Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. 6100 Sayılı HMK'nun 355. Maddesi gereğince kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen "Aşkın Çetin"in "borçlu" sıfatıyla İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu anlaşılmaktadır....
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü tüm nedenlerin mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak ilgili hukuk mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. Ayrıca ihalenin, Kanun'un emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır. İİK'nın 134/2. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 226....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı …-TL bedelli ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, İİK'nın 134. maddesine dayalı ihalenin feshi istemine ilişkindir. İlk derece yargılaması sonucunda, istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurarak İlk Derece Mahkemesi kararınının kaldırılması isteminde bulunmuştur. İcra ve İflas Kanunu’nda ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilmemiş; yalnızca Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesinde yazılı nedenlere dayanılabileceği belirtilmiş (İİK m. 134/2), sözü edilen hükümde ise “hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurulması” ihalenin feshi nedeni olarak öngörülmüştür (TBK m. 281). Yargıtay’a göre, satışı yapan icra dairesinin satışın yapılmasını düzenleyen yasa, tüzük veya yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmiş olması halinde icra mahkemesinden ihalenin feshi istenebilir. Ancak takibin kesinleşmesinden sonra borca itiraz nedenleri ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez (HGK, 17.02.1999, 1999/82- 86)....
hatalı olmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı nedenlerle açılan ihalenin feshi davasının reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin şikayetçi borçlulara yüklenilmesine, İİK md 134/2 gereğince şikayetçi borçlular aleyhine, ihale bedeli üzerinden %10 oranında para cezası hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
İHALENİN FESHİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 133 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 134 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “İhalenin feshi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 05.07.2007 gün ve 2007/638 E.-2007/687 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 30.11.2007 gün ve 2007/19352-22493 K. sayılı ilamı ile; (...Borçlu vekilince ihalenin feshi davasında, diğer fesih nedenleri yanında, ihalede fesat olgusuna da dayanılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava,6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki Kanun'dan kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişikliğe göre; 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan ve diğer dairelerin görev alanına girmeyen her türlü davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı uyarınca 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 17.Hukuk Dairesine verilmiştir. 6644 Sayılı Yargıtay Kanunu İle Hukuk Muhakemelerİ Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesinde yapılan ve 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliğe...
Dava, davalı kurum tarafından davacı şirket aleyhine, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunu uyarınca yapılan 05.02.2010 tarih 2009/72663 sayılı takibin iptali talebine ilişkin olup taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmamaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı kararı, 26.01.2013 tarihli ve 28540 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararında, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan davalarla ilgili iş mahkemelerince verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı belirtilmiştir. Temyiz incelemesine konu olan kararda uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay 10....