WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret mahkemesinde aynı konuda aynı taraflara karşı esas davasını açtığı, bu davanın borçlular tarafından açılan menfi tespit davası ile birleştirildiği, ihtiyati haciz kararının usulden ve esastan yerinde olup olmadığını inceleme görevinin asıl davaya bakan mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı alacaklının ihtiyati haciz talep etmesi mümkün olmadığından menfi tespit davasına bakan mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermek ve bu karara ilişkin itirazı incelemekle görevli kabul edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak alacaklı tarafından 11.5.2011 tarihinde ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açılmış olup, itirazın kaldırılması istemi ise 6.5.2011’de yapılmıştır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2011/2481 Esas sayılı dosyasında 70.000 TL alacaklı olduklarını, söz konusu ilamsız takibin kesinleştiğini, müvekkillerinin borçlu oldukları dosyaların alacaklı oldukları dosyadan takas ve mahsup edilmesine karar verilmesini talep etmiş olup Mahkemece menfi tespit davası açılmış ise de bu davanın açılmış olması, kesinleşmiş ilamsız takibi ortadan kaldırmayacağından takas talebinin kabulüne karar verilmiştir. ... . İcra Müdürlüğü'nün 2011/2481 Esas sayılı dosyasının tetkikinde, alacaklılar ... ve ... tarafından borçlu ... aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu ...'ın usulsüz tebligat şikayetiyle İcra Mahkemesine başvurusu sonucunda tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilmesine rağmen, icra dosyasına süresi içerisinde itiraz dilekçesi verilmemiş olması nedeniyle takibin kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durum nedeniyle borçlu tarafından ... ....

      SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte belirtildiği üzere menfi tespit davası yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, (2) no'lu bentte belirtildiği üzere birleşen alacak davasında davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, mahkeme kararının gerekçesi yönünden BOZULMASINA, (3-a) no'lu bentte belirtildiği üzere davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (3-b) no'lu bentte belirtildiği üzere mahkeme kararının asıl dava davacısı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen alacak davasında davacı- birleşen menfi tespit davasında davalıya iadesine, 04/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, dava konusu çeklerin bir borcun ifası amacıyla verildiğinin kabulünün gerektiği, yine niteliği itibariyle ticari senet olan dava konusu çeklerle ilgili olarak borçlu olunmadığının tespiti için açılmış olan menfi tespit davasında davacının bu yöndeki iddiasını HMK. md. 201 uyarınca aynı nitelikte yazılı bir belge ile ispat etmek zorunda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava imza inkarına dayanılarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. İmza inkarı kıymetli evrağın sahte olarak düzenlendiği iddiası olup mutlak def’ i niteliğindedir. Senet üzerindeki herkese karşı ileri sürülebilir. Mahkemece çekler üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde usulüne uygun olarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmaması doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

          Baki KURU'nun "İcra ve İflas Hukuku El Kitabı" adlı eseri s. 473-474'de aynen belirttiği gibi; Üçüncü kişi zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeden önce, borçlu ile kötü niyetli alacaklı (VEYA SADECE KÖTÜ NİYETLİ ALACAKLI) aleyhine, alacaklıya borçlu olmadığının tespiti için genel bir menfi tespit davası da açabilir (Sadece alacaklıya karşı da açılabileceği yönünde ayrıca bkz; İYİLİKLİ, Ahmet Cahit, Haciz İhbarnameleri, Ankara 2012, Yetkin Yayınları, s. 147 vd) Çünkü, menfi tespit davası, geri verme (eda) davasının öncüsüdür. Bu aşamada eda davası açma hakkı olmayan üçüncü kişinin eda davasının öncüsü olan menfi tespit davasını açmada hukuki yararı vardır. Bu genel menfi tespit davası İİK m. 89 da belirtilen özel menfi tespit davasından farklıdır. İİK m. 89 daki özel menfi tespit davasının sebebi (dayandığı vakıa) üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olmadığı vakıasıdır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı 3.kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmediğini, menfi tespit davası açılabilmesinin ön şartının 3.kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmiş olması olduğunu, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek esas hakkında hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya gönderilen 16/12/2016 tarihli yazının hukuki niteliğinin haciz müzekkeresi olduğundan, İİK.'nun 89. maddesinde bahsi geçen haciz ihbarnamesi olmadığından davacı 3.kişinin menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı şirket menfi tespit davası açamasa da haciz müzekkeresi sonucunda takip borçlusuna borcu olmadığı halde yanlışlıkla ödeme yapmış ise sebepsiz zenginleşme davası açma hakkına sahip olduğunu, İİK.'...

            Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davasının TTK'nın 5/A maddesinde yapılan değişikliğe göre zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, davacı vekili tarafından dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmadığının ikrar edildiği ve 6325 sayılı Kanun'un 18/a-2. Maddesinde zorunlu arabuluculuğa tabi olmasına rağmen arabulucuya başvurmadan dava açılması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği düzenlenmiş olmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

              olmadığını, borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesinin borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararı bulunmasına bağlı olduğunu, gerçek olmayan bir borç ile tehdit edilen kimsenin henüz aleyhine başlatılmış bir icra takibi bulunmasa bile olumsuz tespit davası açmakta hukuki yarar sahibi sayıldığını, kabul anlamına gelmemekle beraber icra takibinin müvekkillerine yöneltilmemesi sebebiyle taraf sıfatlarının bulunmadığı düşünülse dahi davalı şirketin şikayeti sebebiyle müvekkillerinin gerek cezai gerek mali yükümlülük altına girme tehlikesi altında olduğu mevcut durumda borçlu olmadıklarının tespiti amacıyla menfi tespit davası açmakta hukuki yararlarının ve taraf sıfatlarının olduğunun kabulü gerektiğini, müvekkillerin menfi tespit davası açmakta hukuki yararının olup olmadığına yönelik farklı mahkemeler nezdinde farklı kararlar bulunduğundan müvekkillerinin Anayasal güvencesi olan adil yargılanma ve hak arama hürriyetlerinin ihlal edildiğini, dava dışı şirketin...

                Davacı, eldeki davada takibe konu ipoteğin idari işlemin iptali sonucu yolsuz olduğunu belirtmiş ve İcra ve İflas Kanununun 150.maddesinin son cümlesinde düzenlenen menfi tespit davasını açmıştır. Çünkü anılan madde uyarınca ipoteğin iptali hakkında dava açılması halinde 72. madde hükümleri kıyasen uygulanacaktır. Bilindiği üzere borçlunun, alacaklının kendisine karşı bir hak veya alacak doğuran bir hukuki ilişkinin varlığını ileri sürmesi halinde, bu hukuki ilişkinin hiç doğmadığını veya doğduktan sonra ortadan kalktığını tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Maddi hukuk açısından ödemekle yükümlü olmadığı bir borçla karşı karşıya kalan borçlunun, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Öte yandan borçlu, menfi tespit davası açmış ve bu dava sonuçlanmadan borcu ödemişse menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam olunur. İstirdat davası normal eda (tahsil) davasıdır....

                  nın 89/3. maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik karar verilmiş, karara karşı Davalı T7 Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava İİK.’nın 89/3. maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği Konya 13.İcra Müdürlüğü'nün 2018/2480 Esas sayılı takip, davalı alacaklı T7 Şti. tarafından davalı T5 Şirketi' ye karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takiptir....

                  UYAP Entegrasyonu