflar arasındaki adi ortaklığa uygulanması gerekecektir. Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen TBK'nın 639. maddesinin 7. bendinde ise, "Haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla" ortaklığın sona ereceği belirtilmiştir. Adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi için ortaklık süresinin önemi bulunmamaktadır. Haklı sebeple fesih hakkı; mutlak ortaksal bir hak olup, bu hakkın ortaklık sözleşmesiyle sınırlandırılması veya tamamen ortadan kaldırılması olanaksızdır....
Davalı; taraflar arasında 31/07/2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını, bu sözlemeye istinaden davacı kar payı hak talebinde bulunmakta ise de davaya konu ... Enerji San. Tic....
Gereği görüşüldü; Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacıya bu ortaklık nedeniyle herhangi bir bedel verilmediği, doğan gelir üzerinde davacının 1/3 hakkı bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalılardan ... temyiz etmişlerdir. Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi ve fırının bir müddet ortak çalıştırıldığı sabittir. Davacı ortaklığa katılma payını istediğine göre bu talebi aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsamaktadır. Davanın bu şekilde hukuki nitelendirmesinin yapılmasının gerekliliği karşısında mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği BK'nun 535. maddesinde, tasfiyesinin nasıl yapılacağı da 538. vd. maddelerinde gösterilmiştir....