Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Davalılar ... ve ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının husumet nedeniyle ayrı ayrı reddine, davalılar ... Gübrecilik Ltd. Şirketi (... Yağ Tarım. San.Tic.Ltd.Şti) ile ... aleyhine ikame edilen tasarrufun iptali davasına konu taşınmazların yargılama aşamasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip neticesinde satılarak elden çıkmış olması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....
Şti. prim ve idari para cezası borçları nedeniyle şirket ortağı davalı ... aleyhine icra takibine geçildiği, aracın ve evin diğer davalılara satıldığının anlaşılması üzerine satışların iptali için ... ve devir alanlar aleyhine dava açıldığı anlaşılmaktadır. Muvazalı tasarrufun iptali davalarının iptali için 6183 sayılı Kanun'un 24. maddesine göre genel mahkemelerde dava açılmasının gerektiği gözetilmeksizin İş Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre davalı ... yönünden 6183 sayılı Yasanın iptal davasını düzenleyen 24 ve devamı maddeleri gereğince iptal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Ayrıca kabule göre de 6183 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince bedelle sorumluluk halinde tazminatla sorumlu tutulacak olan kişinin tasarrufa konu malı elinden çıkardığı tarihteki değeri belirlenerek bu bedelin tazmini yönünde değerlendirme yapılması gerekirken keşif tarihindeki değerin esas alınması da yerinde olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA 14.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava 6183 S.K’nın 24 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunması durumunda aynı Kanun’un 28/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayıldığı ve yapılan tasarrufun iptale tabi olduğu öngörülmüştür. Somut olayda dava konusu römorkun, satışının yapıldığı 20/03/2003 tarihindeki gerçek değeri belirlenmediği gibi hükme dayanak 2010/11559 2011/7295 yapılan 29/01/2008 tarihli bilirkişi raporu da denetime elverişli değildir. Bilirkişi raporunda, dava konusu römorkun hangi amaçla kullanıldığı, yıpranma payı oranının miktarı, fiziki özellikleri gibi römorkun gerçek değerini etkileyen unsurlar üzerinde durulmamıştır....
Yapılan temyiz incelemesi sonunda davanın 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, borçlu davalı ... tarafından taşınmazların diğer davalı ...’ya satış tarihinin 11.01.2002 olup davanın ise 24.01.2007 tarihinde açıldığı, 6183 sayılı yasanın 26. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması gerektiği, söz konusu sürenin hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerektiği bu nedenle mahkemece ‘davanın hak düşürücü süre yönünden reddine’ karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş davacı vekili bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 5411 S.K’nun 138/II. fıkrasında bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca bir bankanın, borçlarının, taahhütlerinin yüklenilmesi veya alacaklarının devralınması hâlinde, bu borç,...
ya satışının yapıldığı, davanın ise 07.02.2014 tarihinde 6183 sayılı Yasa'nın 26.maddesindeki 5 yılllık hakdüşürücü süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 7.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde Davalı... ve ...vekili ile ... Ltd. Şti tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 3...6 vergi numarasında kayıtlı mükellefi olan davalılardan...Ltd. Şti aleyhine 13/10/2010 tarihi itibariyle 407.278,43-TL vadesi geçmiş ve muaccel hale gelmiş vergi borcundan dolayı 6183 sayılı yasa gereğince icra takibi yürütüldüğünü ve takibin kesinleştiğini, davalılar ve şirket yetkilisinin 6111 sayılı yasa kapsamında borçlarını yapılandırmalarına rağmen taahhütlerini ihlal ettiklerini ve şirketin kanuni temsilcisi olan davalılardan ...'ın 1/4 hissesinin maliki bulunduğu ... ......
BAĞIŞLAMARAYİC DEĞERTASARRUFUN İPTALİ6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 27 ] 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 28 ] 6183 S....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine vergi borcu nedeni ile icra takibi yaptıklarını borcu karşılayacak mal varlığı bulunamadığını, dava konusu taşınmazını 30.09.2009 tarihinde davalı kardeşi ...'ya sattığını belirterek bu tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazı sattığında borcu olmadığını, taşınmaz satışdan elde ettiği para ile borçlarını ödediğini belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır....
Mahkemece davalılar ...,...’ın aynı şirkette ortak olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve davalılar arasındaki satış işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı borçlu ... ile 3. kişi konumunda olan diğer davalı ...’ın aynı şirkette ortak olmalarına ve iptali istenilen tasarrufun da ortak oldukları şirket hisselerinin pay devrine ilişkin olmasına göre, davalı ...’ın 6183 sayılı Yasanın 30. maddesinde belirtildiği gibi borçlunun mal kaçırma maksadını bilebilecek kişilerden ../... -2- 2009/6735 2009/7776 olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, davalılardan ... ile ...’nın tüm temyiz itirazlarının reddine 2)Davalılardan ...Metal Plastik ve İnş. Nak. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili’nin temyiz itirazlarına gelince; Dava 6183 sayılı yasanın 24....