Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 8. 6183 sayılı Yasa uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir. Ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2. maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Yine aynı Yasanın 30. maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarrufların tarihleri ne olursa olsun geçersiz olacağı hüküm altına alınmıştır. 9....
Mahkemece, tüm dosya kapsamından tasarrufun iptali davasının koşullarının oluştuğu, ivazlar arasında fahiş fark olduğu ve danışıklı devir olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kardeşine yaptığı tasarrufun anılan yasanın 28/1.maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalı ...’in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde takip konusu alacak ile tasarrufa konu şeyin bedelinden hangisi az ise o değer üzerinden harç alınması gerekir....
Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların 6183 sayılı Yasanın 25. maddesine göre aralarında mecburi dava arkadaşlığı olan borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler aleyhine açılması gerekir. Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Bu nedenle somut olayda 3. kişi durumundaki ... Elektromekanik Sistemler Mümessillik ve Teknik Servis Ltd. Şti.'nin davaya çağrılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına 04/05/2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, iptali istenilen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği, dava konusu olayda vergi borcunun tahakkuk tarihinin 25.03.2011 ve sonrası olduğu tasarrufun ise 30.09.2010 tarihinde yapıldığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği, 54.maddesinde ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı yine anılan yasanın 55.maddesinde ise amme alacağının vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları için ödeme emrinin tebliğ edileceği belirtilmiştir....
ya 03.07.2012 tarihinde yapmış olduğu işlemden dolayı tasarrufun iptaline, davalı ... adına iken davalı ... ...'ya devredilen taşınmazın 1/2 hissesi üzerinde davacı idareye haciz ve satış işlemi yapma yetkisinin verilmesine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... ... Yakut vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 06.07.2020 tarihli ve 2018/6078 Esas, 2020/4368 Karar ... ilamı ile; "... Dava 6183 ... Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda dava kabul edildiği takdirde tasarruf tarihine kadar olan vergi borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir....
Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa'nın 25.maddesine göre taşınmazların bir kısmının 2001 ve 2002 yıllarında davalı ... tarafından satın alındığı bu satışların nam-ı müstear olarak kabul edilse bile 5 yıllık hakdüşürücü sürenin geçmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptaline davasında ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Somut olayda, dava konularından 2563 ada 1 nolu parsel 42 nolu bağımsız bölüm 23.06.2009 tarihinde Emlak konuttan davalı ... adına alınmıştır....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına,bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 3.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın ön koşul yokluğundan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay (Kapanan) 17. Hukuk Dairesi’nin 03/12/2019 gün, 2017/237 E- 2019/11469 K sayılı ilamında; “ ...Mahkemece zorunlu dava arkadaşlığı bulunan ... ’e dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeksizin öncelikle taraf teşkili sağlanmadan ve sonrasında da 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali şartları oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa uyarınca davalı borçlu ...'nın yeniden yapılandırıldığı, artık icra yoluyla takibi gereken bir borçtan bu aşamada söz etme imkanı bulunmadığı, davacının davaya devam etmekte hukuki yararı kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Maliye Hazinesi tarafından yapılan takip sonucu borçlu ile yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır....
a usulüne uygun tebligat yapılmadığı ve borçtan haberdar olmadığı kanaatinde olduklarını, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu, davalı borçlunun durumunu bilebilecek halde olmadığını, dava konusu taşınmazın bir kısım hissesini de dava dışı kişiden yatırım amaçlı aldığını, kiraya verdiğini ve kira gelirine ilişkin vergi ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, dosya kapsamı, toplanan deliller ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davalı borçlunun payını kardeşine satması ve satış bedelleri arasında fark bulunması nedeniyle tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....