Davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı var sayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır. Somut olayda iş bu davanın davalısı Muammer ile dava dışı M. T. tarafından dava konusu 28.01.2001 tarihli Aile Ortaklık Sözleşmesinden kaynaklı iş bu davanın davalısı Y.. T.. aleyhine adi ortaklığın feshi davası mevcut olup anılan dosya halen derdest durumdadır. Söz konusu davada,adi artaklığın varlığı veya yokluğu, adi ortaklığın bulunması durumunda, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi hükümlerinin uygulanacak olması nedeniyle, o davada verilecek hüküm, eldeki davanın sonucunu etkileyecek mahiyettedir. Bu durum karşısında mahkemece, aralarındaki bağlantı nedeniyle Ankara 9....
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin fesih ve tasfiyesi ile adi ortaklıktan kaynaklı tapu iptali tescil ve alacak istemine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında gizli adi ortaklık sözleşmesi olduğunun iddia edildiği, gizli ortaklığın davacının kendine ait işletmesi ile doğrudan bağlantısının bulunmadığı, bu nedenle ticaret mahkemesinin de bu davada görevli olamayacağı, kaldı ki davanın adi ortaklığın tasfiyesi niteliğinde olduğu ve TBK’nın 620. maddesinden kaynaklandığı için ticaret mahkemesinin mutlak olarak görev alanı içine de girmediği, bu durumda davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevi kapsamında bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Taraflar artasındaki adi ortaklıkla ilgili---------- Karar sayılı kararı ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verildiği, ancak tasfiye bilançosu düzenlenmek suretiyle tasfiye işlemlerinin yürütülmediği anlaşılmıştır. ----- davalı adi ortaklığın alacaklısı------ tarafından adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için açılan davada davanın konusu kalmadığı yönünde karar kurulduğu, kararın henüz kesinleşmediği, mahkememiz dosyasında ise adi ortaklığındaki ortaklardan ikisinin diğer ortaklardan alacak istemine ilişkin olduğu, fesih tasfiye davasında verilen kararın bozulması halinde yeniden verilecek kararda ortaklığın aktifleri ve pasifleri hesaplanarak ortakların pay miktarı ve dolayasıyla ortaklar arasındaki alacak borç miktarları incelenmiş olacağından ilgili kararın kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmiştir. Tarafların -----dosyasına sunmuş oldukları 15/04/2011 tarihli protokol örneği dosya içerisine alınmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/1000 E. sayılı dosyasına tevzi edilen dosyada adi ortaklık adına kayıtlı olmayan taşınmazların, adi ortaklık malı olarak kabul edilemeyeceği yönündeki yüksek mahkemenin yerleşik içtihadına istinaden reddedildiği, 2017 yılının Ekim ayında açılan huzurdaki dava, erken açılan mevsimsiz bir dava niteliğinde olduğu, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi için dava açılabilmesi için, adi ortaklığın amacının tamamlanmış olması veya haklı bir sebep bulunması gerekir., tasfiye heyetinin, projeye iskan almak için yetki talebinde talepte bulunması, inşaatın 2022 yılında bile bitmiş kabul edilemeyeceğinin en açık göstergesi olduğu, . adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi şartlarının oluştuğunu kabul anlamına gelmemekle beraber, tasfiyenin birinci aşaması bitmeden, tasfiye memurları tarafından bilanço düzenlenip kesinleştirilmeden, taraflar ortaklık nedeniyle birbirlerine karşı olan ve ortaklık ile üçüncü kişiler arasındaki borç alacak ilişkisi tespit edilmeden, özetle tasfiyenin...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi işlemlerinden kaynaklanmasına ve kambiyo hukukundan kaynaklanan bir ihtilafın bulunmamasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 02.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öncelikle belirtmek gerekir ki bu tür adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmadığı için taraf ehliyetleri yoktur. O nedenle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekir. Öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının eldeki bu davayı açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi isteminide kapsamaktadır. Bu itibara dava dışı ortaklar olan ------ davaya dahil edilmiştir. ------ sayılı ilamında da belirtildiği üzere,6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 1. maddesi; “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır....
Adi Ortaklığı" ünvanlı adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu, adi ortaklığa ait vergi mükellefiyet kaydının 02.01.2014 tarihinde oluşturulduğu, davalı adına tescilli olan ..., ..., ..., ..., ... ve ... plakalı araçların faturalar ile adi ortaklığa satışı yapılarak adi ortaklığın kullanımına bırakıldığı, davalının babası olan dava dışı ... adına tescilli ... ve ... plakalı araçların da yine adi ortaklık tarafından araç kiralama işinde kullanıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, adi ortaklık ilişkisinin hangi tarihte başladığı, davalı adına ve dava dışı tarafların babaları adına kayıtlı araçların mülkiyetinin adi ortaklığa ait olduğunun kabul edilip edilemeyeceği, davacının sermaye koyma borcunun bulunup bulunmadığı, davacının kar payı alacağının bulunup bulunmadığı ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin talep edilmesinin haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı, HMK'nın 200. maddesi uyarınca davacının adi ortaklığın 2011 yılında başladığını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, tarafların...
DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi, Alacak DAVA TARİHİ : 27/01/2016 KARAR TARİHİ : 25/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Tasfiyesi, alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili İş Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Şubat 2009 tarihinden 01/03/2011 tarihine kadar davalıya ait işyerinde, "Yenifoça İletim Hatları ve Şebeke İnşaatı" işinde "Koordinatör ( Proje Müdürü)" olarak çalıştığını, müvekkiline çalıştığı süre içinde hak kazandığı ücretlerin ödenmediğini ve iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiğini, piyasada emsal (Proje Müdürleri, Koordinatörler) gibi görevlerde bulunan deneyimli ve kariyer sahibi mühendislere 7.500,00-TL aylık ücret ödendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin ve daha başka her türlü hukuksal hak ve talebi saklı kalmak kaydıyla şimdilik iş akdi feshedilen ve işten çıkartılan müvekkili için ödenmeyen işçilik...
arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....