Türk Ticaret Kanun'un gerek 11.gerekse 15.maddesinde öngörülen sınırı belirleyen Bakanlar Kurulu kararı ise 21.07.2007 yürürlük tarihli, 207/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı olup, söz konusu Bakanlar Kurulu kararı:"Esnaf ve sanatkâr ile tacir ve sanayicinin ayrımı MADDE 1 – (1) 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 63 üncü maddesi ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 12 nci ve 17 nci maddelerinin uygulaması bakımından;a) Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının...
Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanununun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır." 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanun'unun 3/1-a maddesinde, ''Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri'' olarak ifade edilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 11/2 hükmü ''Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.'' şeklindedir. 21/07/2007 tarih 26589 sayılı R.G nin 2007/12362 sayılı Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayicinin ayrımına...
Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanununun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır." 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanun'unun 3/1-a maddesinde, ''Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri'' olarak ifade edilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 11/2 hükmü ''Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.'' şeklindedir. 21/07/2007 tarih 26589 sayılı R.G nin 2007/12362 sayılı Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayicinin ayrımına...
Sınıf tüccardırlar ve işletme hesabı esasına göre defter tutarlar. 2007/12362 sayılı Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının “Esnaf ve sanatkâr ile tacir ve sanayicinin ayrımı” başlıklı 1 inci maddesine göre; “(1) 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 63 üncü maddesi ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 12’nci ve 17’nci maddelerinin uygulaması bakımından; a) Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazetede yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177’nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde...
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 24.03.1998 tarihli giriş bildirgesi ile, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı ile Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğundaki kayıtlarına istinaden 23.03.1998 tarihinde tescil edildiği, davacının oda ve sicil kaydının 15.08.2005 tarihinde sona erdiği, Kurumca davacının Bağ-Kur sigortalılığını devam ettirme isteğine dair verdiği dilekçeye istinaden 5362 sayılı Yasa’nın 3 maddesinin 4. fıkrasına göre zorunlu 4/b sigortalılığını 15.08.2005 tarihinde terkin edilmeyip, devam ettirildiği, davacının verdiği 4/b sigortalılığının Ek 3 formuna istinaden 5362 sayılı Yasa’nın 3. maddesinin 4. fıkrasına göre 16.10.2009 tarihi itibariyle durdurulduğu, 1998,1999,2000,2001,2002,2003 yıllarında prim ödemelerinin olduğu, 5458 sayılı Yasadan yararlanarak borcunu bitirdiği, 29.05.2006, 05.12.2007 tarihlerinde iki adet toplu prim ödemesinin olduğu, 12.920.13 TL prim borcunun bulunduğu,vergi kaydının olmadığı, ......
İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Batman Esnaf ve Sanatkarlar Odası Yönetim Kurulu üyesi olan davacının, mazeretsiz olarak üst üste üç toplantıya katılmadığından bahisle yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğinin bildirilmesine ilişkin Batman Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir....
Bu durumda 1479 sayılı Kanunun kapsama alındığı Kanunla kurulu meslek kuruluşları 507 sayılı Kanuna göre Kurulu dernekler dışında kalan kuruluşlardır. 507 sayılı Kanuna göre esnaf siciline kayıt zorunluluğu olmayan başka bir anlatımla esnaf ve küçük sanatkar tanımı dışında kalan 5590 sayılı Kanuna göre kurulan ticaret ve sanayi odalarına kayıtlı tüccar ve sanayiciler, aynı şekilde faaliyetlerini esnaf odalarını değil kanunla kurulu ilgili meslek odaları, birlikleri kayıtlarına göre sürdürebilen mimar, mühendis, eczacı, tabip gibi meslek mensupları kanunla kurulu bu meslek kuruluşları kayıtları ile ... kapsamına alınacaklardır. Hal böyle olunca yasal dayanağı olmadan oluşturulan esnaf odası kaydı Kanunun anladığı anlamda kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı niteliğinde bulunmadığından bu kayda geçerlilik tanınarak davacı zorunlu Bağ-Kurlu kabul edilemez....
İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, ... mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir. 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun 3. maddesinde belirtilen esnaf ve sanatkâr faaliyeti kapsamında kalan işyerinde üç kişinin çalışması halinde, 4857 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (ı) bendi uyarınca, bu işyeri 4857 sayılı Kanun'un kapsamının dışında kalmaktadır. Maddede üç işçi yerine “üç kişi”den söz edilmiştir. Bu ifade, işyerinde bedeni gücünü ortaya koyan meslek ve sanat erbabını da kapsamaktadır. İşinde bedeni gücü ile çalışmakta olan esnaf dahil olmak üzere toplam çalışan sayısının üçü aşması durumunda işyeri 4857 sayılı Kanuna tabi olacaktır....
"İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar hakkında zimmet, icrai davranışla görevi kötüye kullanma ve denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet verme suçlarından kamu davası açıldığı, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun 58. maddesi gereğince esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları üzerinde ilgili bakanlığın gözetim ve denetim yetkisi olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK'nin 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için Ticaret Bakanlığının dava ve duruşmalardan haberdar edilmesi gerektiği, diğer yandan aynı Kanun'un 260/1. maddesine göre kamu davasından haberdar edilmemiş bulunup da katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanların kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu gözetilerek hükmün bildirilmesinin gerektiği, ancak dosyada ilgili bakanlığın duruşmadan haberdar edildiğine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında zimmet suçundan kamu davası açıldığı, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun 58. maddesi gereğince esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları üzerinde ilgili bakanlığın gözetim ve denetim yetkisi olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK'nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için Ticaret Bakanlığının dava ve duruşmalardan haberdar edilmesi gerektiği, diğer yandan aynı Kanun'un 260/1. maddesine göre kamu davasından haberdar edilmemiş bulunup da katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanların kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu gözetilerek hükmün bildirilmesinin gerektiği, ancak dosyada ilgili bakanlığın duruşmadan haberdar edildiğine ilişkin bilgi ve belgelere rastlanmadığının anlaşılması karşısında; evvela davanın...