İlk derece mahkemesi, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasa ile 6102 sayılı TTK'ya eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak getirildiği, TTK'nın 5/A maddesine göre; Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, somut olayda istirdat davasının bir miktar paranın ödenmesi talebi olarak arabuluculuk dava şartına tabi olup, istirdat davası yönünden dosya tefrik edilerek yeni esasa kaydedildiği ve arabuluculuk yoluna başvurulmamış olması nedeniyle istirdat davası yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle istirdat davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı sebeplerle istinaf edilmiştir....
Mahkememizin 16/07/2021 tarihli ara kararı ile davaya konu çekin hamilinin bulunmuş olması nedeniyle davacı vekiline istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, çeki elinde bulunduranın ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin bu aşamada reddine karar verilmiştir, davacı vekilinin verilen süre içerisinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/... E. Sayılı dosyası ile istirdat davası açtığı anlaşılmıştır. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. (Yargıtay 11....
Ancak; - Menfî tespit davası, davalının (alacaklının) dava konusu bedeli davacıdan tahsil etmeden önce veya icra takibinden önce sonuçlanmazsa yada dava esnasında ihtiyatî tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfî tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edilecektir. Böylece menfî tespit davası istirdat davasına dönüşecektir. Bu halde, menfî tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Bunun için borçlunun (davacının) bir talepte bulunması şart değildir. Borcun ödendiğini öğrenen mahkeme, kendiliğinden (re'sen), menfî tespit davasına istirdat davası olarak devam eder. Borcun ödenmesi üzerine menfî tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünden, burada borçlunun borcunu öğrenmesi ile başlayan İİK. M.72 deki hak düşürücü süre uygulanmaz....
Sayılı dosyasından alacaklısı olan davalı----- ile borçlusu diğer davalı----- Arasında muvazaalı icra takibi başlatıldığını, bu nedenle davacının dava dışı -------sözleşme ile inşaat işini üstlendiği şantiye alanında haciz işlemi yapıldığını ve haciz baskısı altında iken icra dosyasına 05.08.2020 tarihinde ödeme yapıldığını ancak haksız hacizden dolayı maddi ve manevi zarar gördüğünü ileri sürmüş olup; davalılar ise cevap dilekçesinde davanın zaman aşımına uğradığını, tüm icra takibi aşamaları ve hacizlerin usulüne uygun yapıldığı bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır. Somut olay incelendiğinde; istirdat davasında İİK 72. Madde gereği bir süre vardır. Bu süre 1(bir) yıl'dır. Ödeme 05.08.2020'de yapılmış ve dava ise 12.04.2022'de açılmıştır. Bu süre geçmiştir. Ama TBK 77. Madde de düzenlenen bir nedensiz zenginleşme davası vardır. İstirdat davası ve nedensiz zenginleşme davası bazen iç içe girmektedir....
Buna göre istirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri ise maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır; ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olması, ikinci şart ise maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehditi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır. İstirdat davasında önemle vurgulanması gerekli bir husus daha vardır ki o da; borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde istirdat davasının açılması gerekir. Dolayısıyla, borçlunun parayı doğrudan alacaklıya veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp, bedelin icra dairesine ödendiği tarihte bir yıllık istirdat davası açma süresi başlar. Kanunda öngörülen süre, hak düşürücü süre olduğundan; taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece re'sen gözönüne alınır....
İNCELEME VE GEREKÇE : Davanın hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı T.T.K.nun 818 madde hükmü delaletiyle Aynı kanunun 757,762,763,764 madde hükümleri gereğince zayi nedeniyle -------iptali talebine ilişkin olduğu görülmüştür. ------ dava konusu---------numaralı------------tarafından ibraz edildiğini bildirdiğini bildirmiştir. Mahkememizce talep eden vekiline --------- elinde bulundurduğu tespit edilen ---------- karşı istirdat davası açması için süre verildiği,------------ dosyasında---------- aleyhine menfi tespit davası açıldığına dair tevzi formunun sunulduğu, talebin zayi nedeniyle ------- iptali olduğu, dava konusu ---------- muhatap bankaya ibraz edildiği bu şekilde davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senedinden kaynaklı istirdat ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından kaybedilen ve davalının eline geçen çekler uyarınca TTK'nun 792. maddesi kapsamında alacak ve istirdat istemiyle dava açıldığı ihtilafsızdır. Dava tarihi itibariyle 7441 sayılı Yasa'nın henüz yürürlüğe girmediği belirgindir. Yargıtay 11. HD'nin 10/02/2020 tarih ve 2019/3048 Esas, 2020/1093 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere TTK'nun 792. maddesi kapsamında açılan çek istirdadı davasında arabuluculuğa başvurmak dava şartı değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senedinden kaynaklı istirdat ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından kaybedilen ve davalının eline geçen çekler uyarınca TTK'nun 792. maddesi kapsamında alacak ve istirdat istemiyle dava açıldığı ihtilafsızdır. Dava tarihi itibariyle 7441 sayılı Yasa'nın henüz yürürlüğe girmediği belirgindir. Yargıtay 11. HD'nin 10/02/2020 tarih ve 2019/3048 Esas, 2020/1093 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere TTK'nun 792. maddesi kapsamında açılan çek istirdadı davasında arabuluculuğa başvurmak dava şartı değildir....
Ayrıca ilam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir (Hukuk Genel Kurulunun 07.11.1990 tarihli ve 12-446 E., 1990/564 K. sayılı, 05.10.2005 tarihli ve 2005/12-534 E., 2005/554 K. sayılı kararları). 20. Borçlu, İİK'nın 72. maddesinin 6. fıkrasına göre menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasının kabulü kararının faiz, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü için ilâmlı icra yoluna başvurabilir; fakat, bunun için de, istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerekir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 391). 21. Borçlu, menfî tespit davası açmamış ve borcu cebrî icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı İİK'nın 72. maddesinin 7. fıkrasına göre istirdat davası açabilir. Borçlu, istirdat davası sonucunda (lehine) almış olduğu ilâmı hemen icraya koyabilir (m. 32)....
Yine dava konusu çeklerin--- ek Tasfiye Halinde-----tarafından --- şubesinde --- tarihinde takas aracılığı ile karşılıksız işlemi gördüğü ve davacı vekili tarafından ----- sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı",--- çekin --- tarafından,-- tarihinde --- tarihli ve --- müşteri hesap numarası ile mahkememize gönderildiği ve davacı vekili tarafından ----sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı,---- çekin --- şubesi müşterisi olan---- firması tarafından --- tarihinde çekin ait olduğu bankaya elektronik ortamda ibraz edildiği ve davacı vekili tarafından mahkememizin --- sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı--- çekin ---- tarihinde --- ibraz edildiği, -- kod ile (karşılıksız) iadesi oluştuğu ve davacı vekili tarafından --------- sayılı dosyası ile İstirdat davası açıldığı anlaşılmıştır Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu çeklerin bankaya ibraz edildiği ve hamiline karşı istirdat davası açıldığı yine dava konusu -----çek yönünden dosyamızın tefrik edildiği...