WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, ortaklığın tasfiyesi isteminden kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere, adi ortaklığın sona ermesinin zorunlu ve kaçınılmaz bir hukuki sonucu da, sona erme ile birlikte ortaklığın tasfiye aşamasına girmesidir. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geriye kalan meblağ da ortaklar arasında kar ve zararın paylaştırılması esasına göre dağıtılacaktır. O halde mahkemece; yargılama sürerken 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir....

    Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü'nden (...) olan alacaklarına ilişkin konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 622-623. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak, şirketin kârına iştirak hakkına sahip olduğundan ortağın kişisel alacaklıları, borçlu ortağın şirketteki kâr payını haczettirebilirler. Ayrıca, aynı Kanun'un 638. maddesine göre, adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Ne var ki şirket sözleşmesinde bu kuralın aksi de kararlaştırılabilir.Açıklanan bu hükümlere aykırı olarak adi ortaklığın para ve malları üzerine haciz konulması halinde bu husus, ortaklardan her biri tarafından şikayet konusu yapılabilir.Somut olayda, alacaklı vekilinin istemi üzerine ...'...

      Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Niteliği gereği, adi ortaklıklar kişi ortaklıklarına dahildir, ortakların şahsı belirleyicidir....

        Bunun dışında adi ortaklık için yapılan bir masraf ve adi ortaklığın bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin davalıya vekaletname verdiğini, adi ortaklığın amacının sözleşme süresi içinde ve dışında gerçekleştirilmediğini, taşınmazların alınmadığını, sözleşme ile kararlaştırılan 4 kişilik diğer adi ortaklığın 12 ay içerisinde kurulmadığını ve ortaklar adına herhangi bir taşınmaz satın alınmamış olduğunu, adi ortaklık amacının yerine getirilmeden sona erdiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan sermaye koyma borcunu da yerine getirmediğini, sermaye payının muaccel olduğunu, bu nedenle adi ortaklığın tasfiyesine , müvekkilinin adi ortaklık için koyduğu sermaye bedelinin alacak davası olarak şimdilik 400.000,00 TL'lik kısmının tasfiye payı olarak 28/08/2016 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve cezai şart olarak belirlenen 28/08/2016 tarihindeki değeri 500.000,00 TL olan bir taşınmazın davalı tarafından müvekkiline devrine, bu mümkün değil ise 500.000,00...

        Yargılama devam ederken ve yukarıdaki ara kararlarına rağmen , Mahkemece bu kez 12.06.2018 tarihli duruşmada; “Dosyaya sunulan tüm deliller, tarafların dilekçeleri, bilirkişi ve tasfiye memuru raporları, ortaklığın amacı, tarafların ortaklıktaki görevleri, yapılan işler nazara alınarak taraflar arasındaki adi ortaklığın tapuda Yakuplu Mahallesi, 547 ada, 7 parsel ve Mimar Sinan Mahallesi 3728 parselin 8/10 payını kapsadığı sonucuna varılmakla tasfiyenin belirlenen bu mal varlığı kapsamına göre gerçekleştirilmesi ” şeklinde ara karar alarak ,tasfiyeye konu adi ortaklık malvarlığı bu şekilde tesbit edilerek sınırlandırılmıştır Yargılama sırasında, 30/03/2017 tarihli duruşmada Adi Ortaklığın Feshine ilişkin ara karar verilmiş ve tasfiye işlemlerinin başlatılmasına karar verilmiştir.Taraflar tasfiye memuru adı bildiremediğinden, mahkemece resen T8 tasfiye memuru olarak atanmıştır....

        Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644.maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler....

          Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir.Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleriyle alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır.Tasfiye usulünü düzenleyen TBK'nın 644.maddesi gereğince; ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür.Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler....

            Hukuk Dairesinin 02.10.2012 tarihli ve 2011/18728 E., 2012/21839 K. sayılı ilamıyla; davanın adi ortaklığın sona ermesi nedeniyle ortaklık payı ve kar payının tahsili istemine ilişkin olduğu, toplanan delillerden ve dosya kapsamından adi ortaklığın yöneticisinin davalı olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, Mahkemece; idareci ortak olan davalıdan hesap istenmesi, hesap üzerinde tarafların uyuştukları ve uyuşamadıkları noktaların tek tek saptanması, uyuşmadıkları konuda delilleri sorulup toplandıktan sonra taraflar arasındaki sözleşmenin 2000 yılında feshedilmiş olması nedeniyle fesih tarihi itibariyle ortaklığın aktifi ve pasifi ile ayrı ayrı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 520 inci maddesine göre tasfiyenin yapılması, tasfiye memuru marifetiyle ortaklık malları mevcut ise satılıp, mevcut değil ise değerleri belirlenip borçların ödenmesi, kalan kısmın ise taraflar arasında paylaştırılması, davacının maaş karşılığında adi ortaklıkta çalıştığı yönündeki...

              Sayılı dosyasında 05/06/2024 Tarihli duruşmada "Dosyanın mahiyeti itibariyle davacı ... ile davalı ... arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ve tasfiye payının tahsiline ilişkin davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına " karar verilmiş ve mahkememizin ------- E....

                Davacının ----- tarihli dilekçe ile, HMK'nun 119/2 maddesine göre açıklama yaparak "davacının ----- -----adi ortak olduğunun ve bu ortaklığın davalı mevkiinde bulunan diğer şirketler ile mahkemeye vermiş olduğu çeşitli tarihteki şirket unvanları yazılı şirketlerle dolaylı olarak adi ortak olduğunun tespitini ve ödenmeyen ortaklık payları için tüm ticari faaliyetlerden dolayı fazlaya dair hakları saklı kalmak koşuluyla ---- ortaklık payı alacağının tahsilini, ortaklığın tespitinden sonra yapılacak tasfiye talebi ile ilgili olarak ta fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak ----- Tasfiye payının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiğini" beyan ettiği, dava dilekçesindeki talebini artırmış olduğundan tamamlama harcı yatırdığı, mahkememizce tek hakimli olarak yürütülen dosyanın ----- tarihli duruşmasında davacının dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde adi ortaklığın BK'nun 643.maddesine göre tasfiyesi talep edildiğinden bu davaya heyetçe bakılması gerektiği kanaatiyle...

                  UYAP Entegrasyonu