taraflar arasındaki adi ortaklığını 21/06/2021 tarihinde haklı nedenle sonlandırıldığını, vergi dairesine de 24/06/2021 tarihinde vergi dairesine bildirim yapıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir....
Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; adi ortaklığın tüzel kişiliği ile dava ve taraf ehliyeti bulunmadığını, davacı ile müvekkil şirket ve ortağı olduğu adi ortaklı arasında hiçbir surette işçi - işveren ilişkisinin kurulmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, davacının iş görme edimini Mag Güvenlik şirketi nezdinde yerine getirdiğini, ücretlerini bu şirketten aldığını, davacının tüm işçilik haklarından Mag Güvenlik şirketinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. GEREKÇE : İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. Maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Maddesine dayalı adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davadır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı T7 aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2018/103349 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının alacağı karşılar malvarlığı tespit edilemediğini, "T7- T11 iş ortaklı " nezdinde doğmuş ve doğacak kar payı, tasfiye payı, istihkak, hak ve alacakları üzerine TBK' m. 638 gereği haciz konulduğunu, hacze dayanarak İcra Mahkemesi'nden aldığı yetki gereğince adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın kabulüne, iş ortaklığının feshi ve tasfiyesine dair verilen karar davacı ve davalı M.C.A İnş.Ltd.Şti. tarafından istinaf edilmiştir....
transferleri yapıldığı ancak ruhsat alınamadığından adi ortaklığın faaliyete geç(e) mediği anlaşılmaktadır....
Adi ortaklıkta davanın, tüm ortaklar tarafından birlikte açılması zorunlu olduğundan, her ne kadar davacı T1'e makul ve bir süre verilerek adi ortaklığı oluşturan diğer ortak T9’un açılan davaya muvafakatının alınması yeterli ise de diğer adi ortağın ihbar olunan olarak verdiği dilekçe içeriğine göre muvafakat vermediği kabulüne göre davacı tarafından dava dışı ortak T9 hakkında işbu dava ile birleştirme talepli dava açılması için davacı tarafa sonuçları ihtarlı kesin süre verilmeli ve bu suretle taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilip, davanın sonuçlandırılması gerekir. Davacıya verilen kesin süre içinde diğer adi ortak aleyhine dava açılmaması halinde taraf teşkili sağlanmadığından adi ortaklardan birisi tarafından açılan davanın dinlenme imkânı bulunmadığı gözetilerek aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır....
Davalı vekili istinaf sebepleri olarak; Davalı ortaklığın adi ortaklı olduğunu, hukuken adi ortaklığa karşı dava açılamayacağını, davacının kendi isteğiyle ayrılarak başka yerde çalışmaya başladığını, kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını, davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, imzalı bordroların aksinin ancak yazılı olarak ispatlanabileceğini, davacının ödenmemiş genel tatil alacağı bulunmadığını, davalılar lehine vekalet ücretine hatalı hükmedildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dosyaya toplanan deliller incelenmiştir. Gerekçe; HMK 'nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında taraflarca ileriye sürülmemiş sebepler inceleme konusu yapılamayacağından taraf vekillerinin istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı vekili davalı ortaklığın adi ortaklı olduğunu, hukuken adi ortaklığa karşı dava açılamayacağını ileri sürmüştür....
Davacı açıkça yemin deliline dayandığından davalılara yemin yaptırılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı ----- arasında----- otel işletmesi için adi ortaklık kurulduğu yönünde uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı ----- ortaklık için bir kısım taahhütlerde bulunup bulunmadığı, davalı --------- adi ortaklık sözleşme içeriği dışında başka taahhütlerinin olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmış, adi ortaklık sözleşmesinde davacının dava dilekçesi ile talep ettiği alacak kalemlerinin hiç birinin bulunmadığı, 2017 & 2018 yılları ticari defterleri incelendiğinde otelin gelirinin bulunmadığı da görülmüş, davalılara sözleşme dışında başka bir taahhütlerinin olmadığına dair yemin yaptırılmış ayrıca taleplerinin tamamının adi ortakların birbirinden olan ve adi ortaklık nedeniyle oluşan alacaklar olduğundan yani tasfiye sonunda elde edilecek bir alacak kalemine ilişkin talep bulunmadığından adi ortaklığın tasfiyesi yoluna da...
Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti'nin tek ortaklı sahibi ve ticari temsilcisi olarak tanıttığını ve aralarında 13/06/2016 tarihinde Satış Sözleşmesi başlıklı ancak içerik olarak Trampa Sözleşmesi hükümleri taşıyan bir ön sözleşme akdettiklerini, bu sözleşmeye göre (davacının) kendisine ait taşınmazını 75.000 TL ipotek borcu ile davalı ...'a devredeceği, davalı ...’ın ise 30/12/2016 tarihinde 41 ada 40 parselde bulunan 8 ve 9 nolu taşınmazların mülkiyetini kendisine temlik edeceği hususlarının kararlaştırıldığını, bahsi geçen sözleşme yapıldıktan sonra davalı ...’ın kardeşi ...'ün müteahhitlik işleri yaptığını, ...'...
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar taraflar arasında düzenlenen 12.07.2009 tarihli adi yazılı protokolde tarafların ortağı olduğu dava dışı limited şirketteki davacıya ait hisselerin davalıya devredileceği kararlaştırılmış ise de, anılan tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK hükümleri gereğince limited şirketin tek ortaklı hale gelmesinin mümkün olmaması nedeniyle davalı tarafça hissenin kendisine değil de kendisinin göstereceği kişiye devredileceğinin kabul edilmiş bulunmasına ve davalının belirtilen yasal düzenlemeye rağmen hisse devir bedelini ödemeyi kabul etmiş olmasına, protokolde imzası bulunan ve bu nedenle dinlenmeleri usulen uygun bulunan tanıkların iddiayı doğrulamasına ve hissenin davalının eşine devrini öngören 13.07.2009 tarihli ortaklar kurulu kararında da imzası bulunan davalının davada yaptığı savunmanın ve temyiz...
İnşaat şirketinin varlığının yok olma derecesinde olduğunu, karşılıksız işlem yaptığını, tedbir kararı verilmez ise aleyhe çok iş yapılacağını, şirketin ... tarafından iflas ettirildiğini, telafisi güç zararların doğacağını, mahkemenin adi ortaklığa ilişkin malları koruması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Davada, taraflar arasında düzenlenen 18.04.2022 tarihli Adi Ortaklık Tasfiye Sözleşmesi gereğince adi ortaklığın tasfiyesi talep edilmektedir....