KARAR Davacı, iskan ruhsatı alınmış binadan daire satın aldığını, su abone sözleşmesi yapılırken, yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak katılım payı ödenmediği taktirde abone işlemi yapılmayacağı tehdidi ile senet alındığını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödemelerinin istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı, binanın ve davacının bağımsız bölümünün iskan ruhsatının bulunmadığını, davacının katılım payı ödemesi gerektiğini, husumetin binanın yüklenicisine yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacının katılım payı ödemesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda, davacı, ... adresinde bulunan dairesini kiralayan kişinin İSKİ ile abonelik sözleşmesi yaptığını, kiracının 24/02/2012 tarihinde evi tahliye ettiğini, aboneliğini iptal ettiğini, evi yeniden kiraya verdiklerini, yeni kiracının İSKİ ile abonelik sözleşmesi yapmak istediğinde bu dairenin 5.172,00....
tarafın mazereti belgeleyemediği ve masraf verilmediği gerekçesiyle mazeret talebi reddedilmiş, davalı tarafın davayı takip edeceğini beyan etmesi üzerine, yukarıda bahsedildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Somut olayda, 22.09.2010 tarihli celsede verilen kesin sürenin gerekleri davacı tarafça yerine getirilmiş, davalı kuruma yazılan müzekkere sonucunda abone sözleşmesi ekleri bulunamamıştır....
Davada çözümlenmesi gereken öncelikli sorun, malik olmayan ve ancak abone olmak isteyen davacının eldeki davayı açmaya yetkili olup olmadığı hususudur. 2012/15765 2013/602 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87-88. maddelerine göre "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, kanalizasyon ve su tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır. ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 5.maddesine göre;... ile bir hizmet sözleşmesi yapan gerçek veya tüzel kişilere abone adı verilir. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı taraf,davacının malik olmadığı için eldeki davayı açamayacağına dair bir savunmada bulunmadığı gibi dosya içinde bulunan belgelerden, davacının istenen bedeli ödemesi halinde davalıca abonelik tesisine izin verileceği de anlaşılmaktadır....
Davada çözümlenmesi gereken öncelikli sorun, malik olmayan ve ancak abone olmak isteyen kiracının kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olup olmadığı hususudur. 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87-88. Maddelerine göre "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, kanalizasyon ve su tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır. ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 5.maddesine göre;... ile bir hizmet sözleşmesi yapan gerçek veya tüzel kişilere abone adı verilir. Az yukarıda belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri bir arada değerlendirildiğinde,abonelik tesisi için abone olmak isteyen kişinin mutlaka malik olma koşulunun bulunmadığı görülmektedir....
Bu abone adına tahakkuk ettirilen bir kısım faturalar, davacı S....Apartman Yöneticiliği tarafından ödenmiş, 20.01.2012 tarihinde apartman yöneticisi tarafından faturaya itiraz edilmiştir. Kural olarak abone sözleşmelerinde kullanılan su tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Somut uyuşmazlıkta, davalı ile davacı arasında abone sözleşmesi olmadığı için davalının sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu yoktur. Bu noktada davacı Apartman Yöneticiliğinin fiili kullanıcı olup olmadığının tespiti önem arzetmektedir....
A.Ş. tarafından uygulanan fonsuz tarifeler kapsamındaki abone gruplarından hangisine dahil olacağının belirlendiğini ve EPDK tarafından 01.09.2006 tarih ve 26276 sayılı resmi gazetede yayımlanan 24.08.2016 tarih ve 875 numaralı Kurul Kararının 6 numaralı ekinde yer alan 20 dağıtım şirketi için “Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslara” göre ticarethane ana grubuna dahil olduklarını ifade ettiğini,20 Dağıtım Şirketi için “Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar ”da Abone Grupları ve Tanımı başlığının birinci kısmının (B) maddesinde;“B.l) Ticarethane; Ana abone grubudur....
Davalı; mevzuat gereği abonelik kapattırılmadan başka bir abonelik tesisinin mümkün olmadığını, abone ve davacının ilişkisinin muvazaalı olduğunu, mevcut abone olan ... Filmcilik San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı şirketin ortaklarının mülk sahiplerinin araştırılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 24. maddesine göre önceki tüketicinin ödenmemiş borçlarının bulunması halinde, söz konusu borçların ilgili tüketicinin güvence bedelinden düşülmek suretiyle karşılandıktan sonra karşılanmamış bakiye borç bulunması halinde bu borcun önceki aboneden tahsil edileceği ve gerekli bilgi ve belgeler sunulduktan sonra yeni başvuru sahibinin söz konusu kullanım yerine ilişkin sahipliğini ispatlaması ile abonelik tesis edilebileceğinin düzenlendiği, önceki abone olan ......
Kural olarak abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kim tarafından kullanılırsa kullanılsın tüketilen elektrik bedelinden idareye karşı abone olarak sorumludur. Dolayısıyla abone olan davalının sorumlu olduğu tartışmasızdır. Ne var ki, dava konusu alacak ilki 22.12.1999 son ödeme tarihli ve en sonunda 2009/7881-2010/206 27.6.2003 son ödeme tarihli olan faturalar karşılığıdır. Faturaların düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 50/a maddesinde göre, fatura bedeli ödenmediğinde muayyen bir süre sonunda aboneliğin elektriğinin kesilmesi gerekir. Yönetmeliğin bu açık hükmüne aykırı davranmakla davacı idare zararın artmasına kendi müterafik kusuru ile yol açmıştır. Öyle olunca B.K 98. maddesi yollaması ile 44. maddesi hükmüne göre meydana gelen zarardan indirim yapılmalıdır....
Mahkemece, fiili abone olan ...’in 10/10/2005 tarihinde davalı kuruma abonelik için müracaatta bulunduğu, taraflar arasında bu şekilde abonelik sözleşmesi akdedildiği, davacının 07/05/2007 tarihli dilekçesi ile davalı kuruma müracaat ederek işyerini 2006 yılında devraldıklarını tüketimlerin eski abone adına da tahakkuk yapılmasını talep ettiği, ancak bu talebin davalı kurumca kabul görmediği, davacının tesisin elektriğinin kesilmemesi amacıyla 27/11/2007 tarihinde davalı kuruma olan borcunu taksitlendirdiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının yapmış olduğu kısmi ödemeler düşüldükten sonra kullanmış olduğu elektrik enerjisinden dolayı davalıya 10.969,06,-TL borcunun kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İcra İflas Kanununun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır....