"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların Yasanın 25. maddesi ile İİK'nun 282. maddesi gereğince borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3. kişiler aleyhine açılacağı, borçlu ile hukuki işlemde bulunan 3.kişi iptale tabi tasarrufu dördüncü kişiye devretmişse, davacının dördüncü kişinin kötüniyetli olduğu iddiası ile davasını ona karşı da yöneltebileceği, kötüniyetli 4. kişiye dava açılmaması veya kötüniyetinin ispatlanamaması halinde 6183 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince davalı 3. kişi dava konusu mal, hak ve değerleri elinden çıkarmış...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı İdare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, aynı yasanın 26 maddesinde 27, 28, 29 ve 30.maddelerde sözü geçen tasarrufların vukuu tarihinden beş yıl geçtikten sonra mezkur maddelere istinaden dava açılamayacağının hüküm altına alındığı,somut olayda, 16.10.2008 tarihinde kesinleşen Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/129 Esas-2006/644 Karar sayılı ilamının güçlü delil niteliğinde olduğu, iptali istenen dava konusu hisse devrinin Kadıköy 1.Noterliğinin 15.2.1999 tarih 4995 yevmiye nolu sözleşmesi ile yapıldığı, tasarrufun iptali davasının ise beş...
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davacının muvazaa iddiasını kesin ve inandırıcı olarak ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Bu durumda, mahkemece talep edilen harç miktarının hatalı olduğu anlaşıldığından mahalli mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 23.12.2013 tarihli ek kararı kaldırılarak ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432/son maddesi gereğince asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir. 2-Dava, 6183 sayılı Yasanın 27 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davalı kardeşler arasındaki tasarrufun 6183 Sayılı Kanunun 28/1.maddesi gereğince iptaline karar vermek gerekirken İİK'nin 278/3-1 maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru olmamış ise de sonucu itibarıyla kabul kararı doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
vs. arasındaki davadan dolayı İzmir 2.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 24.12.2007 gün ve 261-522 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'un 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptâline ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca İcra İflas ve 6183 sayılı Kanunlardan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17.Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. ... ......
nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla, bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında borçlular hakkındaki takibin kesinleşmiş olması gerekir. Somut olayda, dosya kapsamına göre davalı kamu borçlusu olduğu iddia edilen ... hakkında sadece ihtiyati haciz kararı alındığı, hakkında takip yapılmadığı ve dolayısı ile kesinleşmiş bir takip olmadığı anlaşılmaktadır....
Bu durumda mahkemece davacı tarafa 1086 sayılı HUMK.nun 75/2 (6100 sayılı HMK.nun 31.)maddesi uyarınca davacı tarafın isteğinin ne olduğu, davayı 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa salt tesbit davası olarak mı açtıklarının açık ve net bir şekilde açıklattırılması ondan sonra taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 7.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla, bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında borçlular hakkındaki takibin kesinleşmiş olması gerekir. Somut olayda, dosya kapsamına göre davalı kamu borçlusu olduğu iddia edilen ... hakkında sadece ihtiyati haciz kararı alındığı, hakkında takip yapılmadığı ve dolayısı ile kesinleşmiş bir takip olmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalı şirketler arasındaki organik bağ nedeniyle davanın 6183 sayılı AATUHK'nun 30. maddesi gereğince kabulüne, Ankara, Yenimahalle, Ergazi Mah. ... Ada, 2 parselde bulunan taşınmazın muvazaalı olarak satılmış olduğu anlaşıldığından bu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlerle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 23.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....