a satıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiş 26.3.2007 tarihli oturumda ve 18.5.2007 tarihli dilekçesi ile dava konusu vergi borcunun 9.11.2006 tarihinde ödendiğini bu nedenle davanın konusuz kaldığını, ancak davanın açılmasına sebebiyet veren davalıların vekalet ücreti ve yargılama giderleriyle sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğuna, ... ... tarafından dolandırıldıklarını, bu konuda hazırlık dosyasının da derdest olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... tebligata rağmen savunma yapmamıştır. Mahkemece toplanan delillere göre dava konusu alacak yargılama sırasında ödenmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacı hazine, davalı ... vergi borçlusu olduğunu ve davalılar arasındaki hisse devrinin alacağın tahsilini imkansız kılmak için yapıldığını iddia etmiş ise de 6183 sayılı yasaya göre 35.maddesine göre şirketin kamusal borçlarından devralan ve devreden müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağından hazinenin tahsil imkanını imkansız kılma iddiasının yerinde olmadığı dolayısı ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve iptali istenilen tasarruflardan 22.01.2002 tarihindeki davalı ... ile ......
un Şirketteki sermaye hissesi ve konumunun yukarıdaki yasal düzenlemeler gereğince tespiti, davacı idareden 2.6.2004 tasarruf tarihine kadar olan borç miktarı ile yapılan ödemeler sorulduktan sonra toplanan ve toplanacak delillere göre dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 24,27,28,29,30 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken” gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir”. Yapılan yargılama neticesinde hiçbir gerekçe yazılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir....
Mahkemece, taşınmazın satışı sırasında borçlu Şirket’in vergi borcunun bulunmadığı ve davalılar açısından davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kanun’un mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükmü getirilmiştir. Davada tasarrufta bulunan Filiz aleyhine alınan ihtiyati haciz kararları dosyada mevcut ise de hakkında yapılan takip olup olmadığı ve kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulmamıştır....
Mahkemece, taşınmazın satışı sırasında borçlu Şirket’in vergi borcunun bulunmadığı ve davalılar açısından davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kanun’un mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükmü getirilmiştir. Davada tasarrufta bulunan Filiz aleyhine alınan ihtiyati haciz kararları dosyada mevcut ise de hakkında yapılan takip olup olmadığı ve kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 21.01.2019 tarih, 2017/5551 Esas ve 2019/402 Karar sayılı bozma ilamında; "davalı ...’ın hem kendi için hem de ortağı ve yöneticisi olduğu ... Tarım Nakl. Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. için başvuruda bulunarak 6736 sayılı Yasa kapsamında borçlarını yapılandırdığı, yapılandırılan borçları ödediği ve 19.06.2017 tarihi itibariyle ...’ın ve ... Tarım Nakl. Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 6183 satılı yasanın 30 uncu maddesi gereğince tasarrufların iptalinde süre şartı bulunmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ".. istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine", karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2....
aleyhine açtığı bedele dönüşen davanın kabulü ile, taşınmazın 26/08/2009 tarihinde değeri olan 165.000,00 TL'nin İİK.283/2 ve 6183 Sayılı Yasa uyarınca davacının vergi alacağından fazla olmamak üzere davalı ...'ten tahsiline, karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-6183 sayalı Yasa'nın 25.maddesinde "iptal borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle, bunların mirasçıları ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara karşı istenileceği" belirtilmiştir. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafından devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gerektiği açıktır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır....
Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar aynı yasanın 25. maddesi uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılır. Zorunlu dava arkadaşı durumunda olan kişilerin tümünün davalı olarak gösterilmemesi halinde eksik gösterilen kişi veya kişilere dava dilekçesinin tebliği ile davaya dahil edilmeleri sağlanmalıdır. Somut olayda borçludan taşınmazı satın alan ... davalı olarak gösterilmiş ancak borçlu olarak bildirilen ... ... davaya dahil edilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiştir....
Yapılan temyiz incelemesi sonunda davanın 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, borçlu davalı ... tarafından taşınmazların diğer davalı ...’ya satış tarihinin 11.01.2002 olup davanın ise 24.01.2007 tarihinde açıldığı, 6183 sayılı yasanın 26. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması gerektiği, söz konusu sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerektiği bu nedenle mahkemece ‘davanın hak düşürücü süre yönünden reddine’ karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş davacı vekili bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 5411 S.K’nun 138/II. fıkrasında bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca bir bankanın, borçlarının, taahhütlerinin yüklenilmesi veya alacaklarının devralınması hâlinde, bu borç,...