Şikayetçi şirket takip borçlusu ortağı ... yönünden üçüncü kişi sayılacağından, şikayetçi şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığından, mahkemece, aksi gerekçe ile, haciz ihbarnamesinin iptali isabetsizdir. Öte yandan, kabule göre şikayet, üçüncü kişi şirketin ortağı takip borçlusu ... yönünden haciz ihbarnamesi gönderilmesine ilişkin olmasına rağmen, diğer borçlu ... Müh. San. Ve Tic. AŞ. yönünden de iptaline karar verilmiş olması usulsüzdür. SONUÇ : Şikayetçi 3. kişi ve alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyası ile icra takibi yapılıp kesinleşen takip dosyasından müvekkil şirkete 21.10.2013 tarihinde 89/1, akabinde 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinde dosya borçlusu olan ...'ın davacı şirketteki hak ve alacaklarının 26.911,67 TL'lik kısmının haczi ve icra dosyasına ödenmesinin istendiğini, müvekkil şirketin davalı borçlunun alacağını zorunlu olarak kendisine 89/1 haciz ihbarnamesi gönderen icra dairesine yatırdıklarını, yapılan ödeme düşüldüğünde toplam 2.859,79 TL borç kaldığını, bu miktarı da icra dosyasına ödeyeceklerini, ayrıca davalının alacaklarına yüksek faiz talep ettiğini, talep edilen 13.337,49 TL faizin fahiş olup olmadığının bilirkişi marifeti ile tespit edilmesini, yapılan ödeme de dikkate alınarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
ne haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibari ile herhangi bir borcu bulunmadığını, esasen anılan tarihten önce veya sonra da müvekkilin dava dışı borçluya herhangi bir borcu olmadığını, 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi hükmü gereğince borçlu olmayan müvekkil adına işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu belirterek davanın kabulü ile 23.02.2018 tarih ve 11958 sayılı haciz ihbarnamesi yönünden müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ve işbu ihbarnameden kaynaklanan vergi borcu ve faizinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davanın kabulü ile T3 tarafından gönderilen 23/02/2018 tarih 11958 sayılı haciz ihbarnamesi yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti ile işbu ihbarnameden kaynaklanan vergi borcu ve faizin iptaline" karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Haciz ihbarnamesi ile haciz müzekkeresinin sonuçlarının farklı olduğu, maaş haczi müzekkeresi gönderilen 3.kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesinde kanuna aykırı yön bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin birbirleri ile uyumsuz olduğunu, haczin neye ilişkin olduğunun haciz ihbarnamelerinde farklı olarak bildirildiğini, haczin hangi miktar için yapıldığına ilişkin bilgilere haciz ihbarnamelerinde yer verilmediğini, ilerde doğması muhtemel bir hakkın haczi mümkün olmadığından haciz ihbarnamesinin sonuç doğurmayacağını, alacaklının haciz ihbarnameleri ile haksız kazanç elde etmeye çalıştığını belirterek ilk derece mahkemesi karanını kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davalının icra takip dosyasında davacıya göndermiş olduğu, 3. haciz ihbarnamesinin davacıya 02/04/2012 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihinin ise 20/02/2014 tarihi olduğu, İİK. 89/3' e göre açılacak menfi tespit davalarının üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü nitelikte bir süre olup re'sen dikkate alınması gerektiği, davacı her ne kadar haciz ihbarnamesi tebliğinin usule uygun olmadığını iddia etmiş ise de, haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmediği, ayrıca tebligat tarihinin düzeltilmesi için yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde tebligat tarihinin düzeltilmesi için açılmış bir şikayet davasının olmadığı, davacının bu iddialarına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiş bir karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/258 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan tasarrufun iptali davasında, anılan mahkemece 12.05.2015 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararı doğrultusunda 3. kişi Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü ile Basın İlan Kurumu ..., ... ve ... Şubelerine haciz ihbarnameleri gönderildiği, tasarrufun iptali davasının davalısı olan ... A.Ş.'nin icra mahkemesine yaptığı başvuruda; şikayet dilekçesinde gösterdiği diğer nedenlerin yanı sıra, ihtiyati haciz kararının davaya konu Basın İlan Kurumu ... Şubesindeki reklam gelirleri ile sınırlı olarak verildiğini, buna rağmen tüm hak ve alacakları için haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ayrıca genel müdürlük ile diğer şubelere de haciz ihbarnamesi gönderildiğini ileri sürerek 15.05.2015 tarihli ihtiyati haciz kararı nedeniyle Genel Müdürlük ve kurumun ... ve ......
