tan 25.000.00YTL bedelle aldığını ve ...'u satış sırasında tanıdığını, davalı ...'i ise dava konusu taşınmazı boşaltması nedeniyle müvekkilini tehdit edip silahla ateş etmesi sonucu tanıdığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirket tebligata rağmen savunma yapmamıştır. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davalı ... Nur Petrol Madeni Yağ Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile dava konusu İzmit ... mahallesi 3522 ada 7 parselin 332/555 hissesinin davalılar ile dahili davalı arasında 5.6.2002 ve 23.12.2002 tarihli satışlarının iptaline karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Kanunun 24. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna taşınmıştır. 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davalar, yasanın 25. maddesi gereğince borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3. kişiler aleyhine açılır. Borçlu ile hukuki işlemde bulunan 3. kişi iptale tabi tasarrufa konu malı 4. kişiye devretmişse, davacı, 4. kişinin kötüniyetli olduğu iddiası ile davasını ona karşı da yöneltebileceği gibi 6183 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince davalı 3. kişinin dava konusu mal, hak ve değerleri elinden çıkardığı tarihteki bedel ile sorumlu tutulmasını da isteyebilir....
Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden temyiz aşamasında dava konusu borcun yapılandırma yasasından yararlanılarak tahsil ve tasfiye edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda gerekli araştırma yapılarak değerlendirilip sonucuna göre davanın konusu kalıp kalmadığının araştırılarak bir karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 03/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden, tasarruf tarihi itibari ile(28.03.2013) doğmuş vergi borcununda tespiti yapılarak, tasarruf tarihi itibari ile doğmuş olan vergi aslı ve ferileri üzerinden iptal kararı verilmesi gerekirken, uzman bilirkişide rapor alınmaksızın, davacının dava dilekçesinde belirttiği dava değeri üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davacı ile davalılar arasındaki tasarrufun 6183 Sayılı Yasanın 28 ve 30.maddeleri gereğince bağışlama hükmünde ve ivazsız tasarruflar yada borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitlerden olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 30.maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde, amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan bir taraflı muameleler, borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muameleler tarihleri ne olursa olsun hükümsüz olduğu belirtilmiştir....
Dava konusu 3220 nolu parseli satın alan davalı Veli ile borçlunun, birlikte iş yaptığı sabit olduğundan 6183 Sayılı Yasa'nın 30.maddesine göre borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğunun kabulü ile tasarrufun iptali gerekmektedir. Dava konusu 147-322 nolu parseller ile .. -... nolu arabaların satış bedelleri ile gerçek bedelleri arasında fahiş fark bulunduğundan, bu tasarrufların da yine 6183 Sayılı Yasanın 28/2.maddesi gereğince bağış niteliğinde olduğundan iptale tabidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davalı borçlu ... Yaş Sebze ve Meyve Gıda Ambalaj Orm. Ür. İnş. Turz. İth. Ltd. Şti aleyhine yapılan takibe ilişkin evrakların(ödeme emirleri- tebliğ evrakları ve haciz tutanakları vs) ve davalı borçlu tarafından açıldığı beyan edilen temyiz dilekçesinde bahsi geçen vergi mahkemesi dava akıbetlerinin (kesinleşme şerhleri ile birlikte) ilgilisinden talep edilerek dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 08/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı borçlu hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince başlatılan takibin kaldırılmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
nun 2002 ve 2003 yıllarına ait vergi borçlarının tahsili amacıyla iptaline karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de taraf teşkili ve dava koşulları yönünden gereğinin eksik yerine getirilmiş olması nedeniyle hüküm isabetli görülmemiştir. Somut olayda, borçlu ... 22.6.2003 tarihinde vefat etmiş, kanuni mirasçıları olan dahili davalılar da 19.3.2004 tarihli ilamla borçlunun mirasını reddetmiştir. O halde zorunlu hasım olan borçlunun en yakın miraşçıları mirası reddettiğinden konunun miras hükümleri çerçevesinde çözümü gerekir. Bu durumda mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile davaya devam olunmalıdır....
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HUMK'nun 9 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. İptal davaları ayni hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HUMK'nun 13. maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz. Ayrıca icra takibinin dayanağı olan senette taraflarca İzmir mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmektedir. HUMK'nın 22. maddesi gereğince, kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde taraflar, yetkili mahkemeyi sözleşmeyle belirleyebilirler. Genel yetkili yerde dava açma hakkı olan davacının tercihini, özel yetkili yer olan İzmir mahkemeleri yönünde kullanmasında yasaya uymayan bir durum söz konusu değildir....