Şöyle ki; bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem, idari işlem niteliğinde 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satış işlemi olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın / taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....
Şöyle ki; bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem, idari işlem niteliğinde 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satış işlemi olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın / taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Gereğince Satışı Yapılan Taşınmaza Yönelik Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Kullanım kadastrosu sırasında Havran İlçesi Kalabak Mahallesi çalışma alanında bulunan 218 ada 391 parsel sayılı 19.652,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1995 yılından beri ...'nın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 17.07.2010 tarihinde tescil edildikten sonra yargılama sırasında 29.08.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince ...'...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/159 E. - 2018/285 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına oluşan tapu kaydının iptali ile tescil istemine ilişkindir. İlk derece Karasu 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, Ek 4 madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu belirlenen kullanıcı adına itiraz ve 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış nedeniyle oluşan tapu kaydının iptaline ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Hukuk Dairesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 07/04/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Dava 3402 sayılı kadastro kanununun 5831 sayılı yasa ile değişik ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan Sultanbeyli Mimarsinan Mahallesi 111 Ada 3 parselin kullanıcısı olduğunu, beyanlar hanesine bu durumun yazılması istediği, Davaya konu parselin 6292 sayılı yasa ile satışının yapılmadığı ancak davacının kadastro tespitinden daha önceki tarihteki zilyetliğe dayanarak bu talepte bulunduğu, Dairemizin görev alanına 6292 sayılı kanuna göre eski tapu sahiplerine tanınan yeni oluşan kaydın yolsuz oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptal tescil davaları olduğu, davacı iddialarının buna yönelik olmadığı, Başkanlar Kurulu'nun bu konuda daha önce zilyetliğe dayalı istemleri içeren bu tür davalara bakma görevini 6. Hukuk Dairesine verdiği (Başkanlar Kurulu'nun 2018/186- 318- 322 Esas sayılı dosyaları) anlaşıldığından Dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacılar, çekişmeli taşınmazın kendi kullanımlarında olduğu iddiasına dayanarak dava açmışlar ise de, yargılama sırasında taleplerini ıslah ederek davalarını, davalılar adına 6292 sayılı Yasa gereği satın alma sonucu oluşan tapu kaydının iptali isteminde döndürülmüştür. Hal böyle olunca dava, davalılara yapılan satış işleminin ve bunun sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup; 2797 Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra 6292 sayılı Kanun gereğince gerçek kişiye satılarak tescil edilen taşınmaza yönelik olarak, kadastro öncesindeki fiili kullanım hakkına dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulup bulunulamayacağı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 6292 sayılı Kanun'un 12 inci maddesi. 3....
Hukuk Dairesi Dava konusu taşınmaz,"6292 sayılı kanun gereği satış işlemi" edinme sebebi ile ... Belediyesi adına tapuya tescillidir. Ancak, ... Belediye'sinin malik olmasına sebep olan işlem, tapu kaydında bu şekilde yazılı olsa da, yasal anlamda 6292 sayılı kanun gereği satış işlemi olmayıp, 6292 sayılı yasanın 8. maddesi gereğince taşınmazın proje analı olması nedeniyle Belediye adına tahsis edilmiş olmasından kaynaklanan devir işlemidir. Dava konusu taşınmaz, dava tarihi itibarıyla 6292 sayılı Kanun gereğince şerh sahibine veya üçüncü bir şahsa henüz satılmadığından satış işleminin ve bunun soncu meydana gelen tapu kaydının yolsuz şeklide oluşmuş olması da mümkün değildir. Bu nitelikteki davanın temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan ve dosya Yargıtay 8....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Gereğince Yapılan Satış Sonucu Oluşan Tapu Kaydının İptali ve Tescil MAHKEMESİ : Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kullanım kadastrosu sırasında Cumayeri İlçesi ......