Takip dosyası incelendiğinde, takipte diğer borçlu tarafından teminat yatırılmış ise de davacı tarafından teminat yatırılmadığı, bu nedenle davacı borçlu bakımından alacaklının takip işlemlerine devam edebileceği, bu kapsamda haciz ihbarnamesi gönderilmesini isteyebileceği, haciz ihbarnamesi gönderilen kişilerin borçlunun çalışma arkadaşları olduğu, borçlu ile tamamen ilgisiz kişiler olmadığı, aralarında alacak verecek ilişkisinin bulunabileceği, davacının maaşına konulan haczin borç miktarı dikkate alındığında borcu karşılamaktan uzak olduğu, üçüncü kişilere haciz ihbarnamesi tebliği suretiyle alacağın tahsili isteminin alacaklıya İİK'nın 89. maddesi uyarınca tanınan bir hak olduğu, davacının bu hakkını kötüye kullandığı hususunda bir delil bulunmadığı, ayrıca üçüncü kişilerin ihbarnamenin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde itiraz haklarını kullanabileceği gibi haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğu iddiasının 3. kişi tarafından ileri sürülebileceği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince...
Haciz İhbarnamesi gönderilmiş, üçüncü kişi tarafından icra müdürlüğüne 16/10/2018 tarihinde itiraz dilekçesi verilmiş, ayrıca aynı gün mahkemeye şikayet dilekçesi verilerek "89/1 haciz müzekkeresinde borçlunun müvekkili şirketleri nezdinde bulunan doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacaklarının haczinin istendiği, borçlu şirketle aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, doğacak hak ve alacakların haciz ihbarnamesi ile haczi isteminin usul ve yasaya aykırı" olduğu belirtilerek haciz ihbarnamesinin "doğacak tüm hak ve alacakların haczi" kısmının iptaline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir....
Kişi banka vekili icra dosyasına gönderilen birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmelerine rağmen ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine de süresinde cevap verdiklerini, buna rağmen 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini söyleyerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep etmişse de, davacı tarafın 89/1 haciz ihbarnamesine 04/04/2018 tarihinde adaletbakanlığı@hs01.kep.tr adresine göndermek sureti ile itiraz ettiklerini beyan ettiği, ancak ilk derece mahkemesince alınan cevap yazısına göre birinci haciz ihbarnamesi ile ilgili icra müdürlüğüne gönderilmiş bir itirazın bulunmadığı, ayrıca birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmelerine rağmen ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve ikinci haciz ihbarnamesine karşı 21/05/2018 tarihinde itirazda bulunduklarını beyan etmesine rağmen davacı tarafın 21/05/2018 tarihinde tebliğ edilen ikinci haciz ihbarnamesinin iptali için süresi içerisinde icra hukuk mahkemesine başvurulmadığı, bu nedenle ikinci haciz ihbarnamesinin...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin oğlu dava dışı ...’ın keşidecisi bulunduğu bono nedeniyle davalı yanca başlatılan icra takibinde müvekkiline önce birinci haciz ihbarnamesi gönderilip usulsüz şekilde kesinleşmesine müteakiben ikinci haciz ihbarnamesinin de tebliğ edildiğini belirterek, bu ikinci ihbarnamenin iptaline ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, İİK.nun 89.maddesine göre henüz üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılmadan ve davacı yanca önceki ihbarnamelere de itiraz edilmediği gerekçesiyle vakitsiz açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....