Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 88 ve 101.maddesinde, kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunu'nun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda uyuşmazlığa Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılamayacağından davanın görev yönünden reddi ile dosyanın görevli ve yetkili iş mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 23.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa kapsamında tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeni ile reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde, amme borçlusu dava dışı ... Dağ Gıda Besi Komisyon ve İnş. Mal. Paz. San. Tic. Ltd. Şti’nin vergi borcu bulunduğunu, hakkında takip yapıldığını, şirket ortağı ...’ın maliki olduğu dava konusu taşınmazın 27.03.2013 tarihinde diğer davalıya muvazaalı devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini talep etmiştir....
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının...
Dava 6183 sayılı AATUK’nın 24 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içeriğine mahkemece delillerin doğru olarak değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddedilmelidir. Ancak, davalı borçlu tarafından davaya konu taşınmazın 1/2 payı 01/06/2005 tarihinde kalan 1/2 payı da 11/01/2007 tarihinde davalı ...’e satılmıştır. Her iki satış (tasarruf) tarihinde de davacının alacak miktarı bellidir....
Hukuk Dairesinin 04/04/2006 tarih ve 2005/14117 esas ve 2006/3810 sayılı bozma kararının maddi hataya dayalı olmasına, maddi hataya dayalı bozmadan dolayı usuli kazanılmış hak doğmamasına, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.3.1995 tarih 14/855-242 E-K sayılı kararı ile görevin kamu düzenine ilişkin olduğu hususlarda usule ilişkin kazanılmış hak doğmayacağının vurgulanmış olmasına, 6183 sayılı AATUHK.nun 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davalarda görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunun, yürürlükten kalkan 506 SSK.nun 80.maddesi 4.fıkrası ve bu maddeyi kaldıran 5510 sayılı Kanun ile getirilen aynı yasanın 88/19. maddesi ile açıkça belirtilmiş olmasına, 5510 sayılı Kanun’un 88/19. maddesinde “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir….” denilmek suretiyle yoruma yer...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne Uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Davalı ...’e dava dilekçesi ve duruşma günü yeniden usulüne uygun biçimde tebliğ edilerek HUMK.nun 73. maddesi uyarınca savunma yapma hakkı tanınması, bildireceği delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, Davacı ... vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek/haciz nedeni ile cebri icra yolu ile satılması halinde davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur. Dava konusu taşınmaz tasarruf tarihinden önce tesis edilen ipotek nedeniyle satılmıştır. Bu durumda; taşınmaz cebri icradan satıldığına göre dava konusu kalmamıştır....
Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları icra takibine bağlı davalar olup, sonuçta verilen iptal kararı da icra takibindeki miktarla sınırlı tutulmaktadır. Bunun sonucunda da alacağın her hangi bir şekilde ödenmesi halinde davanın konusu kalmamaktadır. Somut olayda davacı İdare tarafından İcra takibine konu edilen borcun hükümden sonra tamamen ödenmiş olduğu davacı idarenin 07.07.2014 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece, borcun ödendiğinin anlaşılması halinde dava konusuz kalacağından bu hususun göz önüne alınarak mahkemece borcun ödenmesi nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava konusu 174 nolu parselle ilgili satışın 11.09.2007 tarihinde yapıldığı ve tasarrufu yapanların davalılar olmadığı, ayrıca davalıların mirası reddine ilişkin kararın....Mahkemesinin 2008/313 Esas ve 2009/462 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiğinden kamu borçlusu olarak davalıların ...mirasçıları olarak sorumlu olacağı ve onlardan tahsil edilebileceğinden dava tarihi itibari ile dava şartlarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ../... -2- 2015/892 2017/1766 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16.01.2023 (Tensip Ara Karar) NUMARASI : 2023/25 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (6183 Sayılı Yasanın 24 ve Devamı KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması esnasında ihtiyati tedbir talebinin reddine dair tensip ara kararına karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....