WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece "Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine davacı tarafından usulüne uygun itiraz edilmiş olması nedeniyle davacıya üçüncü haciz ihbarnamesinin usule aykırı olduğu" tespiti yapılmış ise de; davacının aynı yöndeki düşünce ile üçüncü haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğundan bahisle açmış olduğu dava sonunda İstanbul 13.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 31.05.2016 tarih ve 2016/397 Esas - 2016/690 Karar sayılı kararıyla "Davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresinde ve usule uygun bir itirazı bulunmadığından, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinde usule aykırılık bulunmadığından davanın reddine" karar verildiği ve hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Buna göre, takip hukukuna ilişkin olarak icra hukuk mahkemesi tarafından verilen kesin karar işbu dava yönünden de bağlayıcı olacağından, ilk derece mahkemesinin "üçüncü haciz ihbarnamesinin usule aykırı olarak gönderildiği" yönündeki değerlendirmesi hatalıdır....

    Mahkemece "Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine davacı tarafından usulüne uygun itiraz edilmiş olması nedeniyle davacıya üçüncü haciz ihbarnamesinin usule aykırı olduğu" tespiti yapılmış ise de; davacının aynı yöndeki düşünce ile üçüncü haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğundan bahisle açmış olduğu dava sonunda İstanbul 13.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 31.05.2016 tarih ve 2016/397 Esas - 2016/690 Karar sayılı kararıyla "Davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresinde ve usule uygun bir itirazı bulunmadığından, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinde usule aykırılık bulunmadığından davanın reddine" karar verildiği ve hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Buna göre, takip hukukuna ilişkin olarak icra hukuk mahkemesi tarafından verilen kesin karar işbu dava yönünden de bağlayıcı olacağından, ilk derece mahkemesinin "üçüncü haciz ihbarnamesinin usule aykırı olarak gönderildiği" yönündeki değerlendirmesi hatalıdır....

    Mahkemece "Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine davacı tarafından usulüne uygun itiraz edilmiş olması nedeniyle davacıya üçüncü haciz ihbarnamesinin usule aykırı olduğu" tespiti yapılmış ise de; davacının aynı yöndeki düşünce ile üçüncü haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğundan bahisle açmış olduğu dava sonunda İstanbul 13.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 31.05.2016 tarih ve 2016/397 Esas - 2016/690 Karar sayılı kararıyla "Davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresinde ve usule uygun bir itirazı bulunmadığından, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinde usule aykırılık bulunmadığından davanın reddine" karar verildiği ve hükmün Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Buna göre, takip hukukuna ilişkin olarak icra hukuk mahkemesi tarafından verilen kesin karar işbu dava yönünden de bağlayıcı olacağından, ilk derece mahkemesinin "üçüncü haciz ihbarnamesinin usule aykırı olarak gönderildiği" yönündeki değerlendirmesi hatalıdır....

    Yine söz konusu ihbarnameye süresi içinde itiraz edilmiş ve birinci haciz ihbarnamesine süresi içinde cevap verildiği halde ikinci haciz ihbarnamesinin tanzim edilmesinin İİK m.89'a aykırı olduğu belirtildiği, ikinci haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz edilmesine rağmen Karaman İcra Müdürlüğünün 30/07/2021 tarihli 30/07/2021 tebellüğ tarihli üçüncü haciz ihbarnamesi Kurumumuzca tebellüğ edildiği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89 uncu maddesi ile ilgili diğer mevzuat hükümleri uyarınca birinci haciz ihbarnamesine süresi içinde cevap verilmesi halinde ikinci haciz ihbarnamesinin ve pek tabi üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği düzenlenmiş olduğundan, şikayetin kabulü çüncü haciz ihbarnamesinin iptaline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    in Karşı Oy Yazısı: Şikayetçi üçüncü kişi şikayetinde 05.05.2021 tarihli 89/1 haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz edemediğini, ardından gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinin 19.02.2022 tarihinde tebliğ olunması üzerine 89/2 haciz ihbarnamesi süresinde itiraz ettiğini, haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesinin maddi hata sonucu 89/1 haciz ihbarnamesinin itiraz olarak yazıldığını, icra müdürü önce alacaklının 89/3 haciz bildirimi gönderilme talebini 03.03.2021 tarihinde reddettiği halde daha sonra re'sen kararından dönerek 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini icra müdürünün kararında re'sen dönemeyeceği gibi 89/2 haciz ihbarnamesine süresinde itiraz ettiği için 89/3 haciz ihbarnamesinin iptalini talep etmiştir. Şikayetçi üçüncü kişiye 89/2 haciz ihbarnamesi 19.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğine göre üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesinin geçerli olan 89/2 haczi ihbarnamesine yönelik olduğunun kabulü zorunludur....

      Genel Müdürlüğü aleyhine yapılan icra takibinde müvekkili bankaya gönderilen 1. haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinde dava dışı borçluya ait 1.971,69 TL'ye haciz şerhi işlenerek İcra Müdürlüğü hesabına havale edildiğini ancak cevabi yazının sehven gönderilmemesi nedeniyle gönderilen 2. haciz ihbarnamesine cevap verildiğini, ancak buna rağmen 3. kez haciz ihbarnamesi gönderildiğini bildirerek müvekkilinin sorumlu olduğu miktarın 1.971,69 TL olup geri kalan 48.137,97 TL için davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin İİK'nun 89. maddesi kapsamında yasal prosedürü işlettiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08.04.2016 tarih ve 2016/414 Esas sayılı ara kararı ile iflasın ertelenmesi davası kapsamında ihtiyati tedbir ara kararı verildiğini ve bu tedbir nedeniyle icra müdürlüğünce, kendilerine 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini ileri sürerek söz konusu haciz ihbarnamesinin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır....

          Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının usulsüz tebligat nedeniyle 7 gün içinde icra hakimliğine şikayette bulunmadığı, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin aile üyelerine tebliğ edildiği, 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde menfi tespit davası açılmadığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle İİK 89. maddesine dayalı açılacak davanın 3.haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre de açılması gerektiği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece İİK.nun 89.maddesine göre üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde menfi tespit davası açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, icra takip dosyasında üçüncü haciz ihbarnamesinin davacıya 03.06.2008’de tebliğ edildiği, davanın ise 01.08.2008 tarihinde 15 günlük süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, icra takip dosyası kapsamında mevcut, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğini gösterir tebliğ mazbatası incelendiğinde; tebligatın 29/01/2020 tarihinde bizzat davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, davacı asil her ne kadar 28/01/2021 tarihli celsesinde, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğini gösterir tebliğ mazbatasındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de; davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülmeyen imzaya itirazın kabul görmediğini, davacının, kendisine 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiği tarihlerde İstanbul ili dışında yaşadığını kanıtlar bir delil sunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu