İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2021/47 ESAS 2021/283 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
Bütün bu nedenlerle şikayetçinin ihalenin feshi davasının reddine, İİK 134/1- son cümle gereğince şikayetçinin 40.000,00- TL para cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetçinin ihalenin feshi davasının reddine, İİK 134/1- son cümle gereğince şikayetçinin 40.000,00- TL para cezası ile cezalandırılmasına, " karar verildiği görülmüştür....
hem de satış ilanında gösterilmediğini, bu hususların da ihalenin feshi nedeni olduğunu ileri sürerek ihalelerin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü, satış ilanında taşınmazın brüt alanının 188 m², net alanının 85 m² olduğu belirtildiği halde bunun nedeninin açıklanmadığı, bundan dolayı katılım az olduğundan ihalenin feshi gerektiği iddiası incelendiğinde; şikayetçi tarafından kıymet takdirine itiraz davasında bu husus dile getirilmediği gibi, ihalenin feshi davasında da taşınmazın net alanının 85 m² olmadığının iddia edilmemiş olması karşısında, iddia edilen husus ihalenin feshi nedeni olarak görülmemiştir. Şikayetçinin ileri sürdüğü sair nedenlerin de mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
Burada 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 1020. maddesinin son fıkrasında yazılı "kimse tapu sicilinde bir kaydı bilmediğini ileri süremez" hükmü uygulanmaz (Kuru B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara 2013, s. 653). İhalenin feshi istemi bir çeşit şikâyet olduğu hâlde İİK'nın 134. maddesi ihalenin sonucunu, kimlerin ihalenin feshini isteyebileceğini, ihalenin feshi sebeplerini ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Aynı maddenin 7. fıkrasına göre cebri icra yolu ile yapılan satışların feshi şikâyet yolu ile icra mahkemelerinden istenebilir. Anılan fıkra hükmüne göre ihalenin feshinin istenebilmesi için ilgili olması ve bu ilgilinin yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin ihlal edildiğini ispat etmesi gerekir. Ancak her hukuki yararı olan değil, hukuki yararı olanlar içerisinde "ilgili" konumda bulunan kişilerin şikâyet yolu ile ihalenin feshi hakkı olduğunu düzenlemiştir....
esaslı unsurlarında hatanın söz konusu olmadığı, diğer yandan resen yapılan incelemede de ihalenin feshini gerektirir herhangi bir husus bulunmadığı görülmekle ihalenin feshi isteminin reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır....
bir hususun mevcut olmadığı belirtilerek, davacının ihalenin feshi talebinin reddine; İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshi davası esasa ilişkin nedenlerle reddedildiğinden dava konusu taşınmaz yönünden ihale bedeli olan 199.100,00 TL'nin %10'u oranında para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçi vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü tüm nedenlerin mahkemece tartışıldığı ve mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
dilekçesi ile ihalenin feshi davası açtığını daha sonra davadan feragat ettiğini, mahkemenin ihalenin feshine ilişkin ret kararının usul ve yasaya uygun olmadığını bu nedenle mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış ise de, HMK'nun 310. maddesi gereğince davadan feragat mahkeme kararı kesinleşinceye kadar mümkündür....
Ayrıca, İİK'nun 134/4 maddesinde, "Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken, ilgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır. Talebin reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde genel hükümlere göre tazminat davasının açılmaması hâlinde hükmedilen para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili için durum mahkemece tahsil dairesine bildirilir. Tahsil dairesi alınan teminattan, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde para cezasını tahsil etmezse talep hâlinde teminat ilgilisine iade edilir." hükmü yer almaktadır. Dava harcı, diğer dava şartlarından önce gelir....