Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...’nın maliki olduğu 1100 parsel sayılı taşınmazını 02.02.2005, 580, 929, 2203 ve 1106 parsel sayılı taşınmazlarını ise 28.09.2005 tarihinde davalı oğlu ...’e ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, 1942 doğumlu mirasbırakanın 14.04.2008 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı kızı ..., kendisinden önce ölen oğlu ...’dan olma torunları davacılar ..., gelini ... ile davalı oğlu ...’in mirasçı olarak kaldıkları, başkaca mirasçının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir....
Alacaklının bu soruya vereceği cevaba göre ya BK 19. maddesine dayalı dava ya da İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı dava açar. Muvazaa olmadan da salt alacaklıları zarara uğratmak için devir yapılabilir. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel bir dava olduğu halde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına tesciline karar verir. Muvazaa iddiası, zaman aşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği hâlde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK m.284). Yukarıda belirtilen ilke ve kurallardan da anlaşılacağı üzere TBK 19. Maddesine dayalı muvazaa davası ile İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası şartları ile hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden ayrı davalardır....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19.maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. Öte yandan davacının davasının kabulüne karar verildiğine göre davanın başında peşin olarak yatırdığı harcında davalılardan alınara davacıya verilmesi gerekirken bu hususunda dikkate alınmaması isabetli olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Hemen belirtilmelidir ki ; hükmüne uyulan bozma ilamı kapsamında alınan; 4.Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 6.7.2015 tarihli, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğuna ilişkin raporu gözetilmek suretiyle ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Davacının bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514))....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06.08.2020 NUMARASI : 2021/280 ESAS - 2022/89 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddesine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Hukuk Dairesi’nin 2015/8732 Esas 2018/8554 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere araçlar, trafik kaydına tescil edilseler dahi 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı araç devirleri açısından uygulanamayacak ve bu sebeple muris muvazaasına dayalı olarak iptal davası açılamayacaktır. Ancak, araç devirlerinde TBK.nun 19. maddesine istinaden genel muvazaa iddiasına dayalı olarak dava açılabilecektir. Nitekim, İlk Derece Mahkemesi tarafından da az yukarıda özetine yer verilen gerekçeli kararda davanın hukuksal nedeni olarak BK.md.19 gösterilmiş ve inceleme bu madde hükmü çerçevesinde yapılmıştır. Şu halde, eldeki uyuşmazlığın ilk derece mahkemesinin de kabulü nazara aınarak TBK.'nın 19. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan taşınır niteliğindeki traktör satışının iptaline yönelik olduğu, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararının 4....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2022 NUMARASI : 2021/469 ESAS, 2022/414 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddesine Dayalı ) KARAR : Tokat 1....
Mahkemece, muris muvazaası iddiasının ispat edilemediği, 717 parsel sayılı taşınmazın halen mirasbırakan adına kayıtlı bulunduğu ve ölünceye kadar bakma akdinin ivazlı sözleşmelerden olup tenkise tabi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ... ...’ün 03.04.2009 tarihinde öldüğü, tarafların mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 1010, 1011, 21, 297, 940, 47, 680, 298, 1012 ve 17 parsel sayılı tarla nitelikli taşınmazlardaki mirasbırakana ait ½’şer payın 06.09.2002 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik edildiği, 717 parsel sayılı tarla nitelikli taşınmazın ise halen tam payla mirasbırakan adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir....
Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davalı üçücü kişinin sunduğu banka dekontlarının 24.04.2009 tarihinden başladığı, iptal edilen bononun ise bu tarihten önce 20.01.2009 tarihinde düzenlenmiş olduğu, bu hali banka dökümünün bu borca ilişkin olduğunun kabulünen mümkün bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19. maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, İİK'nun 283/1. fıkrasının kıyasen uygulanması sonucu muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır....
İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun " Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler " başlıklı 19. maddesinde; "Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. Borçlu, yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı kazanmış olan üçüncü kişiye karşı, bu işlemin muvazaalı olduğu savunmasında bulunamaz." denilmektedir....