WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi; Söğütçük Köyü 247 ada 29, 36, 37, 38, 40, 41 ve 42 sayılı parsellerin, Demirci Tapulama Mahkemesinin 1961 yılında kesinleşen kararlarıyla orman olarak tapulama dışı bırakıldıkları halde, 1999 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında bir bölümlerinin 2/B uygulaması nedeniyle Hazine adına tescil edildiklerini, köy tüzel kişiliğince yapılan itiraz üzerine Demirci Kadastro Mahkemesinin 1998/52 - 2005/147 sayılı kararında çekişmeli yerlerin tesbit gibi orman vasfı ile Hazine adına tescillerine karar verilirken, kadastro çalışmaları sırasında 2/B vasfı ile Hazine adına tescilli olduklarına dikkat edilmediğini, 2/B vasıflarının iptali konusunda hüküm kurulmadığını belirterek 2/B uygulaması nedeniyle tarla vasıflarının iptaliyle  orman niteliğinde Hazine adına tescillerine karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... İlçesi ... Mahallesi Kahve Karşısı mevkiinde 2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında 255 ada 7 parsel sayılı 1394.54 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı", "Mehmet oğlu ...'ın kullanımında olduğu" belirtilmiştir....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesine göre yapılan düzeltme çalışmasına ve kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 24/09/1982 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 21/08/1984 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2896 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile 15/03/1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır....

        Mahkemece davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihi itibariyle, karar harcı 21,15.-TL'den az olamayacağından, davacı tarafca başlangıçta peşin olarak karşılanan 17,15.-TL karar harcının mahsubu ile eksik kalan 4,00.- TL karar harcının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36/A maddesi dolayısıyla davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından; 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile Kadastro Kanununa eklenen 36/A maddesinin kadastro işlemi ile oluşmuş tespit ve kayıtların iptali için açılan davalarda uygulanabileceği, somut olayda yapılmış bir kadastro işlemi bulunmadığından davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          Dava konusu 4387 parsel sayılı taşınmazın, 1979 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sonucunda 2720 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile oluştuğu, yörede 2010 yılında yapılan 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu çalışmalarının yapıldığı, taşınmazda herhangi bir sınır ve yüzölçüm düzeltilmesi yapılmadığı ve daha önce tapuya kayıtlı olduğu için tutanak düzenlenmediği gibi herhangi bir işleme de tabi tutulmadığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 25. maddesi gereğince tutanak düzenlenmeyen ve 6 aylık sürede açılmayan orman kadastrosuna itiraz davalarının kadastro mahkemesinin görevine girmeyeceği, somut olayda görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25 ve 26/son maddesi gereğince uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesi tarafından görülüp çözümlenmesi gerekir....

            Mahkemece davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın davalılar adına olan tapusunun iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, tapunun beyanlar hanesinde yer alan "Tamamı 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan sahada kalmaktadır. " şeklindeki şerhin kaldırılmasına, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihi itibariyle, karar harcı 21,15 TL'den az olamayacağından, davacı tarafca başlangıçta peşin olarak karşılanan 17,15.- TL karar harcının mahsubu ile eksik kalan 4,00.- TL karar harcının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36/A maddesi dolayısıyla davacıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, Orman Yönetimi tarafından, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile Kadastro Kanununa eklenen 36/A maddesinin kadastro işlemi ile oluşmuş tesbit ve kayıtların iptali için açılan davalarda uygulanabileceği, somut olayda yapılmış bir kadastro işlemi bulunmadığından davalılar aleyhine...

              Bu kanun ihtiyaca cevap vermeyince, 22/2/2005 tarihli ve 5304 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesinde değişiklik yapılarak yenileme çalışmaları, 22. maddenin 2/a fıkrası kapsamına alınmış; bu hükmün uygulamasına esas teşkil etmek üzere hazırlanan "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilindeki Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uygulanacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" de, 29.11.2006 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 22/2-a maddesi uygulaması sırasında düzenlenen kadastro tutanağı "Uygulama Tutanağı" olarak isimlendirildiğinden, esasen yenileme kadastrosu ile önemli bir farklılık içermeyen bu çalışma, Yargıtay kararlarında "Uygulama kadastrosu" olarak adlandırılmıştır....

                Bu kanun ihtiyaca cevap vermeyince, 22/2/2005 tarihli ve 5304 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesinde değişiklik yapılarak yenileme çalışmaları, 22. maddenin 2/a fıkrası kapsamına alınmış; bu hükmün uygulamasına esas teşkil etmek üzere hazırlanan "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilindeki Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uygulanacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" de, 29.11.2006 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 22/2-a maddesi uygulaması sırasında düzenlenen kadastro tutanağı "Uygulama Tutanağı" olarak isimlendirildiğinden, esasen yenileme kadastrosu ile önemli bir farklılık içermeyen bu çalışma, Yargıtay kararlarında "Uygulama kadastrosu" olarak adlandırılmıştır....

                  Yönetimi, Korubükü Köyünde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında kadastro haritalarındaki sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataların giderilmesi için çalışmanın yapıldığını ve askıya çıkarıldığını, ancak yapılan çalışma sırasında kesinleşmiş devlet ormanı alanına müdahalede bulunularak, Korubükü Köyü, 442 parsel sayılı taşınmaza tarla vasfı verilerek davalı adına tespit yapıldığını ve dava konusu yerin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde ve orman vasıf ve karakterinde olduğunu ileri sürerek, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde uygulaması ile kesinleşmiş Devlet Ormanı üzerine ihdas edilen 442 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ve taşınmazın Hazine adına orman vasfıyla tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine; davacı ......

                    Ancak, kadastro mahkemesince 3402 sayılıKadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekâlet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 4. paragrafının hükümden çıkarılarak, bunun yerine "3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500,00.-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" ibareleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatarına iadesine 31/10/2016 günü oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu