WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ortaklığın mahkemece haklı sebebe dayalı olarak "adi ortaklığın mahkemece atanacak tasfiye memuru aracılığıyla feshi ve ortaklık mallarının tasfiyesi ile 50.000,00TL kar ve katılım alacağı talepli belirsiz alacak davası olarak" ıslah edildiğini ancak Mahkemece yasaya aykırı karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

ortaklığın mahkemece haklı sebebe dayalı olarak "adi ortaklığın mahkemece atanacak tasfiye memuru aracılığıyla feshi ve ortaklık mallarının tasfiyesi ile 50.000,00TL kar ve katılım alacağı talepli belirsiz alacak davası olarak" ıslah edildiğini ancak Mahkemece yasaya aykırı karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir. Davacının iddiası ve davalının açıklamalarına göre,taraflar arasında 2004 yılı Ekim ayında sözlü olarak meyve fidancılığı,süs bitkileri üretimi ve satılması konularında ortaklık kurulmak üzere sözlü anlaşma yapılıp akabinde ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye,bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

    "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki Adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak davasına dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03/09/2015 günlü ve 2014/626 E. - 2015/636 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 20.11.2017 günlü ve 2016/9109 E. - 2017/16169 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/488 Esas sayılı dosyasında görülen tasfiye davasında adi ortaklığın ortak hesabından usulsüz paralar çekildiği iddia edilerek bilançonun buna göre düzenlenmesini talep ettiği, adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği, ortakların varsa borç/alacak miktarlarının henüz tespit edilmediği, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi sonuçlanmadan davacının davalı .... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın erken açılan dava niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Buna göre, adi ortaklıkta, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki kâr payını veya adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payını haczettirebilir. Ayrıca adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Bir diğer anlatımla, bir ortağın alacaklıları haklarını ancak o şerikin tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler, ne var ki, şirket sözleşmesinde bu kuralın aksi de kararlaştırılabilir. Ne var ki, henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczi mümkün değildir....

          Mahkemece; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, malvarlığı bulunmadığından tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına , 10.000.00.- TL nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar....

            Mahkemece, davacının sermaye payını aldığı ve tüm ortakların adi ortaklığın feshini istedikleri gerekçesi ile adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine, davacının ortaklıktan ayrılma payı talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2010/4623-5649 2-Davacı, ortağı olduğu “... ve ortakları” adi ortaklığının feshi ve tasfiyesi ile ortaklık payını talep etmiş; davalılar ise, adi ortaklığının daha önce tarafların anlaşması ile son bulduğunu, davacının kendisine düşen payı fazlasıyla aldığını savunmuşlardır....

              Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen BK'nın 535 inci (6098 sayılı Kanun'un 639 uncu) maddesinin ikinci fıkrasında; sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölümüyle ortaklığın sona ereceği düzenlenmiştir. 4. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. 5.Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır....

                Mahkemece, kar payı istenen dönemde ve öncesinde ortaklığın zarar ettiği, sulh hukuk mahkemesince taşınmazdaki ortaklığın giderilmesine karar verildiği, davacının davalıya 55.000 Euro para verdiğini ispat edemediği, adi ortaklığın tasfiye edilecek mal varlığının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddinekarar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalı ile yarı yarıya ortak oldukları taşınmaz üzerinde kurulu bulunan tavuk kümeslerini davalı ile birlikte adi ortaklık şeklinde işlettiklerini, ancak davalının ortaklık ilişkisine uygun olmayan davranışlarda bulunduğunu savunarak ortaklığın fesih ve 2012/14998-24255 tasfiyesi ile kar payının tahsilini istemiş, davalı ise adi ortaklık ilişkisini inkar etmemiş ve ancak ortaklığın kar elde etmediğini savunmuştur. Taraflar arasında adi ortaklığın kurulduğu tarafların beyanlarıyla anlaşılmış olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir....

                  UYAP Entegrasyonu