DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senedinden kaynaklı istirdat ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından kaybedilen ve davalının eline geçen çekler uyarınca TTK'nun 792. maddesi kapsamında alacak ve istirdat istemiyle dava açıldığı ihtilafsızdır. Dava tarihi itibariyle 7441 sayılı Yasa'nın henüz yürürlüğe girmediği belirgindir. Yargıtay 11. HD'nin 10/02/2020 tarih ve 2019/3048 Esas, 2020/1093 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere TTK'nun 792. maddesi kapsamında açılan çek istirdadı davasında arabuluculuğa başvurmak dava şartı değildir....
Mahkememizin 16/07/2021 tarihli ara kararı ile davaya konu çekin hamilinin bulunmuş olması nedeniyle davacı vekiline istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, çeki elinde bulunduranın ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin bu aşamada reddine karar verilmiştir, davacı vekilinin verilen süre içerisinde Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/237 E. Sayılı dosyası ile istirdat davası açtığı anlaşılmıştır. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. (Yargıtay 11....
Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu bono bedelinin ödendiği, davalının borç miktarının daha fazla olduğunu ispatlayamadığı, davacının yargılama aşamasında 7.455,96 TL ödemede bulunduğundan davanın istirdat davasına dönüştüğü, dolayısıyla bu bedelin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, yasa gereği menfi tespit davaları için tazminata hükmedilebileceği, istirdat davalarında tazminata hükmetmenin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 7.455,96 TL alacağın ödeme tarihi olan 10.05.2010'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yan menfi tespit davası devam ederken borcu ödemek zorunda kalmış, işbu menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür....
ye karşı istirdat davası açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de çekin, müvekkil banka nezdinde kaybolmuş olup istirdat davası açılması gerektiği belirtilen Roltin Tekstilde bulunmamakta olduğunu, bu durumda, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 758 gereği; kıymetli evrakı eline geçiren kişinin bilinmesi halinde istirdat davası açılması için süre verilmekte olduğunu, "MADDE 758- (1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir." Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2015/6111 E., 2015/13252 K., 09.12.2015 T. sayılı Kararının; "Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece dava konusu çekin dava dışı şirkette olduğu ve kaybolmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir....
esas sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından mahkememizde açılan zayi nedeniyle iptal davasına konu çekin ibraz edildiği ve çek hamiline karşı da istirdat davası açıldığı dikkate alınarak konusu kalmayan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığı şeklinde aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Hz. sayılı dosyasında şikayetlerinin mevcut olduğunu, haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İKİNCİ CEVAP: Davalı taraf vekili İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben yazdığı ikinci cevap dilekçesi ile özetle; işbu davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, huzurda bulunan davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davacı tarafından taraflarına yöneltilmiş olan işbu dava konusu uyuşmazlığa ilişkin aynı zamanda İzmir ... Asliye Hukuk Mahkemesi ... E. sayılı dosyası ile Menfi Tespit Davası açıldığını ancak aynı konuya ilişkin hem İstirdat hem de Menfi Tespit Davası açılmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı yanın cevap dilekçesinde öne sürdüğü hususların gerçeği yansıtmadığını, davacı yanın, dava dilekçesinde müvekkillerinin babasının kendisine ait işletmede çalışan olduğunu ileri sürdüğünü, aynı davacı yanın cevap dilekçesinde ise bu kez ...'...
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Bu dava türü her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de dava konusu itibariyle icra hukukuna değil maddi hukuka ilişkindir. Zira icra hukukunda kural olarak maddi gerçeklik bakımından alacaklının talebinde gerçekten haklı olup olmadığının tespiti için bir inceleme yapılmaz; aleyhine başlayan takibin kesinleşmesiyle, maddi hukuka aykırı bir durum gerçekleşmiş olabilir. İcra hukukundaki bu şekli kurallar neticesinde maddi hak bakımından zarara uğrayan borçlu, bu zararlarını takip konusu borcu ödedikten sonra istirdat davasını açarak telafi edebilecektir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Bu dava türü her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de dava konusu itibariyle icra hukukuna değil maddi hukuka ilişkindir. Zira icra hukukunda kural olarak maddi gerçeklik bakımından alacaklının talebinde gerçekten haklı olup olmadığının tespiti için bir inceleme yapılmaz; aleyhine başlayan takibin kesinleşmesiyle, maddi hukuka aykırı bir durum gerçekleşmiş olabilir. İcra hukukundaki bu şekli kurallar neticesinde maddi hak bakımından zarara uğrayan borçlu, bu zararlarını takip konusu borcu ödedikten sonra istirdat davasını açarak telafi edebilecektir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen haksız fiilden kaynaklı istirdat isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ticari satımdan kaynaklı istirdat isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....