Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarında sağ gözüken kişinin ölü olduğu ve ölüm tarihinin tespitine dayalı nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ölü olduğunun tespiti istenilen ...'nin 15.08.1959 tarihinde ... ve ...'...
Aile Mahkemesinin 11.01.2022 tarih 2022/4 Esas 2022/19 Karar sayılı kararı ile; Somut olayda dava, T1, Ekrem ve T5 çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin Miyeser, gerçek babasının T4 olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemlerine ilişkin olduğu, anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve T1 gerçek annesinin Miyeser olup, T5 olmadığı ile gerçek babasının da T3 olmayıp, T4 olduğuna ilişkin talep bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olduğundan, sözkonusu talepler bakımından dava 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, yapılan kolluk araştırmasına göre davalıların... ili,... ilçesi, ... köyünde ikamet etmedikleri gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanuna aykırılık suçundan yürütülen soruşturma kapsamında nüfusta 22/02/2013 doğumlu olarak yazılı bulunan ...'un gerçekte 22/02/2011 doğumlu olduğu, bu suretle davalı çocuğun nüfusta kayıtlı bulunan doğum tarihini gerçek durumu yansıtmadığı ve doğum tarihini ay ve günü baki kalmak sureti ile 22/02/2011 olarak düzeltilmesine karar verilmesi talep edildiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesince davalılardan ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/179 Esas sayılı dava dosyasında verilen yetkiye istinaden muris Yağşak kızı ...'a ait mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, talep eden vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. 501. maddesine göre ise, mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası devlete geçer. TMK'nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır....
Mahkemece davacının annesi nüfusa kaydedilmeksizin vefat ettiğinden ve ölü kişinin nüfusa kaydının yapılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesinin 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Dava dilekçesinden davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ist... ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadılar. Mahkemece, davacıların anneleri olduğunu iddia ettikleri ...'nin ana adı, baba adı, doğum ve ölüm tarihleri tespit edilip, ...'...
Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
Bu düzenleme ile kişilere tüm nüfus işlemlerinde nüfus müdürlüğüne doğru beyanda bulunma yükümlülüğü getirilerek doğum dâhil her türlü nüfus olayının doğru bir biçimde saptanması amaçlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için beyan konusu nüfus işlemi ile ilgili olmalı ve gerçek dışı beyan nüfus müdürlüğüne yapılmalıdır. Bu nedenledir ki 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 67/1. maddesinde yer alan bu düzenleme her türlü yalan beyanı kapsayan TCK'nin 206 maddesindeki düzenlemeye göre özel hüküm niteliğindedir. lV. Çocuğun soybağını değiştirmek için nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması halinde suçlar arasındaki içtima kavramı üzerinde de durulmalıdır....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının annesinin nüfusa tescili suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyerek doğup ölen bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....
Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/99 Esas sayılı dosyasında Van Jandarma Kriminal Laboratuvarından alınan raporda, çocukların biyolojik anne ve babası olduklarının tespit edildiğini ileri sürmek suretiyle, çocuklarla aralarında soybağı kurularak, nüfusa işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Batman 1. Aile Mahkemesi “5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282. ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Batman 3....